Sessiz bekleyiş *taekook Oneshot*

Longing...

Ağırdı bu ceza.

Git dememeliydim.

Onu istiyordum.

Yapamıyordum onsuz.

Günler günleri,

Haftalar haftaları,

Aylar ayları kovaladı ama senden hiç bir iz yok.

Öldüğünü düşünmeye başladım artık.

Özledim...

Sensiz nefes alamıyorum...Hani dalga geçerdim ya insanlarla,onsuz nasıl nefes alamıyorsun diye...

Sadece onu istiyorum.

Sarılamadığım o bedenine saatlerce sarılmak istiyorum. Birdaha bırakmayacakmış gibi hep sonmuş gibi...

Seni sevdiğimi haykırmak istiyorum.

Sana yaptıklarım için defalarca özür dilemek istiyorum.

Anlamadım,anlamak istemedim sen yanımdayken...

Özür dilerim...

Ne çabuk alıştılar sensizliğe oysa sadece 5 ay geçti.

Bana neden böyle olduğumu soruyorlarlar.Cevap veremiyorum.Düşünüyorum.Kendimi suçluyorum.Hepsi senin suçun aptal diyorum.

Haykırmak istiyorum.Sesimi herkese duyurmak istiyorum ben onu seviyorum!Ona aşığım!diye.

Yapamıyorum...

Çünkü...çünkü ben korkağın tekiyim.

Anlatmaya çalışıyorum.

Dili yok ki bedenimin.

Ruhum ölmüş,bedenim nefes alsa ne çare.

Saatlerce seni arıyorum biliyormusun?

Bir umut bekliyorum...

Nereden bileceksin ki...

Tükeniyorum...tükeniyorum sensiz limanlarda.

Kırılmış aynanın her parçasında seni arıyorum.

Bulmaya çalışıyorum.

Söylenmemiş her şarkının arasında.

Saatlerce arıyorum seni.

Yanan bir ateşin sönmeye külü gibiydik.

Kindik!

Nefrettik!

Sevgiydik!

Alışamadım.

Kavuşamadım.

Sustum!

Susmamalıydım.

Konuşmalıydım.

Gitmene izin vermemeliydim.

                                                                           ...

Pencerenin kenarında oturmuş onu düşünüyordum.Her zaman yaptığım gibi. Yavaş yavaş herşeyi kaybolup gidiyordu. Ama ben bunun olmasını istemiyordum.Jimin her zaman yaptığı gibi koşarak içeri girdi.Çok mutlu ve heyecanlıydı.

-Ne oldu Chim?

-Tae...

dedi nefes nefese.

-Tae'yi bulmuşlar Kookie. Yoldalarmış buraya geliyorlarmış.

Rüyaydı. Bunun olmasını beklemiyordum. Birazdan uyanacaktım.

-Hey!Kook!Sevinmedin mi?

-Bu da bir rüya birazdan uyanacağım...

-Hayır! Kookie! Bu rüya değil.

- Bu sahneyi çoğu kez gördüm Chim... Alıştım artık. Ne kadar istesem de olmuyor...

-Kookie rüya değil!Birazdan Tae gelecek!

İnanmıyordum bu bir rüyaydı. Çok kez görmemişmiydim zaten bu sahneyi.Birazdan terler içinde uyanacaktım. Her zaman böyle olmuyormuydu zaten.
Zıl çaldı.Jimin koşarak odadan çıktı. Biraz sonra üyelerin sevinç çığlıklarını duymaya başladım.

-Kookie nerede?

Bu Tae'nin sesiydi.

-Odasında bunun rüya olduğunu düşünüyor.

Ayak sesleri. Benim odama geliyorlardı . Tae içeri girer girmez uyanacaktım.

-Kook geldiğime sevinmedin mi?

Cevap vermedim. Bu bir rüya. Çift kolun beni sarmasıyla rüya olmadığını anladım .

-S-sen gerçeksin.

-Evet Kook gerçeğim.

-Sana git dememeliydim. Tae özür dilerim.

-Sorun yok Kook.

-Senin bir olduğunu gördüm, Sensiz insanlığın, huzurun yokluğunu, sensiz insanlığın yok olduğunu gördüm, sevgiyi senle gördüm Tae.

Tae şaşkın bir şekilde bana baktı. Ayağa kalktım.

-Kelimelerin sayfalarımı aldı, sözlerin benimle ağladı, gözyaşların yapraklarımı suladı, yürekten gelen sözlerini bana bıraktın. Oysa ben...

Gözümden bir yaş aktı. Hayır Kook güçlü ol. Ağlamak yok. Bana tebessümle baktı. Yavaşça yaklaştı. Elimi uzattım. Aktı gözyaşları...

-Neye yanarım biliyormusun Tae?

Gözü sulu bir şekilde bana baktı. Cevap vermeyeceğini anlayınca konuşmaya devam ettim.

-Bir gözyaşındaki damla olamadığıma.

Gözyaşlarım bana ihanet edip akmaya başladı. Tae'ye bakıp gülümsedim.

-Neye,neye yanarım biliyormusun?!

-Neye?

Dedi hıckırıklarının arasında.

-Diz cökemediğim asaletime.

Uzattığım elimi tuttu.

-Söylesene Tae!

Bir an bağırmamla irkildi.

-Bizi bize bırakacak,sevgimizi yaşatacak kaçarı olmayan bir dünya varmı?

Cevap vermedi. Normaldi. Bende cevabını bilmiyordum. Bunu deneyerek görecektik.

-Sen kar tanesi, ben gözyaşıyken, içime işleyen sızının yalnızlık olduğunu bilirmisin? Bilemezsin! Bilemezsin! Çünkü sen... Benim gibi çekilmez,aksi,ruhsuz,duygusuz bir adamın nefesi,rengi oldun. Şimdi... Gözlerimin içine bak. Ve... Ve sadece,sadece ikimize ait olacak iki cümle söyle. Biri sırrımız. Diğeri eserimiz olsun.

Tae'ye baktım. Dudağımla dudağını örttüm.

-Seni seviyorum Tae... Seni seviyorum! Herkes duysun ben bu çocuğu seviyorum!