Son bölüme hoşgeldiniz gençlik.
Bölümden önce veda yazısını yazıp sizi bölüme bırakmak istedim.
Hepinize herşey için teşekkür ederim, az kahrımı çekmediniz😅 aksiyondan aksiyona koştuk hepimiz. Ve tabi ki pusuda ki ekibe de ayrı teşekkür ederim;))
Kırdıysam, kızdırdıysam, sürç-i lisan ettiysem, affola:)Yaşayan Ölüleri ve Ruhsuzları unutmayın:))
Bir avuç hüzün adlı hikayeme de bakın derim, yeni hikayelerde görüşmek üzeree🙋♂️
Keyifli okumalar:)
Rüyanın ağzından
Gözlerimi yavaşca araladım. Uyanmak istemiyordum çok yorulmuştum ama ağlayan bebeğin sesiyle uyanmamak mümkün değildi.
"Meeert, Mira uyandı baksana bi."
Arkama dönmemle Mertin uyuduğunu gördüm. Kafasını kırsam uyanmayacaktı.
"Sanki tek başıma yaptım çocuğu."
Dedim ve doğrulup başucumda ki beşikten kızıma baktım. Yanlış duymadınız, daha 7 aylık olan kızım, kızımız Mira.
Herşeyin üstünden 7 yıl geçti.
Mertle evlendikten on ay sonra kucağımıza Mira'yı almıştık. Herkes çok seviyordu Mira'yı. Bana hiç benzemiyordu ama aynı Mert'e benziyordu. Sarışın beyaz tenli bir bebekti.
Rüzgar ve Merve üç yıl önce evlenmişlerdi. Üniversite biter bitmez. Tabi meslek sahibi oldukları için de evliliklerinin ilk üç senesi genelde iş için uğraştılar. Merve stilist olmuştu. Mecidiyeköyde bir atölyesi vardı. Rüzgar ise mecidiyeköy de bir şirkette çalışıyordu.
Şimdi ise heyecanla Umut bebeği bekliyorlardı. Doğuma bir ay vardı ve heyecanlılardı. Onları çok iyi anlıyordum, Mira'yı beklerken biz de aynı heyecanlıydık.
Berkay ise türkçe öğretmeni olmuştu, yakınlarda bir okuldaydı ve perşembe ile cuma günleri dersleri yoktu.
Güneşte aynı şekilde Berkayın zoruyla gittiği üniversiteyi başarıyla tamamladı ve sosyal bilgiler öğretmeni olmuştu. Berkayla aynı okuldalardı hatta. Mutluydular ve yarın düğünleri vardı.
Elif ile Talha da evlenmişti üç ay önce. Elif başarıyla üniversiteyi kazandı ve katip olmuştu ama mesleğe başlamadı. Talha da bilgisiyar teknisyeni olmuştu ama o da mesleğe başlamamıştı.
Yedi yıl önce ki piknikte yazar gibi konuşmuştu Talha o gün kitap yazmaya karar almış. Üç tane kitabı vardı raflarda ve tabi ki birisinde bizi de anlatmıştı. Okulda ki Çete.
Mesleklerine başlamadılar çünkü Elif ile Talha şehir şehir türkiye'yi gezme, birşeyler yazma peşindelerdi. Belki de en iyisini yapacaklardı.
Çete ise hiç araya birşey sokmadan, küsmeden, darılmadan tam gaz görüşmeye devam ediyorduk.
Mekan hâla duruyordu. Her akşam hepimiz orada toplanıyorduk. Hatta bazen ben Mira ile sabahtan gidiyor, temizlik yapıyordum. Elifte bana eşlik ediyordu.
Mert ise grafik tasarımcısı olmuştu her seferinde bana 'senin sayende' diyip teşekkür ediyordu. Ben ise konservatuardan mezun olduktan sonra hocaların da desteği ile teklifler çok geliyordu ama olmadı, kabul etmedim. Hiçbir teklife ısınamadım ama ara sıra çağrıldığm özel günlerde şarkı söylemeyi de ihmal etmedim, tabi hâla gelen tekliflere bakıyorum ve içimin ısınacağı bir teklif bekliyorum.
Selim ise iyileşmişti. 1 yıl hastanede tedavi olduktan sonra çıkmıştı. Gerçekten iyi biri olmuştu ve bir sene de karadeniz taraflarına gidip tatil yapmıştı. Kafasını dinleyip yeni bir sayfa açarak gelmişti. Açıktan okudu ve lise den mezun oldu. Muhasebeci de çalışıyordu. Aşka ne kadar küsse de arkadaş çevresi iyiydi, bizimle de görüşmeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okulda ki Çete 2
AventuraYaşayan ölüler geri döndüüü!!! Yaşadıklarına rağmen birbirlerinden kopmadan mücadele eden çetenin karşısına çıkan kötülüklerle beraber mücadele edişlerini okuyacağız. İyi okumalar:)