2.6

3K 187 295
                                    

Herkese merhabaaa.

Yeni bölümle yine ve yine ben geldim.Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar...

"Onu bulduğumda ebesini sikeceğim."

Direksiyonu sıkan parmaklarının boğumları bembeyaz olurken ağzından sadece sinirle küfürler çıkıyordu.Kendini çok germişti ve aşırı hızda arabayı sürüyordu.Korkmuyor değildim.

"Biraz yavaşlar mısın? Kaza mı yapmak istiyorsun?"diye sordum sakince.

Kızmakta haklıydı.Bende çok öfkeliydim ve korkuyordum ama bu kaza yaparak ölelim anlamına gelmiyordu.Arabadan inince sinirini çıkartabilirdi.

Arabanın hızı yaavaşça düşerken direksiyona bir tane vurup sinirle önüne bakmaya devam etti.Vitesteki eline elimi götürüp hafifçe okşadım.

"Bende öfkeliyim Jimin.Ayrıca korkuyorum da ama bu sinirini arabadan inince çıkart yoksa bu hız ikimizi de öldürebilir."

Yandan gülümseyerek elimi tuttuktan sonra hızını biraz daha yavaşlattı.

"Haklısın."

Gözlerini saniyelik bana çevirip tekrar yola odaklandı."Bu arada bu sefer beni suçlamadın, şaşırdım açıkçası."

Dediğine göz devirip gözlerimi başka yöne çevirdim.Tamam sürekli onu suçluyor gibi görünebilirdim ama öyle değildi.Sadece korktuğum için ondan uzaklaşıyordum.

"Bu konu hakkında tartışmayacağım."dedim elimi elinden kurtarıp koltuğa iyice sinerken.

Başını salladığını yandan gördüğümde yine elimi tuttu ve dudaklarına götürdü gözleri yoldayken.

Gülümseyerek elimi öpmesini izlerken gözlerini gözlerime çevirdi.

"Kampa az kaldı, gidiyorsun değil mi?"diye sordu ve gözlerini önünü kontrol etmek için yine boş yola çevirdi.

"Evet ama aslında gitmeyip burada seninle baş başa olmak daha cazip gelmiyor değil."

Gülümseyerek söylediklerime kahkaha atarken tekrar elimi öpüp bıraktı ve direksiyonu kavradı.

"Bunu bende çok isterdim ama görevli öğretmenlerden biri olduğum için gitmek zorundayım."

Göz devirdim."Sen görevli olmasaydın da ben gitmek zorunda olacaktım çünkü gitmezsem Lisa bir ömür benimle konuşmaz."

Aklıma onunla yaşadığım tartışma geldiğinde dudaklarımı büzüp mırıldandım."Şuan da pek konuşuyor sayılmaz açıkçası."

"Seninle konuşmuyor mu? Neden?"

Olumsuz anlamda başımı salladım.

"Sürekli her şeyi senden bilmeme kızdı. Haksız sayılmaz ama yine de bu kadar uzun sürmemeliydi."

Omuz silkti."Daha fazla uzayacağını sanmam."

"Ayrıca."dedim kaşlarım çatılarak ona döndüğümde.

"Siz ne ara bu kadar yakın oldunuz? Resmen en yakın arkadaşım senin tarafını tutuyor."

Jimin dudaklarından küçük bir kahkaha çıktı."Senin yokluğunda sürekli evinize gelip bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum."dedi.

Sonlara doğru durulmuştu neşeli sesi.

Ah hatırlamak bile istemiyorum o günleri.

Konuyu daha fazla burada tutmamam gerektiğini düşünerek büyük sorunlarımdan birine geçtim.

My Teacher Park Jimin ❧JiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin