-9-

1.8K 128 75
                                    

  Diğer günler hayatımız hep aynı şekilde devam etmişti hatta hiç konuşmamıştık diyebilirim. Geceleri zaten yoktu sabahlarıda işlerden konuşamıyoduk. Yani benim hayatım çokta değişmemişti.

Bugün onun ailesi gelicekti. Biraz heyecanlıydım iyi bir rol yapıcaktık.

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırladım. Acaba Taehyung gelmişmiydi? Şansımı deneyip yukarı odasına çıktım. Kapı açıktı bu yüzden direk girdim. Ama keşke girmeseydim. Şuan sadece yatağında bir kız vardı. Taehyung'ta duşta olmalıydı ses geliyodu.

Bilerek kızın başında beklemeye başladım. Su sesi kesilince;
- Üzerinize bir şey giyip çıkar mısınız? Ben geldim.

Sadece altına baksır giyip çıkmıştı. Ama şuan ciddi olamazdım ki.
- Ne var Jisoo?
- Bu ne? Anlaş-
- Anlaşma filan yok. İstediğimi yapabilirim.Sen dün akşam rahatsız oldun mu?
- Hayır ama be-
-Bende öyle tahmin etmiştim. İçeri girdiğimde horul horul uyuyodun.
- Ne? Ne ara girdiniz?
- Herneyse rahatsız olmuyosun işte bu yüzden karışma.
- Peki öyle olsun ama bu akşam anneniz gelicek. Bu yüzden bu akşam erken gelin. Bende erken çıkıcam işten.
-Tamam dediğin bittiyse odamdan çık.

Odadan çıktıktan sonra kendi odama girdim. Çok gıcık biriydi neden o teklifi kabul ettim ki???
Üzerimi giydikten sonra aşağı indim. Bugün işe gitmeyecektim bu yüzden rahat giyinmiştim.

Taehyung aşağıda yemek yiyodu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Taehyung aşağıda yemek yiyodu. Beni görünce baştan aşağı süzmüştü.
- Neden bu kadar rahat giyindin?
- İşe gelmeyeceğim.
- Hmm ben izin verdim mi?
- Heralde senin için gelmeyeceğim. Akşam annenler gelicek. Onun için bir şeyler almam lazım.
- Tamam o zaman. Ama biraz daha resmi konuş istersen canım.
- Peki efendim. İzin verirseniz gidiyorum.
- Bekle beni ben seni bırakırım.
- Ama size ters düşer.
- Bırakırım dedim.

O da çıktıktan sonra arabaya bindik. İçerisi çok güzel kokuyodu. Farkettm de Taehyung'da böyle kokuyodu.

Arabada hiç konuşmamıştık. Ama ışıklarda sürekli bacaklarıma bakıyodu. Her ne kadar rahatsız olsamda bir şey diyemezdim. Bir zahmet anlamıştır heralde.

En son inicekken sessizce;
- Benden bile rahatsız olduysan bir daha böyle giyinme derim.
- Ne dediniz?
- Diyorum ki daha rahat şeyler giyinmen lazım.

Geri yerime oturup kapıyı kapattım.
- Bu kadar resmiysek bana bakmamanız lazımdı. Birde sizden rahatsız olmam çok normal. Sizle yakın değiliz.
- Ben yinede söyliyim dedim.
- Merak etmeyin sizin gibiler yoktur dışarda. Neyse ben gidiyim.

Tam inicekken kolumdan tuttu.
- Şuan çok güzel bir laf sokup kaçtığını mı düşünüyosun?
- Hayır efendim. Sadece olması gerekeni söyledim.
-Peki o zaman Jisoo-sshi in. Akşam kendin gelirsin.
- Peki iyi çalışmalar.

Aşağı indiğimde direk hızlıca gitmişti. Gerçekten içim çok rahatlamıştı. Beni daraltıp duruyodu be.


O gün içinde işim bitince eve geçtim. Taehyung çoktan eve gelmişti. Hatta televizyonun başındaydı. Beni görünce;
- Biraz daha geç kalsaydın?
-Elimdekileri görmüyor musunuz? Ne kadar çok şey aldım.
- Yalnız onları mı yapıcaksın?
- Evet.
-Annemler gelicek 1 saat sonra. Yetiştiremezsin.
- Neee?
-Niye şaşırdın? Ben sana haber vermiştim.
- Ee nasıl yetişicek?
- Sana yardım edebilirim.
- Çok iyi olur.

Üzerimize önlüğü geçirdikten sonra işe koyulmaya başladık. Yarı yarı bölüşmüştük. Bence başarabilirdik. Şuan önlükle olmasına rağmen yakışıklıydı.

En son tatlı yapıcaktık. Diğer yemekler tamamdı ama tatlı kalmıştı. Bu yüzden beraber yapıcaktık.

Unla ilgili olanları o yapacaktı. Biraz klişe olabilir ama şuan burnunda full un vardı. Ve bu beni güldürüyodu. Birden bana bakınca;
- Neye gülüyosun sen?
- Özür dilerim ama burnunuzda un var.
-Komik mi sence?
- Biraz...

Birden bana unu atmasıyla yüzüm un olmuştu.
- Özür dilemeyeceğim efendim ama bunu hak ettiniz.

Un alarak ona atmaya başladım. Sonra o bana atıyodu. Mutfak mahvolmuştu ama olsun.

En sonunda sırtımı duvarda hissedince durmuştuk. Şuan ellerini belime sarmıştı. Ve burunlarımız sürtüyodu. Ne ara bu hale gelmiştik ki? Bir süre öyle kalmıştık. Daha sonra Taehyung'un yaptığı şeyle daha çok şok olmuştum. Yüzümdeki unu alıp yalamıştı. Ama aldığı yer baya bir dudağıma yakındı ve bu beni garip hissettirmişti.

Biz böyle bakışırken bir kadının sesiyle düzeldik. Bu Taehyung'un annesiydi.
- Aaa ne kadarda tatlısınız. Görüyor musun bey aynı bizim gibiler.
- Hanım utandırma beni. Gençlerin yanında ne yapıyosun?
- Asıl onlar utansın.

Taehyung:
-Annecim nasılsın?

Birden nasıl mod değiştirmişti o öyle? Ben gerçekten utanmıştım. Herhalde kendi annem beni böyle görse yerin dibine girerdim.

Yemeklerimizi yerken sürekli ellerimiz birleşikti. Bu kadar da abartmaya gerek yoktu bence.
Anne:
- Oğlum kızı rahat bıraksana yemek yiyemiyor.
Elini çek.
Taehyung:
- Anne ne diyosun sen? Sonuçta karım o benim.
Anne:
- Hahahha.

Bu çocuk niye böyle oldu? Keşke benim yanımda da böyle sakin olsa.

Masayı topladıktan sonra oturabilmiştik. Herkes şuan işlerden konuşuyodu. En sonunda annesi;
- Tamam tamam iş nereye kadar? Sorularım var size.
Taehyung:
- Neymiş?
- Çocuk ne zaman?

Jisoo:
- Aa ş-şey daha düşünmüyo-

Taehyung:
- En yakın zamanda düşünüyoruz. Ama şuan çok yoğunuz.

Anne:
- Ne yoğunluğu oğlum. Gecede mi çalışıyosunuz?
Baba:
- Nasıl sorular bunlar hanım? Ayıp.
Taehyung:
- Boşver baba. Annem işte. Evet annecim gecede çalışıyoruz.

Nasıl böyle konuşuyolar acaba? Yerin dibine girdim şuan.

Onlar gittikten sonra Taehyung'a dönüp;
- Annenize ne dediniz?
- Ne dedim?
- Çocuk falan.
- O kadar kasma. İşimiz var dedim ya onları oyalar o.
- Peki umarım öyledir.
- Başka bir şey mi olmasını isterdin?
- H-hayır tabi. Başka ne olucak?
- Öyle olsun.

Odalarımıza çekilmiştik. Ben neden kekeliyodum ki? Anlamıyorum. Galiba biraz utanmıştım. Ama tabikide böyle bir şey olmazdı,olamazdı.

Yeni bölümm. Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Şarkı-Taehyung/Singularity
801 kelime.

MARRY ME(VSOO)💜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin