9.BÖLÜM

232 33 9
                                    

multimedia : ada ve cenk bulunmaktadır.

Elim ayağım düşündükçe bir birine dolanıyordu.  Kalbim son sürat kan pompalıyordu. Sinema salonunda olanlar aklımın bir köşesine kazınmıştı. Kerpetenle bile çıkarmaya çalışsam, faydası yoktu. Bacaklarımdaki ellerini unutamıyordum. Beni kendisine bağladığı dudakları zihnimden silinmiyordu. Düşündükçe daha fazlasını hissediyor. Tahrik oluyordum.

Kafamdaki düşünceleri uzaklaştırmam gerekiyordu. Mutfaktan koşarcasına çıkıp banyoya yöneldim. Musluktan akan soğuk su yüzümle buluşunca azda olsa kafamı toplamıştım. . Güzel bir kahve kendimi toplamamda daha da yardımcı olurdu. Banyodan çınca tekrar mutfağa yöneldim ve kahve için suyu cezveye doldurdum ama ocağa bırakamadan telefonum çalmaya başlamıştı.

İçerden gelen telefonumun sesiyle odama yöneldim. Yatağımın üstündeki telefonu aldığımda nur’un aradığını gördüm.  Tamda sırasıydı sanki. Nurun yüzüne dahi bakamayacağımı düşünüyordum. Ben onun sevgilisiyle yiyiştim resmen. Resmen mi? Bunun resmeni mi kaldı. Ben cenk’le yiyiştim. Bundan utamam gerekiyordu. Cenk’i oracıkta parçalamam gerekti. Onu istememem gerekirdi. Ben ise onu unutamıyor, ona kıyamıyor ve bundan utanmıyordum. Şimdi ise elimde beni arayan nur’a nasıl cevap verirdim. Telefonunu meşgule koydum ve yatağa geri attım. Odadan çıkmak üzereyken telefon yeniden çalmaya başladı. Dönüp aldığımda yine nur arıyordu. Tekrar meşgule koydum. Bu sefer yatağa atmadan yine aramaya başlamıştı. Telefonu kökünden kapatıp yatağın üstüne geri fırlattım. Artık arasa da ulaşamazdı. Bunu en yakın arkadaşıma yaptığım için içim zaten kan ağlıyordu. Nur’u aldatmıştım. Bir daha asla cenkle konuşmayacaktım ve yaptığım hatayı da nur’a söyleyecektim. Arkasından dolaplar döndürmek istemiyordum. Sadece sinema olayını değil otobüsteki tanışma ve konserdeki tuvalet vakasından da bahsedecektim. Daha sonra ise beni affetmesi için yalvaracaktım. En yakın arkadaşımdan bir şeyler saklamak istemiyordum. Hem bu şekilde cenk’in gerçek yüzünü de görmüş olur. Ona fazla güvenmezdi.

Evet… Bu şekilde yapacaktım. En kısa zamanda onunla konuşacaktım.

Mutfağa yürüdüğüm sırada zilin çalmasıyla kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda nur karşımda soluk soluğa ve sinirli duruyordu.  Gözleri ateş saçıyor gibiydi. İçimdeki bir ses nurun bu ifadesini nedense cenk’e yormuştu. Aramızda geçenleri cenk’in nura söyleme olasılığı var mıydı? Evet vardı. Nur ağzını açtığı sırada onu susturdum.

“- benim hiçbir suçum yok. Hepsi cenk’in suçu nur. Lütfen beni affet. Onun yüzünden bir an kendimi tutamadım. Arkadaşlığımızın bitmesini istemiyorum nur. Sana ne kadar çok değer verdiğimi biliyorsun. Bir daha asla cenk’in yüzüne bakmayacağım. Yanından bile geçmeyeceğim. Lütfen beni affet.”

Son sözlerimde sesim gittikçe kısılmış ses tonum gözlerimde biriken yaşın etkisiyle boğuklaşmıştı. Nuru kaybetmek istemiyorum. Ailemden sonra değer verdiğim tek arkadaşımdı. Onun için bütün duygularımı kalbime gömerdim. Nur beni kapıdan iterek salona girdi ve konuşmaya başladı.

“- ada!! bana suçunun olmadığını mı söylüyorsun. Burada en büyük suçlu sensin. O benim sevgilim sense benim arkadaşımsın.  Sizi yalnız bıraktığıma inanamıyorum. Sen.. Sen bunu bana nasıl yaparsın.  Kendini tutman gerekirdi.”  Benim aksime onun sesi gittikçe artıyordu. Gözlerim dolmuştu haklıydı. Bana ne söylese haklıydı. Konuşmadığımı görünce devam etti

“- seninle bir daha nasıl konuşurum bilmiyorum. Hem bunu cenk’te istemiyor. Seninle konuşmamı istemediğini çok net bir dille belitti. Ada ben anlayamıyorum. Cenk’e tokat atmana gerek var mıydı? O bir pop yıldız. Fanlarından birinin dudaklarına yapışması onun suçu değil. Beni düşünüyor olabilirsin ama bu ona tokat atma iznini vermiyor.”

BEN ONA RESMEN AŞIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin