Bölüm 56

44.1K 2.7K 320
                                    

Üniye kaçmadan size yeni bölüm getirdim. Hihihi.

400 yıldızda yeni bölüm gelir.

Yorumlar geçen bölüm çok güzeldi. Böyle devam lütfen. :)

Keyifli okumalar <3

İşittiğim kelimeler hiç ama hiç hoşuma gitmemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İşittiğim kelimeler hiç ama hiç hoşuma gitmemişti. Elde başka bir çare olduğunu bilsem duyduklarımdan bu derece rahatsız olmazdım belki. Ama başka bir yol olduğunu bilmemek, Ayda'yı anca bu şekilde kurtarabileceğimizin farkında olmak canımı sıkıyordu. Hoş, kimseyi bu işe karıştırmadan kendime başıma Ayda'yı tuttukları yere dalabilir, önüme geleni yıkarak Ayda'yı alabilirdim. Ama kızı nerede tuttuklarını bilmeden bu biraz zordu. Bunu geçtim, gerçekçi olmak lazımdı. Karşıma kaç kişi çıkacağını bilmiyordum. Hepsiyle baş etmem için doğa üstü güçlere sahip olmam gerekirdi.

''Ee?'' diye mırıldandım soru sorarcasına. Dudaklarıma zoraki bir gülümseme yerleşirken odadaki herkese umut dolu gözlerle bakarak ekledim. ''Kabul edecek değiliz, değil mi?''

Kimseden bir yanıt gelmedi. Benim kadar endişeli görünen insan sayısı çok olsa da, Sarp'ın kararlı ifadesine bakınca kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyor gibiydi. Yüzlerden okuduğum cevaplarla dayıma döndüğümde, o da işime gelecek sözler etmedi.

''İşlerin bu noktaya varacağını sen de tahmin edebiliyordun, Defne.''

Evet, Ayda'yı serbest bırakmak için Sarp'ı isteyecekleri zaten en yüksek ihtimaldi. Ama onu o adamların önüne atmaktansa başka bir yol bulabileceğimize inanmış, en azından inanmaya çalışmıştım.

Başımı itiraz edercesine sağa sola salladım. ''Tahmin etmem kabul edeceğim anlamına gelmez.''

İçeri girdiğimden bu yana sessizliğini koruyan Sarp sesli bir nefes aldı. Delici gözlerimi ona çevirdiğimde bana ifadesizce bakarak, ''Ben kabul ettim,'' dedi. ''Ortada senin karar vereceğin bir şey yok.''

''Var,'' diyerek atıldım.

Var tabii. Bugüne bugün ayrı olduğunuzu kabul etmeyen eski sevgilisisin.

Bakışlarımı tekrar dayıma çevirdim ve olmadığını bildiğim halde son bir umut dalına tutunmak için var gücümü ortaya koydum. ''Başka bir yolu olmalı.''

''Yok.''

Dayım yerine Sarp'dan gelen bu yanıtla bakışlarım tekrar onu buldu. Ben ona ters bakışlar attıkça o, koyu harelerindeki ifadesizlikle karşılık veriyordu bana. Oysa içten içe onun da tereddütleri olduğundan emindim. Olmalıydı.

Niye? Tek cesur sen misin?

Bıkkın bir nefes aldım ve, ''Sen bir sussana,'' diye söylendim, hem içimdeki sese, hem de Sarp'a cevap olarak.

Sarp sıkılmış gibi omuz silkti ve yine o ifadesizliğine büründü. Umursamaz bir tutum sergileyerek, ''Alt tarafı gidip konuşacağım adamlarla,'' dedi. Sonra uyarıcı bir ifade takınarak gözleriyle babasını işaret ederek ekledi. ''Boş boş konuşup babamı da endişelendirme.''

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin