Hayatın Zorlukları

203 33 42
                                    

Eskiden fakirlik sefalet açlık çöktü ben küçükken gördüm bir öğün yemek zar zor yiyen insanları gördüm çok zordu şartlar şimdiki gibi değildi o zamanlar okula daha yeni başlıyorum heyecanlı mutlu Bi o kadarda hevesliydim  okula gittim bir hoca vardı 3 sinifa bakıyordu ve cokda iyi bir hocaydi bize alfabelerde çok yardımcı oluyordu hepiniz meslek şahini olacaksınız ben bunu biliyorum o ışığı sizde görebiliyorum diyordu hep hepimiz o gün kendimize bir meslek seçtik ve ben kendi mesleğimi almaya çok iddaliydim lakin okula gitmeye pek fırsatım olmuyordu kuzulara otlatmaktan vakit bulamiyordum okula gitmeye günlük beş dersten 1  derse tek katılırdım yapacak bisey durum yok başında bir baba ne derse onu yapmak zorundasın ama ben yine hiç pes etmedim nereye gitsem kitabımı kendimle götürürdüm hep geride kaldığım dersleri hafta sonu arkadaşlarla çalışırdım eksiklerimi öyle tamamladım  bir yandan çok eğlenceliydi hoca bir ders veriyordu nasıl yapacaz diye tedirgenlesiyorduk kim önce bitirecek diye yarisirdik ama hep mutluyduk çok huzurluyduk hayat bizi hep zorladı ama biz hep güldük geçtik neyse beşe kadar okudum bitirdim beşten sonrası yok Baska okula gitmem gerekti oda bizim köye çok uzak mecbur yatılı okumam lazımdı ailemden hiç uzak olmadığım için gittiğimde bana çok zor geliyordu babam hep okumamı istedi sagulsun çok destek oldu bana sonra gittim bir aya yakın durdum oradaki ortam o kadar çok kotuyduki anlatmakla bitmeyen biseydi her türlü pislik vardi orda ve ben sırf o artma ayak uydurmak için bende kotu yola düştüm sigaraya başladım ot falan balı gibi şeyler kullanmaya başladım ama tabi çok sürmedi babam beni almaya gelirken hocalar durumu anlatınca babam beni okuldan almaya karar verdi ve eve gittik hala haberim yok okuldan alındığimdan gün geldi geçti pazartesi oldu ben okula gidicem dedim hayır dedi gitmiyorsun ben seni okuldan aldım deyince çok sinirlenmistik bağırdım çağırdım ben okuyacam deyince babamin bir tokatiyla yere serpildim ağladım hüngür hüngür  sonra dediki ben sigara içiyorumda noluyo diye bağırdı sigaranın. Hıncını da ayriyetten aldı söz verdim ona daha da içmiyecem diye tmm dedi görürsem kemiklerini kırarım dedi bende tmm dedim sonra okumamanin bedeli çok ağır oldu tabi 2 seneye yakın yağmurun altında çamurun içinde tam iki senemi cobanlikla geçirdim ve o kadar çok pisman olmustumki ben bile inanmıyordum kendime nasıl böyle bir hataya düştüğümü hep kara kara düşünüyordum bizim köyün muhtarı vardı durumu iyiydi zengindiler bizim durumumuza göre tabi  oğlu okuyordu benim arkadaşımdı hafta sonları gelirdi akşamları belli bir belirlemiştik tüm arkadaşlarımız toplanır o başlardı okuldan bahsetmeye  pazartesiden cumaya kadar ne olduysa neler yaptiysalar hep anlatırdı  sonra geç saatlerde saklambaç oynardık saat on iki bire kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorduk zaman su gibi akıp gidiyordu ve zaman ilerledikçe bende ulgunlasmaya başladım artık fabrikalarda çalışabilirdim  sonra babam beni İstanbula amcamın yanına gönderdi çalışmam için İstanbula gidecem diye o kadar çok sevinliydimki ilk defa buyuk bir şehre gidicem diye ve iki gün yol sürdükten sonra İstanbula vardım ilk defa böyle bir bir kalabalıkla karşılaşıyorum biraz şaşırmış birazda sevmiştim İstanbulu  amcam gelip aldı beni sonra bir iki gün sonra çalışmaya başladım tekstilde çok kolay dedim sonra çalıştığımda çok zordu ve istanbuldan nefret etmiştim İstanbulda daha bir ayım dolmadan memelekitimi çok özlemiştim bir kaç defa gitmeye kalkıştım ama amcam bırakmadı zamanla alışırsın diye diye beni hayattan soğuttu bir yılim dolduktan sonra bizim ısyerine bir eleman aldılar baya tam benim yaşıtımda o kadar güzeldiki sanki bir melek gibi gözüm açılmaya başladı kiz o kadar tatlı sirinki bazen sabaha kadar çalışmak istiyordum sırf ona bakmak için gün geçtikçe buda bana gülümsemeye başladı ama buna nasıl söylerim ki seni sevdimi yani ona açılmam imkansız gibi biseydi yanımdan geçerken bana bisey soracak kitlenirim falan tabi birazda utangactim ama çok seviyordum öyle böyle değil günlerden bir gün hafta sonu cumartesi saat üçe kadar çalışıyorduk paydos oldu herkes üstünü başını giyindi herkes gidiyor evine dışarıda güneş her yeri aydinlatmis kuşlar cıvıl cıvıl otuyordu ben herkesten çabuk dışarıya çıktım onu beklemek için ona açılacağima kafama koymuştum sonra aklıma ya doverse gibi düşünceler aklımdan geçiyordu şimdilik buraya beğenirseniz ikinci sezon devamı gelecektir okuduğunuz için teşekkürler

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 17, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

savaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin