Bölüm 4-Aile-

12.4K 508 32
                                    

"Aferim sana" dedi Ziya Amca omzuma vurarak. "Aferim benim güzel kızıma."

"Güzel miydi?"  diye sordum. Hepimiz arabadaydık. Eve gidiyorduk. 

"Tabi ki." dedi. "Bu işi bildiğini belli ettin. Akıllarında ki bir çok endişe yok oldu."

"Bence öyle değil." dedi Hakan abi. "Bu silah işi olmazsa hepsini kaybedebiliriz."

"Olacak." dedim. "Çok endişe ediyorsun."

"Bu iş riskli." dedi Zİya Amca. "Ama Önder olsaydı o da bu kararı verirdi. O odadakiler bunun farkında. Baban gibi konuştun Ecrin. O yüzden ben eminim ki seni kabul etmeleri çok zor olmayacak. "

"Duyuyor musun  Akrep ilk toplantımız iyi geçti."

Akrep gülümsedi. "Ben size güvenmiştim zaten.

Eve geldiğimiz anda Hakan abi arabadan bir hışımla indi. Beni hiç sevmiyordu.

"Bu aileye nasıl alışacağım Ziya Amca?" diye sordum arabadan inmeden. "Beni nasıl kabul edecekler?"

"Zamanla.." dedi. "Zamanla."

Arabadan indik. Akşam yemeği için sofra kurulmuştu. Kimse sofrada yoktu. Ziya Amca da evine gitmişti. Yine yalnızdık anlayacağınız.

"Onlar yediler." dedi Feride beni görünce. "Kaldırmadık sofayı siz yersiniz diye."

"Aç değilim." dedim. "Odamdayım ben."

"Sabahta yemediniz." dedi. "Benim haddime değil ama bir şeyler yemeniz lazım."

"İçimden gelmiyor Feride." dedim.

"Akşam yemeğinin belli bir saati var." dedi arkamdan biri. Perihan Hanım dı. "Bu evde kalıyorsan bu kurallara uyman lazım."

Yanıma kadar yürüdü. Feride'ye baktı. "Bu kuralları unuttun herhalde Feride. Topla şu masayı."

Feride başını sallayıp toplamaya başladı.

"Kurallardan bana bahsedilmedi." dedim Perihan hanıma. "Yüzüme bile bakılmadığı için."

Böyle dediğim anda yüzüme baktı. Tam gözlerime. "Bu ev,bu aile seni hiç bir zaman kabul etmeyecek." dedi. "Bu evde mecbur yaşıyorsun. Yemeğini mutfakta ye. Evde çok dolanma. Saadetimizi zedeleme."

"Odama da bir kap su koyarsınız değil mi Perihan hanım?." dedim. Kaşları çatıldı. "Beni kabul etmek zorundasınız." diye devam ettim. "İstesenizde,istemesenizde."

"Öksüz,yetim küçük bir kız çocuğu." dedi. "Acıyorum sana."

Yanımdan çekip gitti. Dişlerimi sıktım. Bu kadın çok üstüme geliyordu. 

Çalışma odasına gidip kapıyı sertçe çarptım. Koltuğa gidip oturdum. Boynumda ki kolyede annemin fotoğrafını taşıyordum. Ve babamın. Yuvarlak bir kolyeydi. İçinde bir tarafta annemin,bir tarafta babamın fotoğrafı vardı. Onu açıp baktım. Bu küçük şey bana bazı kişilerin veremediği huzuru veriyordu.

"Üstüme çok geliyorlar baba." dedim. "Bana güç verin." dedim fotoğraflarda elimi dolaştırarak. "Sizden başka güç alabileceğim kimsem yok."

--

Sabah kapımın tıklatılmasıyla uyandım. Masanın başında uyuya kalmıştım. Her yerim ayrı ayrı ağrıyordu. Kendimi düzeltip,gerildim.

"Efendim?" diye sordum kapıdakine. 

İçeriye girdi. Gelen Elmas'tı. 

"Odan da yoktun." dedi kapıyı kapatıp.

"Sorun mu var?" diye sordum. Bu kız kavga etmeye gelmediyse bende başka bir şey bilmiyordum.

BABAMIN EMANETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin