Okulda ki Çete 2

48.Bölüm/Acı

Son 2

Mervenin ağzından

Göz kapaklarımı zorlayarak açmaya çalışıyordum. Kollarımda, boynumda ve alnım da ağrılar hissediyordum.

Sonunda açtım ve etraf netleşti. Bir hastane odasında serum takmışlardı Rüzgar ayak ucumda, sırtını duvara yaslamış oturuyordu.

En son olanları hatırladım.

Flashback

Kapının arkasında ki kilitte asılı olan anahtarı çevirdi ve kilitledi.
Korkmaya başlamıştım.

"Kimsiniz siz? Ne istiyorsunuz benden?"

Her an tekme atacakmışım gibi hazırda duruyordum.

"Bak şimdi biz sana birşey yapmayacağız. Ama önce bizi dinleyeceksin!"

Dedi soğukkanlılıkla ve diğeri lafa devam etti.

"Bizimle beraber hiçbir şey olmadan buradan çıkıp kapıda ki arabaya bineceksin."

Dedi ve cebinden bir çakı çıkarıp doğrulttu.

"Emir büyük yerden, gelmezse öldür dediler."

"Ne? Demek ki siz beni ölümden de beter bir yere getireceksiniz! Gelmiyorum." Birbirlerine bakıp güldüler.

"Kızım inat etme de gel işte, ekmek paramız çıkıyor."

Başımı salladım.

"Tamam geliyorum." Dedim ve yanlarına yaklaştım ve hassas noktalarına tekmeyi attım.

Biri acıyla yere otururken kapıyı açmaya çalıştım tam kilidi açmamla camekandan Rüzgar gözüktü.

"Laaan."

Adamlardan birisi belime yapıştı ve yerde ki çakıyı boynuma yaklaştırdı.

"Yaklaşma keserim kızı."

Rüzgar sinirle baktı.

"Lan bu da paketleyeceklerimizin arasında yok muydu?" Dedi yerde kıvranan adam.

"Evet he bu." 

Dirseğimi beni tutan adamın karın boşluğuna geçirmemle çakı yere düştü. Rüzgar direkt tekmeyi geçirmesiyle yerden kalkan adam kollarımı sımsıkı tuttu ve boynumu sıktı. Acıyla dizlerimi çökerken Rüzgar adama tekme atıp benden uzaklaştırdı.

Yere düşen adamın üstüne doğru ilerledi ve iki üç tane yumruk attı. O sırada arkamda ki adam beni tuttuğu gibi kapıya doğru ittirmesi ile kafamı kapıya çarptım ve acıyla yere çöktüm. Gözlerim kararırken gördüğüm şey Rüzgarın iki adamın kafasını birbirine tokuşturmasıydı.

Flashback son

Rüzgara baktım ve hafifçe doğruldum.

"Merve, iyi misin?"

Başımı salladım. "Asıl sen iyi misin? Sana birşey yaptılar mı?" Başını salladı. "Hayır, arkalarına bile bakmadan kaçtılar." Dedi.

Serumun bittiğini görünce hemşireyi çağırdı. Hemşire serumu çıkardı ve "Yarım saat sonra doktor gelecek, tahlillerde çıkar. Hastamız yarım saat kadar dinlensin." Dedi ve çıktı.

Rüzgar koltuğun yanında ki sandalyeyi sedyenin yanına çekti ve oturdu.

"Hastanede başka kimler var biliyor musun? Yaşayan Ölüler." Başımı salladım.

"Tahmin ettim, kalabalık olmasın diye mi girmediler. Cansu'nun yüzleşmesine ne olmuş? Çete nerede?"

Derin bir iç çekti.