Mart ayının 8'inde o lanet gün doğdum. Evet ben doğdum. Keşke, doğmasaydım, keşke yaşayacaklarımı önceden bilip geri dönme şansım olsaydı. Ben Büşra. Hayatı zorluklar üzerine kurulmuş bir kız.
Ailemin ortancasıyım. Bir tane abim, bir de sanki hayat onun üzerine kurulmuş gibi büyütülen bi kardeşim var.
Babamla annem hep kavga eden, bunu yansıtmaktan çekinmeyen, abim ve bana hiç değer vermeyen ama küçük kardeşimi sanki dünyanın yöneticisi gibi büyüten ona her türlü hakareti, pisliği öğreten iki insan.
Mesela bir keresinde babam annemi sırf ona balkona üstten 3-4 düğmesi açık çıktığı için odaya kitleyip öldüresiye dövmüştü. Hiçbirimiz bu felakete engel olamamıştık. En sonunda dayanamayıp "Baba yeter! Yoksa bu evden çıkıp giderim ve bir daha da geri dönmem!" diyerek bu seferlik onu durdurabilmiştim.
Ancak diğerleri bu kadar kolay olmamıştı...
Ve bir de baş belası, her gece sarhoş bir amcam vardı. Bi kızı sevdi ve kaçırıp geldi. Ve bi çocuğu oldu yani kuzenim.
Ve hepimize keşke doğmasaydı dedirtti...
Neden diye soracak olursanız çocuğu hasta etti. Fakat bu öylesine bir hastalık değildi. O bir kanser hastasıydı...
O Mete.. Zalim bir adamın mazlum bir çocuğuydu. O daha melekti. Belki çok güzel günler yaşayacaktı, belki de bir kızı sevecekti, belki de o dağınık, uzun ve gür saçlarıyla okula serseri gibi gidecekti.. Ancak O bütün bunlara engel oldu. Kaç kez babamla kavga ettiler, babaannemin gözyaşlarına sebep oldular, kaç kez hepimizin boğazını düğümledi İnan'ın sayamadım, sayamıyorum, sayamayacağım...
Evet, biliyorum içiniz sıkıldı, biliyorum bu ne böyle diyorsunuz ama bunlar benim hayatım. Hepsi acı gerçek. Hepsi keder..
Bunları daha fazla içinde tutamadığım için yazıyorum.
Ve bir kez daha söylüyorum:
"BU HİKAYEDE HERKES YARALI"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimi Yazıyorum
Non-FictionBu benim hayatım Bu benim yaşadıklarım Bu benim hissettiklerim