Bir bahçedeyim. Elimde umutsuzluğu kökünden sökecek bir tırpan. Yarınımı şekillendirecek bir tohum var. İşe koyulmalıyım yoksa uzayacak boylu boyunca çaresizlik sendromu. Kendimi deli zannediyorum. Bir melik gibi ağlıyorum efendimin eteklerinde. Bir meczub gibi haykırıyorum. Sahte yüzlere aldanıyorum. Yorulmuş bedenim bıçak izleriyle dolu. Ben ölü bir ruhun pençesinden sıyrılıyorum. Yoruldum. Bu yorgun bedenim kor ateşlere oruçlu. Soğudum bu uçsuz bucaksız fakirlikten. Anlamayan sen anlatan ben. Kırık asfaltları tağmir ederek başlar soğuk yalnızlıklar. Boğuldum. Bu boğuk nefesim son kalleşlere soruldu. Ben ölü bir ruhun pençesinden sıyrılıyorum.