Cute Bitch •taekook•

[Ben de sürtüğümü çok seviyorum]

Uzun bir süreden sonra tekrar merhaba! Yanlışım varsa o paragrafa nokta koyarsanız sevinirim. Sizi daha çok bekletmek istemediğimden kontrol edemedim

•••

"Soyunayım mı?"

Gözleri büyümüştü. Titrek bir nefes dudaklarımın arasından firer etmiş, onun yapamayacağını anlayınca üzerindeki sırılsıklam tişörtü eteklerinden tutmuştum ama aniden bileklerimi kavramıştı.

"Güven bana" demiştim gözlerine bakarak. "Sadece aklıma kazıyacağım. Yarın için"

"O mesajda ne yazıyor Taehyung"

"Soyunmazsan söylemem"

Sert nefesi yüzüme çarpmış, bileklerimi bırakıp çöktüğü yerden kalkmıştı. Önce gözlerimin içine bakarak ıslak tişörtünü çıkarmış, sonra tereddüt dahi etmeden iç çamaşırıyla birlikte pantolonunu indirmişti.

Dudaklarımı oyuncu bir gülüş aldığında utanmadan süzmüştüm bedenini. İlahi görüntüsü bile deliğimi sızlatırken dayanabileceğimi kesinlikle düşünmüyordum.

"Yaklaş bana bebeğim. Merak etme, ısırmamaya çalışacağım"

Elimle yatağa birkaç kez vurmuştum. Güler gibi olmuş, saniyesine kendini toparlayıp bana yaklaşmadan yatağı dolanmıştı.

Yatağa çıkıp sırtını başlığa dayadığında her hareketini kaçırmadan izlemiştim. Kasılan bacak kaslarını, kollarını her oynattığında hoplayan göğüs kaslarını ve kutsanmış Eyfel kulesini...

Omzumun üzerinden ona bakmayı kesip havluyu üzerimden fırlatmıştım. Ellerimi yatağa koyup ona emeklerken bile ıslandığımı hissediyordum. Öyle güzel görünüyordu ki saatlerce adını haykırarak onu sürebilirdim.

"Morbidezza" demiştim bacaklarımı iki yana açıp kucağına oturarak. Ellerimi boynundan başlayarak karnına kadar gezdirmiştim. Göğsü hızla inip kalkıyor, kalbinin hızı benim kalbimle yarışıyordu.

Hissediyordum. Onu tamamen altımda hissederken sesimin titremesine engel olamıyordum.

Yüzüne yaklaşarak burnumu yanağına dokundurmuştum. Aynı anda derin bir nefes almıştık ve göğüslerimiz birbirine değmişti.

"Ne anlama geldiğini biliyor musun?"

Fısıldamıştım kulağına. Ellerim rahat durmuyor, her çukuru, her çıkıntıyı istekle ezberliyordu.

"Bilmiyorum" demişti boynuma eğilerek. Elini bacağımda gezdirerek çıplak belime kadar getirmişti. Omzumda dudaklarını hissettığim an dayanmak adına dudaklarımı ısırmıştım.

"İtalyancada yumuşaklık anlamına gelen bir kelimedir"

Ensesindeki saçları kavrayıp dudaklarımı boynuna bastırmıştım. Kendimi zor tutuyordum. Bacaklarım bile deliğimin altında hissettiğim uzunluğu yüzünden kasılıyordu.

"Resimde ise yağlı boya ile insan teninin pürüzsüz yapısını resmetmek anlamına gelir"

Boynundan omzuna kadar dudaklarımla dokunmuştum pürüzsüz tenine. Teni kasılıyordu ve altımdaki varlığının sertleşmeye başladığını hissediyordum.

"Bazı kaynaklarda da boşalma sırasında hissedilen o inanılmaz haz olarak tanımlanır" demiştim gülerek. Kalçamı, altımda büyüyen uzunluğunun üzerinde sertçe kaydırdığımda ikimiz de yüksek sesle inlemiştik.

İnce belimi avuçları arasında sıkmıştı. Durmamı istiyordu, kısık bakışlarının altından yalvarıyor gibiydi. İstekli ama isteksiz bir bakış.