BÖLÜM 3 - "UZUN YOL"

129 6 0
                                    

Birkaç gün sonra, sonu Greindo'ya ulaşan uzun bir yolun başındaydım. Yılın bu vakitleri doğduğum yerde hasat zamanıydı, Honrad'da iklim her zaman geriden gelirdi, burada çoktan kış olmuştu, maalesef bu asırlar öncesinde kaldı büyük yıkımdan sonra her şey bir daha eskisi gibi olmamak üzere kayboldu.

Dealdren'den ayrılırken yanan adam hakkında bir araştırma yapmayı düşündüm, fakat bu düşünceden vazgeçtim. Çok geçmeden Greindo'ya ulaşmalıydım. Bu oldukça hızlı olmam gerektiği anlamına geliyordu.

Uzun yol üzerinde, Dealdren'de bir tüccar'dan satın aldığım atımla büyük bir hızla ilerlerken, yolun sonunda ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Fakat Zerd Okyanusundan gelen bir takım kötü şeylerin, şehirde dehşet yarattığı söylentileri kulağıma çalınmıştı.

Hava yavaş yavaş kararırken, git gide sıklaşan ağaçlar rüzgârın etkisiyle sallanmaktaydı, yaprakların çıkardığı ses, içimde bir tedirginlik uyandırıyordu.

Aniden geride bıraktığım büyük bir meşe ağacının arka tarafından bir bağırış sesi geldi.

"Hey sen! Dur!" diye gürledi. Elinde bir kılıç ile bana doğru gelen bir adam olduğunu fark ettim. Atımı biraz yavaşlatınca, arkamdan koşarak yaklaşmaya başladı. Üzerinde ki kıyafetlerin yarısı yırtıktı. Atımı ona doğru döndürerek, sert bir ses tonuyla "Yaklaşma" dedim.

Adam ani bir hareketle durarak, tüm dikkatinle yüzüme bakmaya başladı, beni tepeden tırnağa süzerek inceledi. "Kimsin sen? Bu vakitte, bu yolda ne işin var?" biraz daha yaklaşmaya başladı. "Buralarda daha önce seni görmedim, söylesene kimsin yabancı ?"

"Gezginim," dedim sakin bir şekilde. "Greindo'ya yolculuk yapıyorum." Kılıcımı kınından çekerek ufak bir gösteriş yaptım. Üzerinde ki işlemeler tamamen kararan havada parlamıştı.

Adam kılıcı görünce irkilerek iki adım geri attı. "Kabalığımı lütfen bağışlayın," dedi. Oldukça şaşırmışa benziyordu. Yeşil renkli gözleri sürekli olarak kılıcımı incelemekteydi. Bir anlığına tedbiri elden bırakır gibi olsam da hemen dikkatimi topladım.

Soru sırasının bana geldiğine inanarak, "Peki sen kimsin ?" diye seslendim, bir taraftan da kılıcımı kınına geri koydum. "İsmim Bert, ormanın girişindeki çiftlik evinde yaşıyorum," diyerek parmağıyla orman tarafını işaret etti. "Seni yolumu kesmeye iten şey nedir Bert ?" diye seslenerek yeni bir soru sordum. Biraz düşündükten sonra tereddütlü gözlerle ormana doğru baktı. "Son günlerde iyi şeyler olmuyor, ilk önce hayvanlarımız ölmeye başladı, başlarda başka bir yırtıcı hayvanın yaptığını düşünsekte ardından ölen iki kişi bütün fikrimizi değiştirdi, bunun için geceleri burada nöbet tutuyorum ama yakında buna gerek kalmayacak, ormandan gelen bir kancıl ile ilgili söylentiler yayıldı, duyan herkes köyden kaçtı."

Bert biraz daha çeşitli söylentiler anlattıktan sonra, yolun ilerisinde daha kötü şeylerin olduğunu anlamaya başladım. O bunları garip bir şekilde tereddütlü fakat heyecanlı bir ses tonuyla anlatsada ben sadece kendimi kötü hissediyordum. Yolda gözle görülür bir şey yoktu fakat uzun zamandır her an tetikte olmanın verdiği ruh halini kimse bilemezdi. Bu nedenle bazen mantıklı düşünemiyordum, bu da beni tehlikeli anlarda oldukça riske sokuyordu.

"Artık sende buralarda durmazsan iyi edersin," dedim öğüt verici bir edayla iç çekerek. "Gidebildiğin kadar uzağa git, evren tersine dönüyor."

Bir anlığına yaşadığı yere doğru üzgün bir bakış attı sonra tekrar bana dönerek konuşmaya başladı. "Düşündümde belki de seninle gelebilirim." Yüzüme birden acı bir ifade çöktü, kafamı onaylamayan bir şekilde sallarken içimden bir şeyler kopar gibi oldu. "Korkarım ki benim yolumda ilerleyen kişilere ölümden başka bir son yok dostum, üzgünüm," diyerek atımı Greindo tarafına döndürdüm ve aniden hızlanarak oradan uzaklaştım. Gözümden akan bir damla yaş rüzgârda savrularak kayboldu.

Uzun zaman önce ölümsüzlüğün bir lanet olduğunu düşünürdüm, fakat bir süre sonra lanet olanın ölüm getirmek olduğunu anladım, bütün sevdiklerine tek tek ölüm getirmek.

Bu her şeyden beterdi, nefes almaktan bile.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Anka EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin