Karakterlerin oyundaki ilişkilerini buraya yansıtmadım bu yüzden gelip "yav bunlar düşman aq" falan demeyin.
Daha 7 yaşındaydım. Fark edebilecek bir yaşta değildim. Babam bana türküler söylerdi. O türküler çok hoşuma da giderdi. O zamanlar çok güzeldi her şey. Her gece yatmadan önce babamdan türkümü dinler yatardım.
Bir gece yattığımda sabahı hiç yaşamamış olmayı dilerdim. Sabah uyandığımda evde ne annem ne de babam vardı. Hadi ama 9 yaşında bir kız evde tek bırakılırsa ne kadar korkacağını biliyorsunuz. İnsan olmasakta size benzer yaşantılarımız var.
Ailemi bulamayınca dışarı çıkma kararı almıştım. Çıktığım anda burnuma dolan kan kokusu kusma ihtiyacı doğurmuştu bende. Cesetlerde gözlerimi gezdirdim. Ailem yoktu ama yakınlarım, arkadaşlarım ve herkes ölmüştü.. O sırada bir ses gelmişti. Siyah insanlar beni gösterip bağırıyordu. Bana doğru koşmaya başladıklarında ben de kaçmaya başlamıştım. Ormana girip ağaca çıkmıştım. Kurtuluşum o ağaç olmuştu. Ardından siyah adamlar aşağıdan geçerken ses çıkartmamaya çok dikkat ediyordum. Geri dönecekleri sırada dengemi kaybettiğimde görülmüştüm. Acilen ağaçtan kaçmalıydım ki uzaktan bir lambanın yere atıldığını fark ettim. Siyah adamlardan biri o lambaya takılmıştı öbürleri onu kurtarmaya çalışırken ben ağaçtan atlayıp koşmaya başladım.
Koşarken yolun sonunda birinin beni yakalayıp ağzımı kapamasıyla öldüğümü fark etmiştim. O zamanların aklı ile her şeyden korkuyordum tabii. Ben çırpınırken beni tutan kişi bir şeyler söylemeye başlamıştı. Sakinleştiğimde beni bırakıp elini uzatarak gülümsedi. Benden uzundu evet bir yarısı da siyahtı neden böyleydi ki? Ayrıca saçlarının önündeki mavi kısım da çok havalı duruyordu!
"Ben kayn. Arkadaşımla kabilenin yok olduğunu öğrendim ve kalanları kurtarmak için geldim. Sanırım tek sen yaşıyorsun?"
"Ailem kayıp. Ben Xayah"
Eh güvenmiştim de ona. Beni koruyacaktı sonuçta. Elimi sıkıp tekrar gülümsedi ardından kollarını açtı. Kucağına alıp bir yere ilerledi. Orada garip bir yaratık vardı. Elinde de lambası. Bu beni siyah adamlardan kurtaran kişiydi. Onu da alıp beraber bir eve gittik. Eve girdiğimizde içeriden müzik sesleri geliyordu. Kayn beni yere indirdiğinde müzik sesleri durdu. Merdivenlerin oradan uzun mavi-sarı saçlı bir kadın belirdi. Beni gördüğünde çığlık atıp gülerek koşmaya başladı. Korkmuştum, hızlıca Kayn'ın arkasına saklandım.
Kayn kahkaha atıp beni arkasından çıkardı ve konuşmaya başladı.
"Xayah bu Sona ablan tamam mı ondan korkmana gerek yok. O da bizimle."
Sona'ya baktığımda bana gülümseyerek bakıyordu ben de ona gülümsediğimde elini kalbine götürüp derin nefes aldı. Bu ablanın sorunu neydi?
"Sona Xayah'a banyo yaptır sonra da yemek yeriz."
Sona başıyla onaylayıp bana elini uzattı. Elini tutup beni götürmesine izin verdim. Bir odaya gittik oda maviydi ve müzik aletleri ile donatılmıştı. Ve geri kalan boşluklar da yatak, dolap ve masa falandı. Sona dolaba gidip bakınmaya başladı. Ardından eflatun bir elbise bulup bana gösterdi. Elbise bol ve fiyonklarla doluydu. Başımla onayladım ve elbiseyi tuttum.
"O benim küçüklük elbisemdi ona iyi bak tamam mı Xayah~"
Ardından birkaç şey daha alıp banyoya gittik. Ağaçta saklanırken çok kirlenmiştim. Sona bana çok yumuşak davranıyordu. Sanki yıkarken kırılacakmışım gibi. Yıkanmam bittiğinde kıyafetlerimi giyinip saçlarımı kurutmaya gelmiştik. Makineyi kulaklarıma doğru tuttuğunda canım yanmıştı tıslayıp geri çekildim. O da telaşlanıp özür dilemeye başlamıştı. Gülümseyerek ona baktım sonra sakinleşti. İşimiz bittiğinde beraber mutfağa gittik. Öbür iki abi de ev haline bürünmüşlerdi. Kayn beni o elbiseyle gördüğünde babammış gibi gelip beni sevmişti. Huzurlu hissetmiştim aslında. Yemekleri yedikten sonra salonda biraz televizyon izlemiştik. Onlara karşı bir şüphem yoktu artık. Saat geç olduğunda uyuyakalmışım sanırım sabah kalktığımda Sona ile beraber yatıyorduk. Bana annem gibi davranıyordu. Tekrar huzurlu hissettiğim bir an daha gerçekleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son umut
FanfictionBen Xayah. Asi Xayah. Kabilemi ve ikinci babamı kurtarmak adına çıktığım yolda bana yardım eder misiniz?