Doğmayan Güneş (✓)

12. Bölüm

 “Başkanımızın oğlu da aramıza katıldığına göre toplantıya başlayabiliriz. Şems son günlerde yaşadığı güvenlik açıklarıyla uğraşıyor malum. Güvenlik şefinden aldığım bilgilerde özellikle Bay Kim Heechul ve Bay Oh Sehun’un adları dikkat çekici. Durumla ilgili komiteyi bilgilendirmek ister misiniz beyler.”

 Heechul oturduğu kırmızı koltukta yerini sağlamlaştırırken saçlarını geriye savurdu. “Bir açıklama yapmamıza gerek yok sayın başkan ve komite üyeleri. Güvenlik şefi artık yaşlanmış olacak ki güvenliği tehdit edenlerle misafir olarak şemsimize gelen insanları karıştırıyor ve hatta bu komitenin en önde gelen iki üyesini yüzsüzce eleştiriyor. Ve daha da şaşırtıcı olan ise hiçbir araştırma gereği duyulmadan kurulun iki üyesi bu şekilde aşağılanıyor!” Heechul giderek yükselen sesiyle odadaki gerginliğini arttırdı. Cümlesinin sonunda eli masaya yumruk şeklinde inmiş şaşkın bakışlarla ilk kez bu kadar sinirli tepki veren adama bakan üyeler başkanın vereceği tepkiyi beklemeye başlamışlardı.

Başkan yerinden kalkıp kendinden oldukça genç üyeye dikti sinirli bakışlarını. “Kiminle konuştuğunuzu unutuyorsunuz Bay Kim. Komite üyesi olmanız bu şekilde davranabileceğiniz anlamına gelmez, hele karşınızda bu kadar büyük insan varken.”

Heechul koltuğuna geri otururken yüzünde yayıldı gülümsemesi. “Sadece lanet olası saçmalıklarla uğraşmamak için kendi konumumu kullanmıyor olmam tutumunuzu bu kadar rahat sergilemenizi sağlıyor öyle değil mi Bay Lee. Unutmayın gelecek seçimlerde o koltuğu bir daha rüyanızda bile göremeyeceğiniz şekilde sizden uzaklaştırabilirim.”

Sehun ve Luhan sakinleşmesi için Heechul’e destek olurken başkan’ın oğlu ayağa kalktı. “Kim olduğunuz ne de yapabilecekleriniz umurumda değil! Şu anda başkan olan kişi babam ve siz ona itaat etmek zorundasınız. Aksi davranışlarınız şemse ihanete girer ve cezası…”

Sehun karşısında konuşan adamın alacağı cevabı bildiğinden Heechul’ün sinirle sıkılmış avucuna dokunup ayağa kalktı. “Bütün hayatını başka şemslerde gezip gönül eğlendirmiş biri olarak bu cümleyi kuracak son kişi bile değilsin ufaklık! Babanın başkanlığı sadece bu görev devam ettiği sürece sana bir statü sağlar, ardından ait olduğun yere bu komite koltuklarının en sonuna geri dönersin. Daha fazla iticilik toplamadan önce dikkatli davran.”

Sehun, Donghae yüzünden içinde tuttuğu tüm nefreti bu şekilde kusarken konsey ilk kez bu kadar farklı biçimde seslerle yankılanıyordu. Sonunda müdahale edilmezse tartışmanın durmayacağını anlayan Kris ayağa kalkıp: “Sakinleşin beyler. Burada önemli olan şems güvenliğidir. Aranızdaki sıkıntıları daha sonra tartışabileceğinizden eminim. Bay Oh ve Bay Kim’in bu konuda haklı olduklarına dair bir dosya şu anda önünüzde duruyor başkanım. Kulağınıza dolan abartılı bilgiler yerine bunları incelemeyi tercih ederseniz bir daha bu konseyde benzer tartışmalar yaşanmaz. Ayrıca siz küçük bey,” parmağı arsızca sırıtan Hyuk Jae’yi buldu. “Başkan’ın oğlu olmanız size farklı bir statü falan katmıyor. Burada herkes eşittir.” Araya Heechul’ün keskin sesi girdi. “Ama bazılarımız daha eşit!”  

♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻♂☺♂☻

 

“Taemin! Hey, Taemin!” Siwon soluk soluğa salona daldığında masanın üzerine yaydığı kâğıtlarla yeni bir plan üzerinde çalışan Taemin kafasını kaldırıp garip davranan adama baktı. “Ne oldu Siwon, yoksa yeni bir geri dönüş mü var?”

Bu döküntü çöplükte en son duyulmasını istedikleri haberdi ‘geri dönüş’. Siwon kafasıyla onaylayıp yaklaştı. Nasıl cümleye başlayacağını bilemiyor, dili bir türlü haberi vermeye gitmiyordu.