3.BÖLÜM

144 11 7
                                    

******
(Ertesi gün)

Sabahın köründe kalkıp üstümü başımı giydim. Sonra ders programına bir baktım! İlk iki ders beden! Şansıma tüküreyim. Tekrar üstümdekileri çıkarıp siyah taytımı ve sarı salaş sweatimi giydim. Zaten her şeyim sarı. Yatağım,duvarlarımın rengi,defterlerim,kalemliğim...Ama içim siyah benim. Neden bir fikrim yok. Annem işe erken gitmişti. Baban nerde diye soruyorsanız, annemle babam boşandı. Anlaşmazlık felan...
     Babamı pek sevmiyorum. Zaten çok çok nadir gideriz abimle ziyaretine. Ders programımı hazırlayıp,saçımı başımı bağladım. Yüzüme nemlendirici krem sürdüm. Valla iyice taşa dönmüştü yüzüm. Zaten bunuda anamdan çaldım. Benim böyle şeylerim yok. Benim kremlerim BİM'den. 1,50. TL. Enayi gibi gidiyorlar bir kreme 30 lira veriyorlar. Ben o otuz liraya kaç kilo limon alırım haberin var mı karşim? Yok tabii.13 kilo geliyor:D Tabii pazardan.
        Evden telefonumu ve şarjımı alıp çıktım. Otobüsü gördüm ve koşarak yetiştim. Annemin akbilini çalmıştım. Zaten onda iki tane var. Ondakiler dolu oluyor. Ve dolu! Oh be. Daha 4 basımlık var birde! Boş bir yer bulamadım. Çünkümsü millet sanki bedavaymış gibi otobüse yığılmıştı. Ellerimle direklere tutunmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Elim kaydı ve şap! Kafam birinin kafasına çarptı. Kim mi? Limonata! Ay Bulut!

"Hayat tesadüflerle dolu. Hırsız."

"Ya ne hırsızı? Ne çaldım ben Allah Allah."

"Bilmem."

"Bana hırsız dersen bir daha burada bağırır beni taciz ediyor derim!"

"Tamam. Limon kız sinirlenme."

Pis pis sırıtmıyor mu birde! Geri zekalı! Otobüs ani fren yapınca resmen kafam Bulut'un bonuna geldi. O kıkırdarken ben kalkmaya çalıştım ama arkamda o kadar kilolu bir kadın vardı ki bunu yapmak imkansızdı.

"Ne o? Çok mu sevdin boynumu limon kız?"

"Ha ha çok sevdim! Çıkamıyorum ki!!!"

"Çıkma."

"Ne?"

"Çıkarsan biri tarafından ezilirsin. Ahhahha."

Neye gülüyor lan bu limonata?!

"Neye gülüyorsun lan hödük?!"

"Hödük mödük ayıp oluyor ama!"

"Çok komiksin sen."

"Bana bilmediğim bir şey söyle."

"Malsın,salaksın,çok egolusun,çook uzunsun,çok güzel kokuyorsun."

Bir dakika!
Ne?
Ben ne dedim ya!
Allah benim belamı versin!!!

"Hmm demek öyle?"

"Sana demedim ben. "

"Kime dedin? Göbeği altında ezildiğin kadına mı?"

"Hayır yan tarafta ki yakışıklı çocuğa."

Dedim kafamı çevirerek. Çocuk gerçekten yakışıklıydı. Ve parfüm kokusu buraya kadar geliyordu.

"Parfümü duş jeli gibi kullanırsa tabii."

"Bilmem. Ama cidden yakışıklıymış."

Otobüs durdu. Şişko kadın indi. Bende kafamı hemen çektim. Yakışıklı dediğim çocukta indi.

"Öyle mi?"

"Ne öyle mi?"

"Cidden yakışıklı mı?"

"Yani. Yakışıklı işte. Ne var bunda?"

"Yok bir şey. Görüşürüz limon kız."

Otobüslerde olan o kırmızı dur düğmesine bastı ve aşağı indi. İyi de daha okula 4 durak var! Aman neyse.

*****^•^****^•^****^•^****^•^****^•^****

Kıskançlık?

Kıskançlık.

Aşk?

Aşk.

O zaman öptüm❤️❤️❤️

LİMONLARI SEVİN 💛🍋🍋

LİMON REÇELİ'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin