Kader ve Kaza

332 13 0
                                    

Bilgisayarda program yoktur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilgisayarda program yoktur. HDD bomboştur, formatsızdır demek zahar! Ben kaderin olduğuna daha iki gün önce şahid oldum... Yıllar önce bir baraja gitmiştim. Orada balık yedim. Elimi yıkamak için su ararken hiç tanımadığım birini görmüştüm. Bu bir RÜYA idi, belki üç yıllık rüya... Salı günü, bir dostum beni zorla bir baraj kıyısındaki ormanlığa götürdü. Balık yedim ve su aradım. Sonra onu gördüm: Dekan... Ben bu anı yaşamıştım. YAŞAMIŞTIM, VAR OLAN BİR KADERİN programın yolundan GİTMİŞİM, günü gelince de o anı yaşamışım. DEMEK ki bir senaryo var ortada... Bir şeyler yazılmış. Adı kader. Ve ben üç yıl sonra hayatımda ilk kez gittiğim barajı ve oradaki olayları, hayatımda hiç tanımadığım dekanı DAHA ÖNCE YAŞAMIŞÇASINA tıpatıp-rüyaya uygun ve hiç şaşmadan tek tek yaşadım.
Bence var olan bir PROGRAM var... Bu dejavu bile KADERİN olduğunun açık simgesidir ve daha ötesi kanıtıdır. EĞER-o gelecekte yaşanacak olanlar=Kader- olmasaydı, hiç bir kimse dejavu görmezdi. Kader bir programdır. Daha önce yazdığım gibi tarih-coğrafya vb. üzerine kuruludur. İnsanın denetleyemediği şeylere KADER deniyor.
1. Tarih: Hangi tarihte doğacağınıza siz karar veremezsiniz.
2. Coğrafya: Hangi ülkede (yerde) doğacağınıza siz karar veremezsiniz.
3. Rezerv=Rızk Evrende entropiye bağlı olarak ne kadar enerji alıp tüketeceğinize (lokmalarınıza, zenginliğinize) siz karar veremezsiniz.
4. Ömrünüzün ne kadar olacağına siz karar veremezsiniz.
5. Genetiğinizin hangi ırktan (zenci, mongol vb.) olduğuna siz karar veremezsiniz. Doğduğunuz ırk ile yaşarsınız.
6. İnsan-bitki-hayvan
7. Kadın-Erkek
8. Sakat, kusurlu doğmaya vb. vs. vs.

BİZ karar veremeyiz. İşte bu KADERDİR. Ama karar verdiğim şeyler var: Eşim ile evlenmeyi KARARLAŞTIRDIK. Oysa elbette alternatiflerimiz vardı... Bir arkadaşım ise çocuğu olmayacak olan bir hanımı tercih etti ve çocuğu (eğer başkasından ileride olmazsa) YOK. Yani çocuksuzluk KADERİ değildi. Eşini seçerek kendi KAZASINI (Gada) kendi gördü... Kaza etmek (vukubulmak) KADER değildir. Kader YAPAMADIĞIMIZ her şeydir. Örneğin ben Fatih Mehmet Han'ın döneminde, sen ise Resulullah döneminde doğmak istersin ama ELİMİZDE değil... Elimizde değil olanlara KADER diyoruz. Elimizde olanlara (özgür iradei cüziyemiz var) KAZA diyoruz.
Mesela Kaderimizde 6 ton et vardır. Bu bizim RIZKIMIZDIR, bize rezerve edilmiştir. Rezervemizdir ama onu bir kerede oturup yemeyiz. Kaderin kazası ile, yani ÖĞÜNLERE bölerek ömrümüz boyunca yeriz... Bu öğün yemem de öteki öğün duble porsiyon yerim belki... Fakat Allah'ımız Hasib'dir, Muhsi'dir her şeyi tek tek saymıştır.

Kader kelimesi çok sayıda geçiyor: Kader, takdir mukadder, kudret, kadir vb tamamı KADER isminden (Kelime kökü KaDeRe mastarı, anlamı ise yaptırımcılık, tek yaptırım gücü olmak demek. Kadir-i mutlak derken de kaderin yazıcısı anlamına geliyor (Mutlak =Absolutly, fakat aynı kökten gelen mutlak "Yaptırımından çıkılamaz" anlamında)...

