🌲-21-🌲

2.8K 115 27
                                    


Yazar'ın Ağzından

Sadiş, İdris ile birlikte Salih'in Çukur'daki eski evine gitmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Huysuzlanan İdris ağlamaya başlayınca artık dayanamayıp Salih'i aradı Salih.

"Salih neredesin sen? Çağırdın bizi buraya aceleyle bir saattir ortada yoksun!"

"Geliyorum Sadişim bir işim vardı onu hallettim sen niye yalnız gittin Karaca'yı çağır dedim ya ben."

Salih bir yandan karşısında ona gülen Azer'e bakarken bir taraftanda sessiz sessiz söyleniyordu.

"He kolaydı Salih o kadar! Bırakmadılar işte sende gel geleceksen dönüyorum bak!"

"Yav tamam ben alır gelirim yapamadıysan sen kal orada misafir gelecek şimdi."

"Salih ne misafiri ya! İdris huysuzlaştı diyorum."

"Hadi Sadişim.. Görüşürüz canım."
Salih telefonu kapatıp Azer'e döndü "Saadet'i zaten zor ikna ettim boşanmaması için senin yüzünden yine boşamaya kalkarsa.."

"Sen bana söyleneceğine çağır hadi Karaca'yı bak vaktim az sende inat yapıyorsun görememem için.."

"Ne inat yapacağım yav sen kestin önümü  işim gücüm kaldı senin yüzünden bir de azar yiyorum!"

"Sen hele Karaca'yı getir sonra söylen ya amma caz yaptın."

Salih arabasına binip eve gitti. Kapıdan içeriye girdiğinde başıyla selam verip kapının önünde onu bekleyen Medet'e döndü.

"Hoşgeldin abim hayırdır ?"

"Hayır hayır. Sen geç arabaya."
Evin kapısını açıp içeriye girdiğinde Sultan hanımla karşılaştı.

"Merhaba Sultan hanım." Dedi salona girerken karşısında oturan Damla ve Karaca'ya da selam verdi.

"Saadet için geldiysen yok gitti İdris ile sizin eski eve."

"Biliyorum eşyalarımız kalmış orada onlara bakacaktı ama İdris huysuzlanmış bizim diyorum Karaca gelse Idris'e baksa bende Saadet ile evi toparlasam bugün orada kalırız hem olur mu?"

Karaca günlerdir evde olduğu için babaannesine bakarken lütfen der gibiydi.

"Tamam." Dedi Sultan dayanamayıp "Ama aradığım da o telefon açılmazsa, çocukları gönderdiğim de Karaca orada değil başka yerde olursa bu evden içeriye adım atamazsın Vartolu."

Salih Azer'e içinden söverken başıyla onayladı.

"Tamam emrin olur. Karaca hadi amcam."

Karaca eline telefonu alıp amcasının peşine düştü.

"Karaca." İsmini duyan Karaca babaannesine döndü.

"Efendim babaanne." Dedi korkarak.

"Telefonu ver." Sultan'ın bu tepkisiyle Damla ve Salih telâşlandı. Karaca  elindeki telefonu uzatıp babaannesinin ne yapacağını merakla bekledi..

"Mesaj yok, kayıtlı bilmediğimiz numarada yok. Tamam gidebilirsin."
Karaca rahat bir nefes aldığında telefonu alıp hemen evden çıktı.

Arkadan gelen Salih amcasını beklerken Medet abisi ve kapıdakilere selam verdi.

"Medet sen arabayla geç bizim eve Karaca sende gel yürüyelim biraz.." Salih kapıdan çıkana kadar içinde tuttuğu sözleri bir anda söyledi.
"Herşeyi anlarım da telefon kontrol etmek nedir yav sen nasıl dayanıyorsun bu işkencelere ?"

Bir Aşk Masalı "Azer&Karaca"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin