Kumral çocuk, küçük boyuna aldırmadan koşturuyor, bir yandan da çantasını kafasına siper ediyorken, yağmur olağanca gürültüsü ve şiddetiyle yağmaya devam ediyordu. Kasım’ın ilk haftalarıydı ve kumral minik şemsiyesini almadığı için bir yandan söyleniyor bir yandan da koşturuyordu. Gözüne ilişen bir şeyle durarak büyük çöp tenekesinin yanına yöneldi ve titreyen bir şey fark etti.
Mavi gözlerini kırpıştırarak kirpiklerinde ki yağmur damlalarının düşmesini sağladı ve bulanıklaşan görüntüsünü giderdi. Çömelerek biraz daha yaşlaştı ve o ‘şeyi’ gördü. Küçücük bedeni ve ıslanmış tüyleriyle yatan bir köpekti bu ve öyle bir titriyordu ki kumral çocuk dayanamayarak kucağına alıp ısıtmaya çalıştı. Montunun fermuarını açarak köpeği içine aldı ve ısıtmaya çalışarak bir süre durdu. Bir yandan da minin dudaklarını açarak sakinleştirici sesler çıkartıyordu. Köpeğin titremesinin azalmasıyla onu burada bırakamayacağını anladı ve ayağa kalkarak köpeği daha sıkı sardı ve çantasını alarak koşturmaya devam etti.
Eve geldiğinde hızla merdivenlere ilerleyip odasına çıktı ve içeri girip kapısını kilitledi.
Annesi kendisini doğururken ölmüştü ve babası kendisini suçlayıp eline geçen her fırsatta kendisine şiddet uygulamaktan çekinmiyordu. Muhtemelen köpeği gördüğünde de iyi bir dayak yiyecekti.
7 yaşında olmasına rağmen boyu minicikti ve arkadaşlarının alay konusuydu. Okulda kendinden büyük çocuklar tarafından da itilip kakılıyordu. Minik boyuna rağmen hiçbir şekilde ağlamıyor ve onların tatmin olmasına izin vermiyordu. İlk başlarda öğretmeni bu duruma sinirlenip kendisini olabildiğince korumaya çalışmıştı ama o da artık pes etmiş gibi görünüyordu.
Adı Isaac olan minik, odasında ki küçük banyoya yöneldi ve köpeği küvetin içine koydu. Üzerindekileri çıkartarak hızla küvete girdi ve sıcak suyu açıp köpeğin huysuzlanmasına aldırmadan üzerine tuttu. Köpeği kirinden arındırdıktan sonra kendiside hızlı bir şekilde yıkandı ve havluyu alarak hem kendisini hem köpeği kuruladı.
İlk başlarda babası ona bakıcı tutmuştu ve bakımına hiçbir şekilde karışmamıştı. Yaşı büyüdükçe, yaramazlıklarına göz yummak yerine şiddetle karşılık vermişti. Bir süre sonra bakıcı da dayanamamış ve onları kendi hallerine bırakarak terk etmişti. O gün bugündür Isaac her şeyi kendi yapar olmuştu. Sadece arada bir temizliğe ve yemek yapmaya gelen birileri vardı hayatlarında.
Isaac minik köpeği havluya sararak banyodan çıktı ve yatağa bıraktı. Köpek sonunda gözlerini açmış ve etrafına şaşkın gözlerle bakmaya başlamıştı. Hızlı bir şekilde üzerini giyinen çocuk köpeğe ilerledi ve yıkandığında ortaya çıkan siyah tüyleri okşadı. Siyah gözlerin kendisine dönmesiyle kocaman gülümsedi.
“Bundan sonra sen benimsin, beni hiç yalnız bırakma tamam mı?”
Köpeğin anlamsız bakışlarına aldırmadan yemek getireceğini söyleyip aşağı indi. Buzdolabını minik boyuna rağmen açıp içinden sütü aldı. Bir tabağa ağzına kadar koyup sütü bıraktı. Ekmek sepetinden ekmek alıp biraz doğradı ve dökmemeye çalışarak odasından çıktı.
Odasına girip yere tabağı koydu ve köpeği alarak başına bıraktı. Sütün kokusunu alan köpek guruldayarak hemen yemeğe yumulmuştu. Bir süre sadece köpeğin keyifli sesleri duyulurken Isaac de yüzünde masum bir gülümsemeyle yeni arkadaşını izliyordu. Köpek yemeği bitirerek gerindi ve ağzını yalayarak ilerledi ve yatağa çıktı. Isaac’inde oturmasıyla keyifle kuyruğunu salladı ve kucağına hopladı. Minik patilerini kıvırarak yatıp gözlerini kapattı. Uykuya dalmadan önce başında hissettiği ele biraz daha sürtündü.
“Isaac.”
Isaac yanında yatan köpeğin uyanmasıyla sus işareti yaptı ve endişeli gözlerle ayaklanıp kapıyı açtı. Babasının sert çıkan sesiyle korkmamaya çalışarak merdivenleri indi. Babası salonda oturmuş televizyon izliyordu.
Titrek adımlarla karşısına geçti ve gözlerini yere dikerek beklemeye başladı. Babasının köpeği anlayıp anlamadığını bilmiyordu ve korkudan ölüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Dost
FanfictionIsaac yağmurlu bir günde okulundan eve dönüyorken yavru bir köpeğin titreyerek yattığını görür ve babasının kızacağını bile bile eve götürüp bakar. Yıllarca en iyi arkadaşı olan köpeğin aslında insana dönüşebildiğini öğrenir. (Scisaac)