1.bölüm "Lütfen"

14 2 0
                                    

"Hazırmısın"Ege'nin sesiyle kendime geldim Ege nin sorusunu bu defa kendi kendime sordum"hazırmıyım"cevap buamayınca derin nefes alıp biraz çiğerlerimde tutum nefes alma ihtiyacı duyan kadar nefesimi tutum    bir kaç saniye bekleyip nefesimi verdim böyle yaparak Ege nin aşk meselesini içime sindirmek istedim bu aşk olayı off aşk anlamsız bir heves bunu Ege de anlayacaktır ama şimdi ona yardım etmeliydim istemiyerek "hazırım hadi"dedim gülümsemeye çalışara arabadan indim  karışımda koskoca harflerle "Sayar koleji"yle karşılaştım 5 yıl sonra kendimi yine istanbulda bulmuştum Egele aynı okuldaydı eskisi gibi bu  beni biraz sevindirmişti  aslında Ege bana doğru gelip yanımda Sayar kolejine baktı etrafıma bakındım büyük bir bahçesi vardı yani eski okulumun bahçesi kadar olmasada yinede büyüktü hele bahçenin büyük bir kısmı otoparka ayrılmıştı ve bence gayet mantıklıydı otopark girdiğimizde Ege arabasını park edecek yeri zor bulmuştu "zile daha var istersen biraz dışarda oturalım hem havada güzel"dedi Ege eylül ayındaydık havaların soğumasına az kalmıştı aslında bu rededemiyeceğim bir teklifti güneşi seviyordüm gülümseyerek Ege ye baktım "bana uyar"oda aynen benim ona gülümsediğim gibi gülümsedi "hanımlar önden" şakadan etrafıma bakındım  bu hareketime Ege gülmüştü bende gülümseyerek  önden gitim otoparkın yakınlarında boş bir banka oturduğumda Ege de yanıma oturdu güzel havadan tek bizim faydalanmadığımızı  anladım bir çok kişi dışardaydı çimler oturanlarmı çardaklara oturanlarmı desem güneşten faydalanıyorlardı işte  "beni ne zaman tanıştıracaksın orkidenle"dediğimde Ege bana baktı  aşık olduğu kızın herşeyini anlatmıştı  nasıl güldüğünü ,nasıl yemek yediğini , oturuş şeklini , nasıl hapşurdğunu dahi anlatmışta ama ismini  söylememişti ,ismini sordüğumda "o benim menekşem , orkidem , güneşim ,ayım... daha büsürü  doğadan şeyer ","dedimya kendin  tanıştığında öğrenirsin"
"dedimiş oğum ben   kızı sana  aşık etmek için  geldim buraya  dolanıp ismin tahmin etmek  için değil"sesim hafif sitemli  çıkmıştı "Sarya aşk hakındaki düşüncelerini biliyorum ama yanıldığını anlayacaksın " aşka inanmazdım çünkü dedem ve tercübelerim bana öyle öğretmışti "aşk terketmektir Sarya ,sevmek değil ağlatmaktır ,aşk bir hevestir gelip geçer sen asla o hevese kanma  "derdi  bende bunlara inanıyirum  babam da annem denen o kadına aşıktı sözde  aşk evliliği yapmışlardı sonuç babamla beni bırakıp gitti "aşk sevmek değildir sadece gelip geçici bir heves bende sana bunu ispatlamak için burdayım " kararlı bir şekilde düşüncelerimin arkasındayım "bunu daha öncede konuştuk fikirlrine saygı duyuyorum "dedi anlayışla "bu düşcem sana yardım etmeyeceğim anlamına gelmiyor sen benim kardeşimsin ve ben bunları bile bile senin için Amerika dan geldim" istanbula hiç dönmemek için gitmiştim ama onun bana ihtiyacı olduğunu söylediğinde hiç düşün meden gelmiştim pişman mıyı tabikide hayır çünkü üzülmesini istemiyordüm  aşkı gerçekten hisetiği canın yandığınıda görüyordum "teşekür ederim"dedi gözünü bir yerde sabitlemiş bakıyordu  hiç düşünmeden ona sarıldım  biraz böyle beklemek iyi gelecektir ona "küçükkende üzüldüğünde  lafları altan alırdın  demeki halen öyle
sin "keyfinin yerine gelmesi için Ege derin nefes alıp "ben sadece ... sana ihtiyacım vardı "dediğinde çocukken verdiğimiz söz geldi aklıma elimle eini tutum sıkıca "burdayım   orkideni sana aşık etmeden bir yere gitmiyece söz " anlayışla ona baktım bir kaç dakika hiç konuşmadık sesizliği Ege ye gelen mesaj sesi bozdu Ege yavaşca kıpırdanıp cebindrki telefonu çıkardı mesajı okuyup telefonu cebine bıraktı merakıma yenik düşüp sordum o mütiş soruyu"kimden"dediğimde ege bana bakıp"narin orkidemden sınıfta ben güremeyince masaj atmış nerdesin diye" ben bunların umutsuz vak olduğunu düşünüyordum abii"iyi gitt getir onu "dedim narin orkideyle tanışırdık "ana sen burada tek kalacan  sınıfta tanışıraınız "Ege gittsene ben seni burda beklerim hadi" eminmısin der gibi nmbaktığında "hadi gitt getir onu buraya"dedim ısrar ederek "tamam ama 5dk gelirim bir yere ayrılma tamamı"başımı tamam dergibi saladım Ege okula girene kadar arkasından onu izedim o okula girip gözden kaybolduğunda içimden bir his Ege için herşey güzel olucak diyor umarım öyle olurdu  okulu iyi incelememiştim  renk uyumu güzeldi açık mavi ve beyaza boyanmıştı 3 girişi vardı  etrafıma biraz daha bakındım az ilerdeki bankta oturanlar dikatimi çekti aralarından kumral olan konuşunca   diğerleri gülüyorlardı  4 kişilerdi benim hiç bukadar çok arkadaşım olmamıştı açıkcası Ege dışında arkadaş ihtiyacı duymamıştım yine hepsi  güldüklerinde  sadece bir çocuk dikatimi çekti o gülmek yerine benim onlara baktığım  gibi oda gözünü kısmış  bana bakıyordu utanarak hemen başımı çevirdim biri gelip yanıma oturunca kimin yanıma oturduğuna baktım  kızın sağ gözünden bir damla  yaş sözüldüğünde  niye  ağlıyor diye düşündüm kötü yanım sevgili meselesi iyi yanım başka birşey diyordu sırt çantamın ön cebinden peçete çıkarıp kız uzatım  önce elimdeki peçeteye baktı sonra bana  baktı  çok güzel bir kızdı hani ağlayıpta çirkin olmayan kızlar varya işte bu tam böyleydi kumral saçlı buğday tenliydi  elimdekini alıp göz yaşını sildi "neden ağlıyorsun"dediğimde gözleri peçeteden çekip "hiç" iyide "hiç için kimse ağlamaz"dedim  biraz bekleyip derin nefes alıp elini uzatı"yağmur ben "uzatığı elini tutup "Sarya "dudağının kenaranda hafif bir tebesum oluştu"güzel isim"dedi ağlamaklı bir şekilde ismimi  babannem bırakmıştı    tamamen salamalı bir isim babamın adı Salih annem denen o kadının adıda yaprak olunca babannem Sarya bırakmış  baş harflerin birleşim işte anlayın bir şey dememe fırsat vermeden tekrar konuştu"şurdaki çocuğu görüyormusun " işaret ettiği  yere baktım demin bana bakan çocuktu  "işte bunları ona yaptım ve vermeye cesaretim yok "diyip tekrar hıçkırarak ağlamaya başladı elimi uzatıp omzuna  koydum elindeki paketi sıkı sıkı tutuyordu kurabuye kutularına benziyordu "neden veremiyorsun" dedim konuşmadı  bir kaç dakika hiç konuşmadı sadece derin nefes alış verişlerini dinledim "senden bir şey isteteye bilirmiyim "dedi bu kadar sesizliğin içinde başımı saladım"tabi eğer yapa bileceğim bir şeyse "dedim "bu kekleri ona sen vere bilirmisin"dedi ben şaşkınca ona bakarken o bana umutla bakıyordu "ben.."demeden sözümü kesti "lütfen  ... lütfen  bak eğer sen bunları vermez sen senden sonra ben bunları çöpe atıcam lütfen "ama ben daha onları tanımıyordum bile  hem kendisi versim insan hiç  tanımadığı birinden bunu isteye bilirmi " ben daha onları tanımıyorum bile hem bunları sen yaptın ben değil senin vermen daha doğru  "dedim "ben versem yemez " dedi ağlamaklı bir sesle konuştu  sesinde daha önce rededilmiş gibi istemierek "tamam"diyi verdim   elindekini bırakıp boynuma sarıldı  demek bu kadar ünemli onun için bir kaç saniye böyle durduk  ayrıldığımızda elindeki paketi aldım derin nefes alıp  çardaklara yürüdüm            

Not:biraz uzun olduğunu biliyorum  ilk bölüm diye böyle yazdım


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KÖLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin