[ᴋɪʀɪsʜɪᴍᴇʟʟᴀ] - ᴋɪʀɪʙᴀᴋᴜ

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde uzak ülkelerin birinde, bir kral varmış. Bu kralın çok sevdiği bir karısı ve Kirishimella adında dünyalar aptalı bir oğlu varmış.

Kirishimella, aptal olduğu kadar da iyi kalpliymiş.

Kralın ve Kirishimella'nın mutluluğu kraliçenin ölümüyle bozulmuş. Kral bir süre sonra yeniden evlenmiş. Yeni karısı ise oldukça kıskanç, kötü kalpli bir kadınmış. Kralın yeni karısından da iki oğlu olmuş. Birinin adını Todorokisoba, diğerinin ise Midoriyaşonen koymuşlar. Zamanla oğlanlar büyümüşler.

Oğlanlar, Kirishimella'yı hiç sevmiyor, her fırsatta onu azarlıyor, aralarına almak istemiyorlarmış. Günler bu şekilde Kirishimella için mutsuzlukla geçiyormuş. Kralın da bir süre sonra ölmesi, Kirishimella’yı tamamen mutsuz ve çaresiz yapmış.

Artık üvey annesi ve oğlan kardeşleri, iyiden iyiye Kirishimella’ya kötü davranıp onu bir hizmetçi gibi kullanmaya başlamışlar. Kirishimella’nın durup dinlenmesine fırsat vermiyor,

“Çabuk ol sallanma, bulaşıkları yıka, yerleri sil, çamaşırları yıka, çöpleri at ve şu ayağındaki delikli terlikleri çıkar”

diyerek onu sürekli çalıştırıyorlarmış. Kirishimella'ya son cümle azap gibi gelirmiş. Kendileri ise günlerini eğlencelerde, balolarda geçiriyorlarmış. Saraydaki tüm hizmetçileri kovarak bütün işleri Kirishimella’ya yaptırmaya başlamışlar.

Bu çalışmasına karşılık ona doğru dürüst yiyecek bile vermiyorlar, acıktığında bir parça kuru ekmek bir bardak su veriyorlar, kendileri ise en güzel yiyecekleri yiyorlarmış. Her şeyi geçtim, Kiriella'nın delikli terliklerini Kirisimella uyurken ayağından çıkarıyorlarmış. Kirishimella’nın üzerinde giysi olarak da paçavralardan başka bir şey yokmuş. Erkek kardeşlerinin ve üvey annesinin giysileri ise ipektenmiş ve onların da delikli terlikleri varmış. (Adidas sponsorlu)

Günlerden bir gün komşu ülkenin prensi Charls Bakugo sarayında bir yılbaşı gecesi kokteyli balo düzenlemeye karar vermiş. Bunun için çevre ülkelere haberciler göndererek davette bulunmuş. Bu davet Kirisimella’nın üvey annesine de ulaşmış.

Üvey annesi hemen balo hazırlıklarına başlayıp, kendisine ve oğullarına altın işlemeli giysiler hazırlatmış.

Kirishimella da bu baloya gitmek için üvey annesinden izin istemiş. Kirisimella’nın bu isteği üzerine üvey annesi ve erkek kardeşleri, kahkahalarla gülmüşler.

“Bu üzerindeki paçavralarla mı baloya gideceksin? Ayağındaki delikli terliğe ne demeli? Bizi orada herkese rezil etmek mi istiyorsun?” diye alay etmişler.

Kirisimella, erkek kardeşlerinin eski delikli terliklerini giyip, baloya gidebileceğini söylediyse de, onu
tersleyerek, “Bu kadar iş dururken senin baloya gidip, eğlenmene müsade edemeyiz. Hem prens Charl Bakugou'nun şarpy diş fetişi falan olabilir. Sabah alkolü fazla kaçırıp senin namusuna girebilir. ” demişler.

Baloyu düzenleyen prens Charls Bakugou'nun niyeti ise baloya gelen genç erkeklerden beğendiği birisiyle evlenip, onu kendisine prens Murder yapmakmış. Heyecanla balo gününü bekliyormuş.

Derken balonun verildiği gün gelip çatmış. Saray, ülke içinden ve dışından gelen davetlilerle dolup taşmış.

Kirishimella'nın üvey annesi ve erkek kardeşleri de baloya gitmişler. Kirisimella evde yalnız kalınca balodaki insanları düşünerek ağlamaya başlamış. Bir yandan yerleri süpürürken bir yandan da "Ne olurdu sanki, ben de baloya gidip bir şişe kırmızı şarabın dibini görüp mutlu mesut uyusaydım. " diye üzülüyormuş.