“K” (“CK” Kalın olan) ince olan “Q” (Kef) ve bir de “GOF” (Bildiğimiz “G” harfi) vardı. Bu yüzden KADER'e adını veren KaDeRe kökünden başka bir de Ga-de-re var. Ama “G” harfi kaldırıldı sonradan (İbranice ve Asurice devam ediyor). Dolayısıyla Allah'ın adı KUDRET, KAADİR olması, taKDiR etmesi KaDeR etmesi, muKaDdeR olması, hem Güç kelimesiyle bağlıdır, hem de G ile yazıldığında ÖLÇÜ koymak anlamında >>> TaGDiR'dir (Sonradan Takdir diye yazıldı). Biri KUDRETE, kuvvete havidir. İkincisi ise "ÖLÇÜ, PLAN, PROJE" yapmaya havidir.
Bu etimolojisinden sonra GAADER'i anlatabiliriz. Bizim ÖZGÜR İRADEMİZ VARDIR. Dilediğimiz yapabiliriz. Fakat yapamadıklarımız vardır ki, bunlar da bizim CÜZİ irademizin üzerindeki Mutlak Külli iradenin elindedir. Mesela DOĞDUĞUMUZ ZAMANI SEÇEMEYİZ, DOĞDUĞUMUZ YERİ SEÇEMEYİZ, ANNE-BABAMIZI SEÇEMEYİZ (zenci, mongol da olabilirdik), ÖMRÜMÜZÜN UZUNLUĞUNU seçemeyiz, RIZKIMIZI seçemeyiz, nefes sayılıdır, rızk artar veya eksilir. KADER bunlardır... SEÇEMEDİKLERİMİZE KADER deniyor. Seçtiklerimize de GADHA (Kaza) deniyor.
Kaza şudur: Kaderin belli anlarda tecelli etmesidir. Örneğin rızkım 5000 ton besindir. Bu bitince ÖLÜRÜM. Bunu bir kerede yemem elbette... Günde üç öğüne bölerek bu KADER rızkımızı öğünlerle KAZA ederiz. Nefes alıp vermek de KAZADIR (Toplam nefes sayısı KADER'dir, an be an nefes almak ise bu kaderin kazasıdır). Demek ki SEÇEMEDİKLERİMİZE KADER diyoruz. Kaderin REZERVİ ise "Nedensellik ilkesi" gereği yeryüzünde nefes nefes, öğün öğün KAZA edilmektedir. Cennet takviminde iki ölçü (takdir) vardır. Sabıkun'da bir gün >>> 50 bin yıl ve SONSUZ TANE BİR GÜN var...
Buna NAİM (Nimetler) cenneti denmektedir. İkinci bir Cennet daha var ki, o da Sidre takvimidir: Orada da bir gün, bin yıldır. Böylece bir saniyenin 18 yıla, bir saniyenin 18 dakikaya, bir saniyenin 14 saniyeye vb. eşit olduğu "Nedensellik/Causality" takvimleri vardır ama DÜNYA denen sürgün gezegeninde, bir gün=1 gündür. Yani ışıktan YAVAŞ olmanın bedeli olarak
"OL VE ÖL AYNI ANDA" olmaz. Oluş (Neden) ÖNCE; ölüş (Sonuç) SONRA gelir. Evren de böyledir: İmpulslarla tik-tak atarak genişlemektedir, yani zaman impulsları olan nabız darbeleri vardır. İşte bu impulslara biz "Kaza" diyoruz. Ama evrenin ömrü, yeri, büyüklüğü vb. KADER olarak belirlenmiştir. Genişlemesi ise KAZA edilmesidir. Işık hızına erdiğinizde NEDENSELLİK ilkesi ortadan kalkar ve "OL=ÖL" olur demiştik. O zaman KAZA edilmesi gerekmiyor. Son aldığınız NEFES ebediyen size YETERLİDİR. Son yediğiniz besin sizi EBEDİ tok tutar. Bunları yazmıştık (Tarık Seması’nda özellikle). Ya da basit bir örnek: İki öğün arasında uyuyan Ehli Kehf uyanınca izleyen öğün yemek isterler. Ama 300+9 yıl geçmiştir. Zaman burada ÖZELLEŞTİRİLMİŞtir. (Karanoktacıklarda zaman bu şekilde burulur). Kader değişmez değildir. "Allah dilediğinin ömrünü uzatmaktadır" ayeti gereği böyle... Ya da MUSA KATİL Mİ? Yoksa Hızır mı onun yerine Katil oldu? Ya da Yuşa öldü mü ölmedi mi? KADER bu durumda NASIL bir şey?
Basit: Baştan yazılır. Ama bu DUALARLA veya salih amellerle değiştirilir (Beşikteki çocuğu öldüren Hızır’ın eylemi değil, anne ve babasının çocuk hakkında hayır dilemeleridir). Hayır duası gibi Salih ameller de KADER'i değiştirir (Hızır der ki: O gemiyi deldim, çünkü onlar çok iyi salih amelleri olan insanlardı). Pekiyi Kader böyle değişebilen bir şey ise, bu Allah'a GÜVENSİZLİK doğurmaz mı? Yani Levh-i Mahfuzu bir Hacker cyberpunk vb. takedown mı etti.

Allah buyurur ki: "KADERİN DEĞİŞMESİ DE KADER OLDUĞUNDAN, EN SON BİÇİMİ KADERDİR". Mesela A kaderinde Musa YETİŞKİN YUŞA'yı öldürüp katil olur. B kaderinde Yuşa YETİŞKİN olmadan çocuk iken HIZIR TARAFINDAN öldürülür. Musa Katil >>> KADER A iken, Hızır Katil >>> Kader B olmuştur. Ama Yuşa "Zamanda geri gidip" yeniden doğunca, sıfırlandığından, ne Hızır ne Musa tarafından ÖLDÜRÜLMEMİŞ olur. Ortada ne katil vardır ne de maktul (Katledilen). O halde suç yoktur (Günah İSMET sıfatı nedeniyle) SİLİNMİŞTİR. Ama A ve B olaylarının, yani kaderin İKİSİ BİRDEN vukubulmuştur. Şimdi bir fikir jimnastiği olarak soruyorum: Yuşa'nın KADERİ HANGİSİ?
Önlem, “Allah vekil” demek ve sonra hayır ve şer kazasını beklemek... Bu Kur'an yöntemi. Önlem=Tedbir... Allah Vekil demek >>> Tevekkül. Buna rağmen KAZA geliyorsa o da İMANIN ŞARTIDIR, Allah'ın taKDiRine teslim oluruz.
"Bil Kaderi..." İmanın şartıdır bilirsiniz. Kader PAYLAŞILIR bir kavramdır. Yani ÇİFTLEŞTİRİLEREK yaşanır. Kaderler işbirliği yapar birbirini etkiler. Bir bileşke-bileşik KADER rotası çıkar ortaya... Örneğin EVLİLERİN birbirini SEÇMESİ tamamen KENDİ İRDELERİNE kalmıştır. Bu kazadır, özgür seçimdir. Hatta “self determination”dır.
Ama bu evlilikten doğan çocukların "ırkı, geni vb. yanında rızkı, ömrü" ALLAH'tan verilmektedir. Artık bizlerin çocuklarımızın KADERİ ile ilgimiz sıfırlanmıştır. Ama eşimi ben seçerim. O da beni seçtiği sürece "Muta+baakat/Nikah yapmış oluruz. Böylece eşimin özgür seçimi kendisini de etkiler.
Ya A insanı ile evlenir (O köylü bir gençtir, ve hayatı boyunca o köyden çıkmazlar); ya da B insanı ile evlenir, mesela yabancı bir ülkeye yerleşir. Çocuklarının rengi (Göz, saç vb. yanında kalıtsal hastalıklar vb.) BU SEÇİMİMİZDEN ortaya çıkar.
Diyelim ki benim üç eşim var: Beyaz, Zenci ve Moğol. Çocuklarım da FARKLI olarak genetik özelliklerini taşıyacaklardır. Bu çok basit misalden yola çıkarak, daha karmaşık olan Kur'an misallerine bir göz atalım:
1. HIZIR'ın kaderi
2. Musa'nın Kaderi
3. Yuşa'nın kaderi...

Bu üç alternatif 24 AYRI kader örgüsü verir, her biri ayrı ayrıdır. Katil Musa, Masum Musa, İSMET sıfatıyla cinayet günahı SİLİNMİŞ Musa...
Hızır'a rastladığı için kaderi üç kez değişirken, Hızır da aynı durumdadır: Katil Hızır (İnanmazsan Kur'an'a bak, çocuğu öldürüyor). Katil olmayan Hızır (Ölen BİRİ YOKKİ!).
Ve Yuşa:
a) Zalim Yuşa ve YETİŞKİN >>> MUSA onu öldürüyor.
b) Sabii-bebek YUŞA (Daha Musa'nın öldüreceği kadar BÜYÜMEMİŞ, onun katili HIZIR).
c) Hızır'a rastladığında zamanda 17 yıl kadar geriye giderek "SİLİNEN" ve yeniden DOĞAN YUŞA.

Yuşa, dikkat ediniz kaç kez öldü veya zamanda geri-ileri gitti? Allah KÖTÜ Yuşa'yı MUSA eliyle öldürüyor. Ama öte yandan, "anne babası DUA etmişler", "Ya Rabbi bu BEBEK hayırlıysa bize ver." Dua kabul olmuş. Bu öyle bir dua ki "İLERİDE ANNE VE BABASINI DA DİNDEN ÇIKARACAK, KAFİR YAPACAK OLAN YUŞA” yani ÜÇÜ BİRDEN BERAAT EDİYOR.
Anne-baba ve Yuşa... Anne baba da ÇOCUKLARI kadar aslında KENDİLERİNE de DUA etmişlerdir ama farkında değillerdir. Çocuklarının iyi olmasını dilerlerken "Kendilerinin de DİNDEN ÇIKMASI" önlenmiştir.
Bunun için duayı ÇOĞUL olarak yapınız diyorum. Dua ettiğiniz içinde SİZ de olun, ama indirect/dolaylı olarak. Böylece kompleks biçimde KADERİN nasıl etki ettiğini ve nasıl değiştirilebileceğini anlamış olursunuz/oluyoruz.
Sadece Yuşa-Musa-Hızır üçlemesinde 24 AYRI kader var. (Yuşa'nın anne ve babasını da katarsanız, binom açılımı 24 oluyor).

Yazar:
Hans von Aiberg

Kaynak:
http://hanifislam.free.fr/sohbet/

Araştırma ve Makaleler 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin