Bu oydu! Jimin'in köpek gibi sevdiği arkasından bakarken salyalrının aktığı(!) kızdı. Bu hikayesine attıgı kız Mi Cha'nın ta kendisiydi.! (Arkadaşlar bu çocuğu jimin olarak düsünün, pembe saçlı falan)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ne yani? Sevgililermiydi?
¥
Yaşadığım şokun üzerinden tam 2 gün geçmişti. 2 gündür ne mi yapıyordum, sadece Kai ve Eun ile konuşuyordum. Dışarı adımımı bile atmıyordum çünkü onların o yılışık hallerini görmek bana iyi gelmezdi.
Az önce Jimin bir fotoğraf paylaşmıştı ve bu onun sayfasında ilk defa bir kızla fotoğraf paylaşması anlamına geliyordu. Koyduğu fotografa biraz daha baktıktan sonra daha fazla dayanamayıp firar etmeyi bekleyen gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yine çocuğu Jimin olarak düşünün.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telefonu sinirle kapatıp Euna döndüm. Yine birşeyler anlatıyordu. Bense gercekten onu dinliyormus gibi arada bir kafamı sallıyordum ve bazen de onaylar gibi mırıltılar çıkarıyordum.
Yaklaşık 5 dakika sonra nefes nefese bir kız girdi sınıfa. Ve hızlıca konuştu. Konuşmalarından anladıgım tek şey Jimin ve Yemekhaneydi. O yüzden sınıftan koşarak çıkanları takip etmeye başladım.
Yemekhaneden gürültülü bir şekilde bağırma sesleri ve tabakların kırılma sesleri duyuluyordu. Sanırım birisi baya kızgındı.
Gözlerimle kızgın kişiyi bulduğumda beynimden vurulmuşa döndüm. Bu Jimindi. Ama eli ve yüzü feci şekilde kanıyordu.
Eminim ki acıyordur, ama siniri bunları yatıştırıyordur. Sonra tekrar bir anda bağırmaya başladı. Sanırım ilk defa onu bu kadar kızgın görüyordum.
"Sen, sen bana bunu nasıl yaparsın"
Dedi ve Mi Cha'ya döndü. Orospu.
"Sana her şeyimi verdim"
Fena halde kızgındı.
"Hepsi bunun için miydi?"
Ne yaptıgını hala anlamamıştım o sürtügün.
"Seni asla affetmeyeceğim adi sürtük"
Bunu demesiyle hafifçe sırıttım. Sonra birden kalabalıga, benim olduğum tarafa döndü. Çok kısa bir süreliğine gözlerimiz bulustugunda kasılan çenesinin hafifce gevşedigini hissettim.
"Siz bu sürtügün ne yaptıgını merak ediyor musunuz?"
Diye sordugunda istemsizce kafamı salladım. Mi Cha Jimin'in böyle demesiyle "sus" der gibi koluna yapıştı.
