Alec;
Hızlıca dolabı açıp üstüme bir kot pantolon ve tişört giydim. Hemen ardından magnusun beni takip eden gözlerine baktım. Öylece kalmıştı. Hızlıca telefonu elime alıp net bir şekilde sordum." Nerdesin ?" dedim sertçe. İstediğimden sert olsa bile umrumda değildi. " Bende nerdesiniz diyordum ? Hmmm... bir düşenelim. Belki ilk tanıştığımız yer olabilir ? Tabi hatırlıyorsan.Tik, tak.... zaman azalıyor Alec. Elinde sonunda ortaya çıkacak ve yeniden bana dönmek zorunda kalacaksın. Kimse'nin bikmesini istemezsin, değil mi ? Unutma, on ikiyi yirmi geçe."diyerek suratıma kapattı.
Telefonu sıkıp sert adımlarla pencereye koştum ve camı açıp dışarı fırlatttım. "Magnus ,telefonun nerde ? " Magnus acele edip diğer komidindeki telefonu verdi. Hızlıca telefonu alıp polisi aradım. Dersimi anlattıktan sonra telefonu olabildiğince hızlıca kapatıp onu da camdan attım." Alec ! Tanrı aşkına sakin olur musun ? Nereye gidiyoruz ?"
"İlk önce senin evine. Sonra ben gidiyorum. Sen değil." dedim. Dolabıma giderken titreyen ellerimi durdurma gibi bir çabam vardı. Dolabı altüst ederken," Nerde şu soktuğumun silahı !" diye bağırıyordum. Magnusu görmüyordum fakat onu biraz tedirgin ettiğim belliydi." Birincsi, seni oraya tek yollamam."
"Polisler gelecek sıkıntı yok. Magnus beni meşgul etme."
" Bana göre geçerli bir sebep değil."
"Bana göre de gayet geçerli." derken bulduğum silaha hemen yanındaki poşettten doldurabildiğim kadar mermi doldurdum. " Bu ikimizi ilgilendiriyor Alec. Bu manyak sadece senden bir şey istediğini sanmıyorum."
"Evet, büyük ihtimal seni de istiyor ve ben buna izin vermeyeceğim." derken tetiği çekip magnusa doğrulttum. " Şimdi beni iyi dinle magnus.Ben ciddiyim. Sana da bir mermi yedirtmek istemiyorum çünkü bu gece uzun olacak ve bu benim için önemli. Ve emin ol seni öldürmem fakat yaralarım ve bu hoşuma gitmez. Unuttun mu ? Ben hastayım ve bunu yapmaktan çekinmem çünkü ben biraz kafadan çatlağımdır." magnus güldü.
" Hadi ama. Mafya rolü oynama. Senin silahından korkmuyorum beni vuramazsın." diyerek bana yaklaştı.Derin bir iç çektim. " Eh, söyle bakalım seni vurursam beni dava eder misin ?"
"Vurmayacağım için zaten edemem. Ve etmem de."
"İyi, duymak istediğim buydu. Banyoda ilk yardım kiti var. Ambulansı aramayı unutma ve şu mermiyi tek başına çıkartmaya çalışma. Her şey güvenliğin için." diyerek magnusun konuşmasına izin vermeden onu bacağından vurdum. Eh, temizleyecek yeni bir şey. Ona asla zarar vermem fakat underhill onu yaralamak yerine öldürebilirde ve magnusu tanıyorsam peşimden kedi gibi gelir.
Magnus yerde bana söverek kıvranıyordu." Bu iyiliğin için !"
"EN AZINDAN BAĞLASAYDIN YA GERİZEKALI !"
"Kaçardın. Magnus cidden özür dilerim. İyiliğin için." diyerek kapıdan çıktım. Ve arabaya bindim.
Magnus;
Evlediğim adamın ağzına, sıfatına sıçayım. İki kere de sikeyim oldu mu ?Çıplak olmasaydım belki şuan daha havalı görünebilirdim. Yerde sürünerek cama gittim ve Alec'in gidişini izledim. Banyoya olabildiğince hızlıca gidip liseden kalma ilk yardım bilgilerimi kullanarak bacağımı sardım.Daha iyi. Bacağıma bakıp iğrenç el beecerime baktıktan sonra duvara tutunarak dolaba yöneldim ve üstüme birkaç şey geçirdim. Bir tişört, üstüne ceket ve pantolon. Pantolonu üstüme geçirmek için yarım saat uğraştım. Canım baya fazla yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DON'T FUCKED MY LİFE - Malec
Hayran Kurgu"Neden olmadığın biri gibi davranıyorsun ki?" Dedi magnus onun yanına oturarak."Eğer böyle olmazsam kendimi nasıl koruyacağım? İnsanlar beni nasıl sevecek?" Dedi alec. Magnus ona doğru yaklaştı."Seni olduğu gibi sevecek biri mutlaka vardır."