Merhaba arkadaşlar. Ben kendi dünyasında hayalleri ile uğraşan yazarlıkla mutlu olan kendi çapında bir yazarım. Bu benim ilk hikayem değil lakin birileri ile paylaştığım ya da birilerine okutmak istediğim ilk hikayem. GÖZYAŞI her zaman benim ilk göz ağrım olacak ancak ilerleyen zamanlarda kitabım okunsa da okunmasa da yeni hikayelerimi paylaşacağım. Bölüm ne sıklıkla gelir emin değilim ancak her Çarşamba bölüm atmak için uğraşacağım. Umarım beğenirsiniz ve keyifle okursunuz.Güzel okumalar
Anne ve babamın ölümünün üzerinden tam kırk gün geçmişti .
Dün mevlit vermiştik ve bütün herkesin benim için ağlayıp vah vah tüh tüh demesini dinlemiştim.
Belkide kendimi bu kadar berbat bir durumda bulmamın sebebi annemle babamın göçük altında kalmadan önce o lanet awm başlarına yıkılmadan önce benimle kavga etmiş ve küs olmalarındandır.Ya da kendimi boşlukta hissediyorumdur. Hani her zaman arkanızda olduğunu bildiğiniz babanızın artık olmadığını düşünmek ve bilmek öyle acı verici ki kalbimi sanki kor ateşe atmışlar ama ne beni yakip kül ediyor ne de cezamı bitiriyordu.Annemin her zaman karsimda duruyormuş izin vermiyormus gibi davranıpta benim gönlüm olsun diye istemediği bir şeyi dahi yaptığını düşündükçe kafayı yiyordum.
Ama daha kötü hissettiren şey şuan resmen kimsesizdim.Evet teyzemlerin yanında kalıyordum ama eniştemin teyzeme benim yükümü taşıyamayacağını söyleyip bağırdığını duymuştum . İstemiyordu bana bakmak ağır geliyordu.Gerçi o da kendince haklı üç çocuğu vardı .Hangisiyle ilgilensin.Kuzenimin odasında kırk gündür tek kelime etmeden yatakta oturmuş öylece dışarıyı seyrediyordum.
Yemek yiyemiyor uyku uyuyamıyordum.Hayat enerjisi dolu olan ben yaşayan ölüden farksız hale gelmiş insanlara muhtaç kalmıştım ama asla boyun eğmeyecektim . Babamın bana öğrettiği gibi her zaman kendi ayaklarım üzerinde durup kimseye yük olmayacak ve ezilmeyecektim.Bu kadar yas yeter artık ilgilenmem gereken bir hayat geçirmem gereken bir ömür vardı ne kadar anlamı kalmasa da.
Şuandan itibaren bildiğim ve emin olduğum tek şey eskisi gibi bir ben olmayacakti. Eniştemin teyzeme "Sevinc bu kız ne zaman gidecek?" sakince kulak kesildiğimde teyzem "Koray etme eyleme şuncacık kız nereye gitsin hiç mi insafın yok.Zaten yemiyor içmiyor hiçbir zararı yok ki.Ablamin yadigarı o bana." boşuna nefes tüketiyordu asla eniştem geri adım atmazdı .
Kalkıp hiç bozulmamış iki valizimide kapının arkasından çıkarıp bir iki eşyamı daha koyarken "Ben zaten size zor bakıyorum birde onunla mi uğraşacağım ? İstemiyorum." derken teyzem benim duymamam için "Sessiz ol yalvarırım .Ne var yemek zaten pişiyor çok şükür bir tabaktan batmazsın..." derken ben çıkınca anında sustular.Eniştem iğrenir gibi bana bakarken teyzem ağlayarak bana pişman pişman bakıyordu .Valizleri çıkarırken teyzem "Kızım güzelim nereye gidiyorsun ne yapıyorsun bırak sen eniştene bakma o öyle demek istemedi." diye elime sarılırken eniştem sinirle "Yooo gayette öyle dedim.Suna bak konuşmuyor bile insanlıktan çıktı .Bizim çocuklarında psikolojisini bozacak." gülmek istedim ama hiç halim yoktu.
Teyzem ısrarla elimi tutmuş engellemeye çalışırken sert ve net bir sesle "Tamam teyze yeter artık .Eniştem yüzünden gitmiyorum zaten gidecektim.Sen anneme olan borcunu en güzel şekilde ödedin ama artık çekil önümden ." dediğimde başını iki yana sallayarak "Olmaz kızım nereye gideceksin?" sorusuna bir süre sessiz kalıp elini kolumdan çektim .Gözlerine bakarak "Sen orasını düşünme " deyip evden çıktığımda arkamdan gelmek için kendini parçalıyordu ama eniştem sıkıca tutmuş bırak gitsin' diyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
G Ö Z Y A Ş I
ChickLitAğlamak ve hayatın sınavlarına zorluklarına dayanmanın yollarını arayan masum ama inatçı bir kız ile , zorluklarla mücadeleyi küçük yaşta öğrenmek zorunda kalmış mücadeleci ve hırslı bir adamın sıradan ama AŞK dolu hikayesi ...