Vatan Aşkı

235 28 0
                                    

Yüreğimde vatan aşkı olduğu sürece hiçbir güç beni yenemez.

*****

Bazı zamanlar nefessiz kaldığını hisseder insanoğlu.  Görünmeyen bir elin kabus gibi üzerine çöktüğünü hisseder. Ufuk şu an böyle hissediyordu karısı ve doğmamış çocuğunu kaybetmişti.

"Karımı koruyamadım." Saatlerdir yanan arabaya bakıyordu.

"Ben nasıl onları bıraktım?" Sesi öfkeyle harmanlanmıştı. Gökhan Yüzbaşı,  Ufuk'un kolundan tuttu sakinleşmesi için birkaç teselli cümlesi söyledi ama Ufuk, Gökhan Yüzbaşını duymuyordu bile. Israrla çalan telefonunu duymadığı gibi.

"Ufuk telefonun çalıyor."

Genç kadın gittikçe endişelenmeye başlamıştı, bebeğinden güç almak ister gibi elini karnına sardı. Kocası çağrılarına cevap vermedikçe korkuyla çarpıyordu kalbi.

"Kimsin?" Kocasının demir kadar sert sesini duyunca derin bir nefes aldı.

"Yürek yangınım."

Bir taraftan da Ayla Yüzbaşı ve Burak Başçavuş Suriye'ye gitmişti. Ayla Yüzbaşı gerekli açıklamayı yapmaya başladı.

"Burada neden bulunduğumuzu biliyorsun, değil mi? Hedefimiz Aysu öğretmeni buradan çıkarmak. Şu an ikimiz de Türk askeri olarak bulunmuyoruz. Aksi bir şey olursa TSK ile bir bağlantımız olduğunu söylemeyeceğimiz gibi birbirimizi de tanımayacağız."

"Anladım Komutanım." Vatan aşkı demek fedakarlık demekti. Canını feda etmek demekti.

İnsanoğlu bencil varlıklardır kendinden başka kimseyi düşünmezlerdi. Tıpkı yaşlı adamın düşünceleri gibi. Sinsice genç kadına yaklaşmıştı. Kızının ölümünden genç kadını sorumlu tutuyordu. Yaşlı adamın hedefi genç kadının karnındaki bebekti. Her şeyi şimdiden hesaplamıştı bile. Vakti gelince genç kadın evlat acısının nasıl bir his olduğunu öğrenecekti? Bunun ardında amca dediği adamın olduğunu öğrenince yıkılacaktı.

Umman Yüzbaşı sonunda göreve çıkmıştı gururla üzerindeki üniformaya baktı. Yıllar önce göreve ilk çıktığı o günü hatırladı o zamanlar kocası yanındaydı.

"Ne pahasına olursa olsun esir tutulan askerlerimizi buradan çıkaracağız." Umman Yüzbaşı sözlerini bitirdikten sonra timde gözlerini gezdirdi.

"Emredersiniz Komutanım." Umman Yüzbaşı üzerine kurulan tuzaktan habersiz adım adım ilerliyordu.

Ufuk elini uzattı hala rüyada olduğunu zannediyordu. Selda elini tuttu kocasının gökyüzü misali mavi gözlerinin içine baktı.

"Nasıl oldu?" Genç adamın sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Karısını kaybettiğini zannediyordu.

"Çatışmanın ortasında kalınca oranın bebeğimiz için tehlikeli olduğunu anlayınca arabadan indim. Ormana doğru ilerledim birkaç adım uzaklaşmıştım ki büyük bir gürültü koptu daha sonra gözlerimi açtığımda buradaydım." Ufuk minnetle yaşlı adama baktı. Ona, karısının ve çocuğunun hayatını kurtardığı için iki can borcu vardı.

Gölge Timi rejim bölgesine sızdı. Bir an etrafları sarıldı. Uzun boylu, kurşuni gözleri öfkeyle harmanlanmış terörist, Umman Yüzbaşına bakıyordu.

"Umman Yüzbaşı." Genç kadın öfkeyle harmanlanmış mavi ela karışımı gözlerini kurşuni gözler ile çakıştırdı.

"Nadir Aslanoğlu." Sesi öfkeyle harmanlanmıştı.

"Demek benim kim olduğumu biliyorsun Yüzbaşı?" Umman Yüzbaşı sakinleşmeye çalıştı.

"Biliyor musun, kocan gebermeden önce onu gördüm. Aşağıda sallanmasına rağmen hala Azat'a meydan okuyordu." Umman Yüzbaşı silahını boynuna astı.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin