Türkün Özü Var Olsun

212 30 0
                                    

Kalbim elzem olmuş.
*****

Bazı zamanlar her şey arap saçına dönerdi insanoğlu kendini ateşin içinde hissederdi. Ayla Yüzbaşı bir tarafta, Umman Yüzbaşı bir tarafta, Tim bir tarafta, Ferda ve Sedat bir tarafta yangının içinde kalmıştı.

"Kızım." Ferda'nın sesi hastane koridorunda yankılandı. Genç kadın,  kızına bir şey olacak diye çok korkuyordu.

"Kızımı kurtarın." Genç kadın, Doktorun yakasına yapıştı. Ölüm ile yaşam arasında savaşan kızına baktı. Daha sonra Doktorun koyu kahverengi gözlerinin içine baktı.

"Doktor bir şey yap kurtar kızımı." Bu çaresiz bir annenin, evladına bir şey olacak korkusuydu, çaresiz çırpınışlardı.

Başından aşağıya dökülen buz gibi suyla nefes nefese gözlerini açtı etrafına baktı elleri ve ayakları demire zincirlenmişti. Nadir gülmeye başladı.

"Ee, Yüzbaşı ne oldu senin etkili sözlerine bak." Ellerini iki yana açtı. Umman Yüzbaşı öfkeyle harmanlanmış mavi ela karışımı gözlerini cüretkar bakan ela gözlere çevirdi.

"Biliyor musun senin gibi vatan haini için nefesimi harcamaya değmez ne de olsa sen beyin yerine boş bir teneke taşıyorsun." Nadir bir kez alt edilmenin öfkesi ile elindeki demir çubuğu ateşde harlayıp Umman Yüzbaşının omzundaki yaraya bastırdı. Umman Yüzbaşı bağırmamak için dişlerini sıktı.

"Şimdi ne olacak asker kampımızı yerle bir etti?" Umman Yüzbaşı duyduğu sözle acısını unutup gülmeye başladı.

"Ee ne demişler kurt sahaya indiğinde çakallar kaçacak yer arasın. Şşt ne oldu yükseklerden uçuyordun, Türk askeri alçalttı mı?" Nadir kırmızıdan mora dönmüştü.

"Ne pahasına olursa olsun Umman Yüzbaşını bulmamız lazım." Demir hızla ayağa kalktı kurşunlar çelik yeleğe isabet etmişti. Öte yandan İlhan Astsubay vardı, Demir Astsubayı kurtarmak isterken kolundan ve bacağından vurulmuştu. Bozkurt Timinin zamanında yetişmesi ile kamp yerle bir edilmişti ama çatışma esnasında baygın olan Umman Yüzbaşı, teröristlerin eline geçmişti.

"İzmir'in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş orada sırmalar saçar.
Bozulmuş düşman hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal  Paşa
Sen çok yaşa.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa.
Sen çok yaşa." Umman Yüzbaşı bağıra bağıra İzmir Marşı'nı söylerken, Nadir, Umman Yüzbaşını susturmaya çalışıyordu.

"Seni de, timini de cehenneme göndereceğim Yüzbaşı."

"Biliyor musun sen rüyanda bile bizi cehenneme gönderemezsin." Umman Yüzbaşı,  Nadir'in ela gözlerinin içine bakarak İzmir Marşı'nı yeniden söylemeye başladı.

"Yüzbaşı biliyor musun, bir destan duymuştum Gılgamış Destanı."

"Kral Gılgamış ölümden kurtulma çabasıyla dünyanın öbür ucuna kaçar." Umman Yüzbaşı gözlerinin içine baktı.

"Bak ne güzel dedin sen ve senin gibi vatan hainleri dünyanın öbür ucunada kaçsa, Türk askeri girdiğiniz fare deliğine girer nefesinizi keser."

Bekleyiş...
Ekmek almak için sırada beklersin, okulda sırada beklersin bunlar endişe olmadan bekleyiştir. Bekleyişlerin en acısı vardır ki sevdiğini hastane koridorunda beklemektir. Endişe, acı ve hüzün duygularını ele geçirir çaresizce hastane koridorunda beklersin iyi bir haber gelmesini.

"Duvarlar üzerime üzerime geliyor Serdar'dan sonra, Fulya'ya da bir şey olursa yaşayamam. Allah'ım  benden al, kızıma ver o daha çok küçük yaşayacak çok şeyi var. Kalbim elzem olmuş." Ferda'nın çaresizlikle bulanmış sesi hastane koridorunda yankılandı.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin