Merhaba sevgili okuyucularım. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Sizi özledim. Umarım sizde beni özlemişsinizdir. İyi okumalar size. Seviliyorsunuz
Lütfen kısacıkta olsa yorum bırakın. Ben o yorumları okuyorum ve onlar bana motivasyon veriyor. Lütfen 🙏
Sanırım bu kadar duygusal olmamın sebebi, babam öldüğünde kaçarak bunu inkar edip duygularımı hiçe saymaktı. Şimdi ise o kaçtığım duygular, anılarla birlikte gün yüzüne çıkıyordu. Ama bu kadar yas yeter ve artardı. O gün o konuları Ekin'e sarıldığım yerde bırakmış. Şimdi ise profesyonelliğimi göstermeye başlayacağım gün olacaktı.
"Herkes sıraya girsin!"dediğimde ısınma hareketlerini bırakarak önümde sıra olmaya başlamışlardı. Ateş hala takımımda ve göz önümde olması sinir bozucu olsada artık onu umursamayacak ve yedeklere atacaktım ve böylelikle oynayamadığı için kendisi bırakıp gidecekti.
"Şimdi biliyorsunuz ki önümüzdeki hafta maçımız var ama sizi daha iyi tanıyabilmek için bazı sorular sormak istiyorum." Deyip herbirinin yüzüne teker teker baktım.
"Sizce Futbol nedir?"dediğimde afalladılar ve şaka ile karışık
"Ekmek teknemiz hocam!"dediklerinde, o kişiye dönüp baktım. Taner'di. tam ona cevap verecekken
"Geçim kaynağımız!" Dedi Fırat. gülmekle, gülmemek arasında ona bakarken
"Nafaka paramız hocam!" Cümleyi duymamla şaşırıp
"O kim ya?"diye gülerek söyleyen kişiye döndüm. Özgür çok ciddi söyleyince bütün takımla beraber kahkaha atmaya başladık.
"Gerçek mi söylüyorsun?"kafasını sallayıp
"Tabi, aylık yirmi bin ödüyorum. Eski eşim bir çocuk yaptı. Aylık yirmi bin cebe indiriyor."Üzgün gibi durmuyordu. Bende şakaya vurarak
"Biz sana ayda o kadar para veriyor muyuz ya? Ben bunu bir yönetim kurulu ile konuşayım. Bu kadar çok paraya ihtiyacın yok, hem eski eşine yirmi bin tl ödemene gerek kalmaz!" Bütün takım kahkaha atarken bende bıyık altından gülüyordum. Özgür gözlerini pörtletip
"Koç acı bana, zaten elime üç kuruş geçiyor. Bari onuda sen alma!"kahkaha atarak Özgür'ü izlerken çok eğleniyordum. Ne diyeceğini bilmediği için saçmalayıp duruyordu.
"Tamam tamam, şimdi gerçekten soruyorum. Futbol sizin için ne ifade ediyor?" Deyip biraz ciddi durmaya çalıştım.
"Tutkudur" gülümseyerek söyleyen kişiye döndüğümde yüzümdeki gülümseme iyice kavrulup sönmüştü. Ondan gözlerimi çekip
"Dostluktur" diyen kişiye döndüm.
"Evet, başka" gözlerimi onların üzerinde gezdirerek
"Yaşamdır"kafa sallayıp bir başkasına döndüm.
"Ailedir" aramızdaki mesafeyi kapatarak onları daha iyi görebileceğim bir yere gelip
"Futbol, bir araya geliştir. Ne kadar farklı fikirleri olan insan olsa da bu stadyuma ya da ekran karşısına geçtiğinde bir araya gelince o fikirlerin bir anlamı kalmadığını gösteren bir mucizedir. Evet futbol mucizedir. Ve bu yüzden yaptığınız işin önemi çok fazla. Ben sizi izledim, hepiniz küçük bir kömür parçasıydınız. İnce bir el işçiliği ile işlendiniz ve pırlantaya dönüştünüz. O pırlantalara ne oldu? Size ne oldu? Nasıl bu hale geldiniz?" Çok geçikmeden cevap gelmişti.
"Çünkü baban öldü!" Ateş'e döndüm.
"Ne olmuş babam ölmüşse... tek arkanızda duran, sizi destekleyen o muydu? Siz, yasa girerken yanınızda size inanan ve destekleyen insanlarıda yok saydınız! "Diğer bir taraftan başka birinin sesi gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
360 DERECE AŞK
Teen FictionKapak yapımı: soranoldumubeni Yağmur bir ailenin tek kızıdır. Babası dünyaca ünlü bir teknik direktör olan Yağmur, çocukluğunda futbolla baya ilgilenmiştir. Ama büyüyünce bir teknik direktör olacağını bilmiyordur. Yağmurun babası, kendi işini ve ünü...