Helooo
Upuzun bir bölümle karşınızdayımm
Yeni bir aşkın doğduğu bir bölüm o yüzden
sizlerden bolca yorum bekliyorum. Artık ufaktan aksiyonlu günlerimiz başlıyor hazır mıyııız?Sevgilerle
Quenoflove♥️
ELLİ BEŞİNCİ BÖLÜM PART II
Ayaz, yatak odasının kapısının hemen yanındaki gri boyalı duvarda kollarını birbirine dolamış bir vaziyette Doktor Ali'nin karısını muayene etmesini seyrediyordu. Dünya, hâlâ bitkin bir şekilde yatıyordu. Büyük siyah başlıklı yatağın ortası kumral dalgalı saçları mor yastığa dağılmış bir haldeydi. Yüzü, solgundu. Sanki biraz sararmış gibiydi.
Doktor, derin bir nefes alarak yanına yaklaştığında yaşlandığı duvardan doğruldu. Odadan çıkan doktorun arkasından hemen kapıya çıktı.
"Karım nasıl?" Sesi endişe saçıyordu. "Ayaz Bey, eşinizin ilk hamileliği değil biliyorsunuz ki bu dönemler stresten uzak ilerlemelidir. Ancak anladığım kadarıyla eşinizin hamileliği öyle ilerlemiyor. Yarın hastaneye gidip birkaç test yaptırmanızı öneriyorum. Tansiyonu çok yükselmiş. Düşürmek için bir ilaç veremem. Çünkü kendisi hamile ve bazı ilaçlardan uzak bu dönemi sürdürmeli." Ayaz, eliyle ensesini ovalarken sıkıntılı bir nefes verdi. "Tansiyonu nasıl düşüreceğiz?"
Doktor, düşünceli bir ifadeyle yatakta yatan baygın hastasına baktı. "Limonlu su içirin uyandığı vakit. Yarın kendi doktoruna götürün mutlaka verilmesi gereken bir ilaç varsa o verir zaten. Düzenli kullandığı bir ilaçta olmadığı için şu an ilaç vermemek en doğrusu olacaktır." Ayaz, anlayışla başını salladı. Karısı, bu konuda oldukça hassastı. Hayal'e olan hamileliğinde ağrı kesici bile kullanmamıştı. Sadece verilen vitamin haplarını kullanmış, grip bile olmamaya özen göstermişti. Doktor Ali, bir ilaç verse dahi bunu bebeğe zararı olacağını düşünerek kesinlikle içmezdi. Bu yüzden her hamilelik döneminde bebek için kendine de özen gösterirdi. Olası hastalıklardan kaçınırdı. Ancak bu hamileliği Hayal'e olandan çok daha zor geçeceğe benziyordu.
"Yarın ilk iş gideriz. Teşekkür ederiz Doktor bey." Tokalaştığı adamla birlikte aşağı kadar indi. Onu, kapıdan uğurladıktan sonra salona döndü. Faruk bey, etrafı toplatıyordu. İnen cam parçaları meydandan kaldırılırken evin içinde kırılan eşyalarda çöpü boylamıştı.
Ayaz'ın geldiğini fark eden Nevbahar hanım "Dünya, nasıl?" Diye sordu. "Tansiyonu yükselmiş. Hamile olduğu için ilaç vermedi ama yarın doktora gideceğiz."
Faruk bey, elleri cebinde kırılan camın önünde dururken başını aşağı yukarı salladı. Korkan Elif'e baktı. Bu kız, karısından duyduğu kadarıyla torununun hayatını kurtarmıştı. Ancak çok korkmuştu hâlâ korkudan titrediğini görebiliyordu. "Çetin, gidip yemek alın." Çetin'i yanına çağırıp konuştuktan sonra Elif'e döndü. "Elif, önce yemek ye sonra git dinlen kızım." Ayaz, adamın bu hallerine şaşırırken koltuğa oturup Nevbahar hanımla göz göze geldi. Kadın da, dudağını büküp omuz silkti. Onun, bu hareketi karısını hatırlattığında aslında Dünya ve annesinin ne kadar benzediklerinin farkına vardı. Mimiklerinden görünüşlerine kadar her şeyleri benziyordu. Bir an Hayal'in de büyüyünce annesine aynı şekilde benzeyeceği geldi aklına. Küçük kız daha şimdiden annesine benzerken ilerisini düşünemiyordu. "Ben, şey yemek yaptık biz. Hazırlayabilirim." Diyen kızın karşısına geçti Faruk bey, "Hayır, hiçbir şey hazırlamayacaksın. Yeteri kadar korktun sende dinleneceksin. Duyduğum kadarıyla torunumu sen kurtarmışsın." Ayaz'ın kaşları çatılırken, dirseklerini dizine yaslayarak Elif'e baktı. "Nasıl yani?" Elif, başını önüne eğip bir cevap veremezken Faruk bey, konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI
Romance"Sen, Dünya'yı hak etmeyecek kadar korkak bir adamsın." Ayaz, aniden geriye dönüp Şahin'e bir kafa attı. O yere düşmüş burnunu tutup acılar içinde kıvranırken aniden Acar'ın elinde ki silahı aldı. Şahin'in bacağına bir kurşun sıktı. Adam'ın acı için...