Kendimi eve attığımda düşünemez durumdaydım.Kızgınlıgım su yüzüne çıkıyordu. Beni davet etmişti peki karşılaştığım manzara neydi?Yorgundum fazlasıyla uyumak ve düşünmemekti en güzel olanı.Aklım yukardaydı kalabalıkta biri gözüme çarpmıştı.Kimdi bilmiyorum ama Deniz le ilgili biriydi.Acaba sevgilisi miydi?Belkide görmemi istemişti.Aşağıya doğru yükselen seslerden gidiyor olduklarını anlamıştım.Birden kapı sesine duraksadım.Yavaşca kapıyı açtım.
-Ediz
-Merhaba
-Gidiyorum ama tekrar geliceğim sana hoşçakal demek istedim.
-Hoşçakal!
Oldukça alkollüydü.Gözlerinin hapsinden kurtulmaya çalışıyordum.
-Yada dur ben sende bir kahve içmek istiyorum deyip yüzüne çapkın bir gülümseme yerleştirip
Arkadaşlarına el işareti yaptı herkes inmişti o kapımın önünde bana bakıyordu. Duraksadım!
-Ediz oldukça geç oldu.Sonra davet etsem olurmu?
-Ben bu eşsiz manzara için o kadar beklemesem!Gözlerin diyorum okyanusta kayboldum.
Gerçekten artık tedirgin olmuştum.Çıkmaz bir haldeydim.Bir kahve içip gidecekti ve ben bu durumdan kurtulacaktım.Sessiz yalnızlığım birden gökkuşağı gibi olmuştu.
-Bak sadece kahve o kadar diyip bakış attım.
İçeri girdi kahve yaptım.Oturup öylece bana bakması rahatsız etse de gidicek olduğunu bilmek beni rahatlatıyordu. Aslında sadece tanımak ve sohbet etmek istiyordu.Bundan daha doğal bir durum yoktu.
-Tek mi yaşıyorsun?
-Evet yani kısa süredir
-Bende tek yaşıyorum herzaman sana davetim var.
-Teşekkürler
-Denizle nasılsın?
Duraksadım onu görünce nefes alamıyorum mu demeliydim?
-Yeni tanıştık
-Adın sana cok yakışmış senin üzerinde başka ismin duruşunu düşünemiyorum.
Utanmıştım anlamsızca ne zaman kalkacağını düşünüyordum.
Deniz:Aptalım ben neden gelmesini beklemedim?Kırdım onu yanlış anladı.Gitmem gerek yüzünü ve o mahçup halini seyretmeliyim gözlerini özledim.