~3 | 1~

2.1K 133 9
                                    

Elisa öğrendiği şey ile yine şok olmuştu. Büyücülük mü? Bu efsane değil miydi? Bu adam ya tam bir düzenbaz ya da gerçek bir büyücüydü. Ama uyandığında herkesin aynı şekilde elleri dizlerinde oturup kıpırdayamamaları ilk seneçeneği güçlendiriyordu. Elisa kendini riske atmak istemedi. Oyuncakçıyı sinirlendirmemeye çalışacaktı. Ondan olabildiğince uzak durup hayatta kalmaya çalışacaktı. En azından buradan kurtulma yolunu bulur bulmaz.

"Öğle yemeği saati Leydi..." dedi ve duraksadı dadı. Elisa ismini söylemesi gerektiğini anlamıştı. Ama kendi ismini söylemek istemedi. İsim uydurdu.

"Leydi Anna" dedi ve içten olmaya çalışarak gülümsemeye çalıştı. Kadına ne kadar güvenebileceğini bilmiyordu ama şu ana kadar kadının kötü bir şey yaptığı da söylenemezdi.

Ayağı kalktılar ve dadı önden Elisa arkadan ilerlediler. Büyük bir yemek odasına vardıklarında Elisa kısa bir süreliğine odanın büyüklüğünün etkisi altında kaldı. Bu odada en az 300 kişilik masa vardı. Bazı kızlar gelip oturmuştu bile. Hepsine çeşit çeşit yemek verilmişti. Elisa da masalardan birine geçti. Sonra kızlarla konuşmaya başladı.

"Merhaba. Ben Anna"

"Ben de Lydia. Bunlar da Mary ve Olivia" dedi. Kısa sarı saçlı, mavi gözlü kız. Mary olarak gösterdiği kız ise çilli, yeşil gözlü ve kahverengi saçlıydı. Olivia ise kahverengi gözlü, kahverengi saçlı bir kızdı. Hepsi ile selamlaştıktan sonra fısıltıyla konuştu Elisa.

E: "Buradan nasıl çıkabiliriz?"

M:"Gelirken etrafa baktım. Her yer ağaç. Buradan çıkarsak ormanda kayboluruz"

L:"Ağaçların arasında kalmak burada kalmaktan daha iyi gibi"

E:"Her iki yolun sonu ölüme çıkacak gibi gözüküyor"

O:"Bu manyağın hedefi herkesi öldürmek mi?"

E:"Bence bir amacı var... Ama tam olarak neyi amaçladığını çözemedim."

M:"Can sıkıntısı, başka ne olacak?"

L:"Ben ölmek istemiyorum..."

O:"Hiçbirimiz bunu istemiyoruz Lydia, buradan çıkmanın yolunu bulur bulmaz kaçacağız!" dedi ve bir anda hepsi sustu. Dadılar yanlarında yemekle gelmişti. Hiçbiri dadılara güvenmiyor gibiydi. Bu yüzden susmayı tercih etmişlerdi. Sessiz bir şekilde yemeklerini yediler ve düzensiz bir şekilde odadan ayrıldılar. Elisa hariç. Düşünerek yediği için yeme süresi uzun sürdü. En son dadıyla birlikte çıktıklarında Oyuncakçıyla karşılaştılar. Kız bir an irkildi ama belli etmemeye çalıştı. Selam verip yanından geçecekken adam kızın elini tuttu.

"Bu ne acele 50 numara?"

"50 numara?"

"Adını söylemediğin için sana 50 numara diyorum" diyince kız adamın adını öğrenmek için harika bir fırsat olduğunu düşündü. Eğer adını öğrenebilirse hangi soylunun oğlu olduğunu çözebilirdi. En azından sorularının birine yanıt bulabileceğini düşündü.

"Ben Leydi Anna, siz?" Dedi kız mutlu görünmeye çalışarak. Adam duyduğu şeyle gülmeye başladı.

"Anna? Anna öyle mi?" Dedi ve kahkaha atmaya başladı.

"Neden gülüyorsunuz?" Dedi kız adamın ne yaptığını anlamaya çalışarak.

"Kimin kızı olduğunuzu gayet iyi biliyorum, Leydi Elisa Snow"

OyuncakçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin