6.Bölüm "Kalbine söyle..."

8.6K 655 464
                                    

Medya ~ So Young

🧡🍁

Jungkook bana saldırdı."

"Ne?"

Ji Won hızla binadan içeri girdiğinde tek başıma kaldım, karanlığın bana sunduğu gölgesinde.

Ne yani... Jungkook, Ji Won'a mı saldırmıştı?

Hayır ya, olamaz böyle bir şey. İç sesimle kavgaya girdiğimiz sıra Jungkook'un bana sarılırken söylediği sözler geldi aklıma.

"Ona inanma So Young. Yalvarırım sen inanma."

Söyle Jungkook, ne yapayım ben şimdi? Sana inanıyorum, inanmak istiyorum. Sen kötü biri değilsin ki... Ayağa kalkacağım sıra Jungkook'u sokak başında gördüm. Nötr bir ifadeyle onun gelmesini bekliyordum. Ellerindeki çikolatalı sütleri sallayarak bana gülümsedi. Gülümsedim. Yanıma gelip konuştu.

"O-ona inan-mmış gib-bi duruyor-yorsun." Dedi elime sütü uzatırken. Kavradım sütü, pipetini poşetinden çıkarıp süte batırdım ve içmeye başladım. Jungkook'un beni izlediğini fark etmiştim. Ona dönüp gülümsedim.

"Ona inanmadım, Jungkook. Kalbim istemsizce sana inanmak istiyor." Tavşan dişlerini ortaya çıkardı ve küçük gamzelerini bahşetti bana.

"O kalbine söyle, çok doğru bir şey istiyor." Dedi kekelemeden.

"Jungkook?"

"Hı?" Sütünü içiyordu.

"Az önce neden kekelemedin?" Diye sordum, bütün utangaçlığımı kenara iterek.

"Ben heyecanlanınca kekelemiyorum." Dedi yine aynı şekilde kekelemeyerek.

"Yani? Sen az önce heyecanlandın mı?"

"Evet, şu anda da heyecanlıyım So Young."

"Neden ki?" Diye sordum bütün şaşkınlığımla.

"Kalbim, senin yanındayken heyecanlanıyor. Ben de bilmiyorum." Dedi. Güldüm. İstemsiz bir şekilde mutlu oldum.

"Sa-sanırım, ilk de-defa bi-biri ba-bana inan-dığı iç-çin."

"Anladım, Jungkook." Ona döndüm ve dudağının kenarına süt bulaştığını gördüm. İlk önce gezindi yüzünün her bir santiminde gözlerim. Sonra tekrar dudaklarına indi. Biraz fazla yakındık galiba. Elim beynimi dinlemeksizin dudak kenarına gitti. Jungkook'un gözleri şaşkınlıktan olacak ki büyümüş, beni izliyordu. Ağzım kulaklarıma doğru yol alınca elimle süt olan yeri sildim. Hey! Bu ses de neydi? Ah, pardon. Yaramaz kalbimin ritimleriymiş. Jungkook yutkunduğunda utandım ve kendimi geri çekip ayağa kalktım hızla.

"Şey,"

"Off şey,"

"Şey ya, İyi geceler."

Şu konuşmaların hepsi bana aitti. Daha ne kadar rezil olabilirdim? O an ilk defa Jungkook'un kahkahasını işittim.

"İyi geceler, So Young."

"Heyecanlandın!" Dedim işaret parmağımı ona doğru uzatırken. Utançla başını eğdi ve parmağımı kavrayıp kalbinin üzerine götürdü. Tanrım! Çok hızlı atıyordu.

"Kalbim, beni dinlemiyor So Young. Heyecanlanıyor, baksana." Dedi ve kafasını yana eğip yüzümü inceledi.

"İlk defa böyle güven hissetti bu kalp. Senin sayende So Young."

Derin nefes aldı.

"Bana inan ama beni sevme So Young." Dedi sona doğru sesi azalırken.

"Ben, senin sevmek isteyeceğin biri değilim."

𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin