Arabamda çalmayı en sevdiğim :
Jackson 5'dan Who's loving you *
Şarkısını Spotify'dan dinleyerek durdurduğum kaldırımda yeni bıraktığım müşterimden aldığım parayı saymaya çalısıyordum.Bindiği yerden o kadar çok uzakta olan bir yere gitmek istemişti ki ...
Hem benim ayaklarım uyuşmuştu,hem de onun cüzdanı.
[Espri için üzgünümm]
Seslice dışımdan saymaya devam ederken birden camıma birisinin gürültülü bir şekilde tıklatmasıyla,elimde saymaya çalıştığım paralara bakan kafamı soluma,cama doğru çevirdim.
Simsiyah giysileriyle ve boynundaki anka kolyesiyle sanki yastaymış görünümüne sahip olan bir beyefendiydi bu.Camımı biraz indirdim.
-Buyrun,ne istemiştiniz?
Adam dilini yanağına bastırdı,derin bir nefes verdi ve bıkkın bir sesle bana cevap verdi:
-Ah...evet bir MÜŞTERİ bir taksiciden ne isteyebilir ki ?
Müşteri kelimesini üstüne basa basa söylemişti.
-A...affedersiniz efendim,buyrun.
Bu garip benim deyişimle yasta olan beyefendi bana bir şey demeden arabanın arkasından dolaşarak arabanın arka koltuguna otururken ben de o sırada paraları önümdeki küçük göze koydum.Adam kapıyı sert bir şekilde kapattığı için her ne kadar sinirlensem de
derin derin nefesler alarak bozuntuya vermemeye çalıştım.Tabi o sırada adama uzunca ve öfkeyle baktığımın farkında değildim.Adam ellerini gözlerimin önünde sallamaya başladı.
-Arabayı çalıştırman için illâ birilerinin sana 'Arabayı çalıştır'demesi mi gerekiyor?
O kim oluyordu da bana ne yapacağımı söylüyordu...
-Eğer birileri kapıyı bu şekilde kapatırsa,arabanın çalışacağını pek zannetmiyorum.
Adam uzunca bana baktı,bense önüme döndüm ve arabayı çalıştırdım.Dikiz aynasından adama baktım.
-Nereye gidic-
-Burdan uzaklara götür yeter...
-Peki ne kadar uzağa gö-
-Ben 'dur' derim sana.
-Peki.
Daha sonra otoyolda ilerlemeye başladım.
Arada sırada dikiz aynasından yas tutmuş gibi olan beyefendiye bakıyordum.Bir an...sadece bir anlığına gözlerimiz birbirini buldu ama bu çok kısa sürdü.Daha sonra bu sessizlik bana pek hâz vermediği için radyoyu açtım.Tam o anda çok yüksek sesli bir kadın radyodan:
-Hemen bu numarayı arayın,sertle-
diye bağırıyordu.Haber kanalı bulmaya çalıştım.Hepsinde böyle saçma reklamlar vardı.
-Senin gibi rady-
Sonunda kadın haber sunucusunun sesi geldiğinde rahatladım.Bir yandan yola odaklanmış,bir yandan da sunucuya ve anlattığı olaylara kulak kesiliyordum.
-...Ve bir son dakika haberi ile karşınızdayız.Bu sabah sularında Busanda ünlü bir gece kulübünde,büyük bir katliam yaşandı.Otuz dört kişinin içkilerinin içine Fare zehri koyarak zehirleyen siyah maskeli,siyah şapkalı ve bir hayli asabi olan kolyesinde anka kuşu simgesi olan bir kişinin katil olduğunu düşünülüyor.İsmi 'Jeon jungkook'...
Yetkililer fazla uzakta olamayacağını söylüyor.Eğer onu görüseniz polise haber vermeyi unutmayın.
Bir an arabayı yavaşlattım...bu o şuanda çaprazımda oturan adam olabilir miydi ?
...dikiz aynasından ona bakıcaktım ki kafama dayanan şeyle yerimde buz kestim.
-Arabayı sürmeye devam etsen iyi olucak.Ama bu kez sahile değil...✘Umarım ilk Jikook fan kurgumu beğenirsiniz✘♥️
*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒍𝒍𝒆𝒛✘
FanfictionTaksi şöförü olan Park Jimin'in bir gün arabasına aldığı müşterisi göründüğü gibi masum birisi değildi aksine o gün Busanda ünlü bir gece kulübünde patlak veren cinayetin başkatili olan Jeon jungkook'tur.✘O✘O