Bu dünyaya neden ağlayarak acı içinde geliyorduk? Aslında her şey en başından dünyaya gelmemizden belliymiş. Acı için gelip acı içinde yaşayıp acı içinde gidiyorduk...
Acı bir şekilde ağlayarak hayatın içine girmeyi engelleyemezsin belki ama devamınındaki hayatını ağlayarak değil de gülerek değiştirme ihtimali vardır yalnız benim hiç böyle bir şansım olmamıştı...
~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~
16 yaşıma kadar hayatımı hep gülerek geçireceğimi düşünmekten başka bir şey yapmıyordum. Yalnızca o gün içimdeki kötü bir hisle ortalıkta geziyordum. Kuruntu yapıyorumdur diyordum.
Rahatlamak için sahile gitmiş herhangi bir kayalığa oturuvermiştim.
Hayatım o kayalığa oturduğum andan itibaren değişmeye başlamıştı bile.
Yanıma hayatım boyunca görmediğim biri gelmiş benimle konuşmaya çalışmıştı. Hayatımda hiç böyle bir şeyle karşı karşıya gelmediğim için ters tepki vermiştim. En sonunda az da olsa rahatlamayı başardığım anda kalktığımda annemden gelen telefonla her şey yerle bir olmuştu.
Annemle babam ölmüş yanıma gelen kişi de aslında babamın ortağının oğlu çıkmış ve tesadüfen yanıma gelmediğini öğrenmiştim.
Dönüm noktam kesinlikle o kayalığa oturmamla başladı diye düşünmüştüm bu zamana kadar ama yalnızca planlanmış bir olayın içine düştüğümü ve o gün o kayalığa öylesine oturmamla alakası olmadığını daha yeni fark ediyordum. Bunlar yalnızca 16 yaşımda başlamış bu zamana kadar devam etmişti.
Demek istediğim hayatın her zaman acı getireceğini unutmamak gerekir. Ne kadar kimin yanında mutlu olursan ol o acı elbet seni bulacaktır...
~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~
Silah seslerinin kesilmesiyle Chanyeol üzerimden kalkmıştı. Ardından bende kalkmış etrafa göz gezdirmiştim.
Lanet olsun!
Her şey mahvolmuştu. Delik deşik bir haldeydi bütün eşyalarım. Camlar kırılmış yerlere saçılmıştı.
"Burada kalamam..."
"Evet, kalamazsın. Bu yüzden benimle birlikte geliyorsun."
"Hayır!" Diye bağırmıştım.
"Hayır, gelmiyorum ama sen gidiyorsun!" Ona doğru yürümüş işaret parmağımı onun göğsüne bastırmıştım.
"Bunların hepsi senin yüzünden başıma geldi! Siktir git hayatımdan! Git!" Diyerek kalan gücümle onu itmiştim.
Camların olup olmamasını umursamayarak yere çöktüm ve dizlerimi kendime çekip başımı dizlerimin arasına gömdüm.
Bunların hiçbirini hak etmemiştim. Hak edecek hiçbir şey yapmamıştım.
"Baekhyun kalk." Seslenen Chanyeol'a daha fazla ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum artık. Nefes dahi zor alıyordum.
"Sana kalkmanı söyledim Byun Baekhyun!"
Ağlamalarımın arasından; "Git başımdan!"
"Gitmeyeceğimi sana hastanede söylemiştim! Şimdi kalkacaksın ve hayalindeki odaya götüreceğim seni!"
O da çökmüş benimle aynı hizaya gelmişti. Omuzlarımdan tutup kaldırmıştı. Hâlâ ağlamaya devam ediyordum.
"Sen be-benim hayal-lerimi yaşamama izin ver-vermedin Chanyeol. Y-yine iz-izin vermeyeceksin. Bi-biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARK FAMİLY AND BYUN BAEKHYUN
Fanfiction... Ben Byun Baekhyun, 5 yıl önce yaşanmış onca şeyden sonra hâlâ 5 yıl önceki kişiyi seviyorum... .... Yayımlanma Tarihi : 16.08.2019 Tamamlanma Tarihi : 16.04.2020 *Saçmalıklar içerir.*