~11 | 1~

1.3K 103 2
                                    

Elisanın son oyunda yaptığı şeyden dolayı artık kızlar ona iyi bakmıyordu. Elisanın pek umrunda olduğu da söylenemezdi. Vicdanının rahat olması daha önemliydi. Zaten yanında Olivia vardı. Bu yüzden yalnız da değildi.

"Elisa senin üstüne geliyorlar fark etmiyor musun?"

"Ediyorum ama bunun kime yararı var ki? Sonuçta bir sonraki gidecek kişi ben de olsam onlar da olsa kavgalı ayrılmak istemiyorum"

"Böyle düşündüğünü biliyorum, sadece kendini ezdirme diyorum."

"Beni düşündüğün için teşekkürler Olivia ama ben iyiyim" dedi Elisa ve kalktı ve Oliviaya sarıldı.

"Sen iyi bir arkadaşsın..." dedi ve gülümsedi Elisa.

Kısa bir sohbetten sonra Olivia çıktı ve dadı içeri girdi. Dolaptan demir zırh parçaları çıkardı. Elisa ne olduğunu tam anlayamasada bir tahmini vardı. Kızları birbiriyle savaştıracağını düşündü.

"Dadı, savaş mı yapacağız?"

"Sanırım... Öyle gibi gözüküyor" dedi dadı. Elisa aldığı cevaptan pek memnun değildi. Ama lafı uzatmadı. Kıyafetlerini giydi ve odadan çıktı. Hol yolunda Oyuncakçı ile karşılaştı.

"Sizi bu aralar dolaşırken çok görüyorum"

"İnsanın yaşadığı yerde dolaşması normal değil mi?" Dedi. Bu Elisa için küçükte olsa bir ipucuydu. Adam kendinden kesin olarak daha zengindi. Şimdi gitmediği o balolara neden gitmediğini sorguladı. En azından adamın kim olabileceğini tahmin edebilirdi.

"Adınız... Geçen gün adınız bana söylememiştiniz"

"Siz Anna dediğinize göre ben de Oyuncakçı olmalıyım" dedi ve her zamanki o yarım gülüşüyle yanından geçerken, kız gelen ani bir cesaretle konuştu.

"Peki ben Elisa olduğum sürece siz kimsiniz?" Dedi ve adam durdu. Arkasına dönmeden konuştu.

"Theo bey demen yeterli" Elisa durdu ve düşündü. Theo mu? Muhtemelen kendisine ismini söylememek için dalga geçiyordu. Oyuncakçıya daha fazla ısrar edemeyeceğini düşündü ve yoluna devam etti.

Dışarı çıktıklarında Oliviayı görünce yanına hızlıca gitti.

"Tam zamanında geldin!"

"Biraz daha erken gelecektim ama Oyuncakçı'ya rastladım. Adını öğrenmeye çalıştım ama değişik bir isim söyledi. Truva mıydı? Thor muydu? Öyle bir şeydi sanırım."

"Muhtemelen sana yalan söyledi"

"Bende öyle düşünüyorum" dedi ve dadılar susmalarını söyledi. Oyuncakçı geldiğinde tüm gözler ona bakıyordu. Tam ortaya gelene kadar yürüdü ve konuştu.

"Sevgili asilzadeler! Hemen oyuna geçelim. Bu çok heyecan verici! Bugüne kadar hep psikolojinizle oynadım. Şimdi sıra güçte! Evet arkadaki dört kuleyi sizlere özel yaptırdım! Neden mi dört? Çünkü bu oyun takım yarışması! Oyun basit. Yukarıda yüzlerce hediyeden bireysel olarak bir tane seçip bana getirin. Hediyesini beğenmediğim 5 kişi elenecek! Bu kadar basit mi diye sorabilirsiniz. Tabiki hayır! Çünkü aşağı inerken bir sürü savaşçıyı arkanızdan yollayacağım. Onları atlatarak geleceksiniz! Hepinize bol şans" dedi ve güldü. Elisa derin bir nefes aldı. Kılıç kullanmada iyidi ama sağ kolundaki yaradan dolayı sol elle savaşması gerekiyordu. Hem grup olarak çalışmaları ayrı bir garip olacaktı. Ama Elisa için en korkutucu şey ise Oyuncakçıya hediye beğendirebilmek...

OyuncakçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin