dream maker (love taker) - kaixing

dream maker (love taker)

Zhang Yixing, Kim Jongin'i ilk kez gördüğünde yıllardan 1999, aylardan Ağustostu, Sogang Üniversitesi her sene olduğu gibi bu sene de diğer okullardan bir ay kadar erken açılıyordu ancak bu defa bir şeyler farklıydı. Yaz boyu buluşmaya devam eden arkadaş gruplarının boyuna dedikodusunu yaptığı bir mesele, sonunda arkadaş gruplarından çıkıp tüm okula yayılırken Zhang Yixing ve genellikle kendilerinden ve memelerden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen ekürisinin de ilgisini çekmişti.

"Bugün mü gelecekmiş?" diye sordu Byun Baekhyun parlak motosikletine dayanıp ince dudaklarının arasındaki sigarayı boncuklu yüzüklerle bezeli parmaklarının arasına aktarırken. Yüzükleri ve aynı boncuklarla yapılmış bilekliklerini 6 yaşındaki yeğeni yapmıştı, onları evde tozlanmaya bırakmak Baekhyun'u felaket kötü biri yapardı. Toz pembe ojeleri sökülmeye başlamıştı, bu durum zaten bozuk sinirlerini iyice bozdu, kaşları çatıldı.

"Bekleme komitesi gibi karşılayacak mıyız herifi burada? Chanyeol?" Aralarına kırmızı şeritler attırırken bir an için bile tereddüt etmediği siyah saçları ensesinde daha uzundu, alnına düşen tek bir tutam onu rahatsız ediyor gibi görünmüyordu hiç.

Otoparkın en hareketli kısmını oluşturdukları ve yabancı gözler için oldukça havalı bir bekleme komitesini andırdıkları ise bir gerçekti.

"Nerden bileyim ben?" diye cevapladı Chanyeol asabi asabi, dedikoduları duyduğu günden beri gereksiz bir gerginlik vardı üstünde. "Bilmiyorum ne zaman geleceğini ama onu beklediğimiz falan yok, saçmalama."

Üstündeki kendi cüssesindeki birine bile bol gelecek koyu kot ceket omuzlarından aşağı sarkıyordu, içine giydiği Nirvana tişörtünün kollarını yazın başlangıcında Baekhyun'un yardımıyla kesmişti. O da Baekhyun gibi motosikletine yaslanırken çatık kaşlarıyla görüş açısına giren her yeri süzmekle meşguldü. Biraz daha böyle kalırsa alnında kalıcı kırışıklıklar oluşacağına dair bazı rahatsız edici hisler edinmeye başlamıştı.

"Tekrar söylüyorum beyler," dedi Do Kyungsoo azimle, bu beş hovarda herife lafını geçirme olasılığı en yüksek olan kişi kendisi olduğu için ister istemez bir sorumluluk hissediyordu, gümüş yüzüklü kısa parmaklarını daha da kısa saçlarının üstünde gezdirip Chanyeol'ün çatık kaşlarına, Yixing'in ilgisiz suratına baktı. "Duyduğumuz şeylerin doğruluğunu bilmiyoruz, ilk günden problem çıkarmayın, duydunuz mu?"

"Takıldığım kızlara yaklaşmasın yeter," dedi Jongdae yanlarından geçerken onlara gülümseyen iki kıza bakıp dudağının tek tarafını kaldırdıktan yalnızca birkaç saniye sonra.

"Yani okulun yarısına."

"Kes sesini Chanyeol."

"Kız demişken." Baekhyun pis pis gülüp bir sigara daha yerleştirdi dudaklarının arasına. "Bugün Taeyeon'la takılıyoruz, benimle dersi ekip alışveriş merkezinde takılmayı kabul etti sonunda."

"Aynısını daha önce de yapıp seni son dakikada ekmemiş miydi? İki kişilik mısır yediğin için kabız olmuştun hani," dedi Chanyeol her gelen arabaya ve gittikçe dolan kampüse umudunu yitirmeye başlayarak bakarken.

Baekhyun çektiği dumanı sinirle salıp ters ters baktı ona. "O sefer köpeği hastalanmıştı."

"Eminim öyle olmuştur."

"Bugün her zamankinden daha boktan birisin."

Chanyeol cevap vermeye fırsat bulamadan evvel önlerinden gıcır gıcır kırmızı bir Mercedes Benz geçti, Pet Benatar arabanın açık camlarından bağıra bağıra Heartbreaker söylüyordu, otoparktaki başlar arabaya dönerken Yixing de ağzındaki yarım sigarayı yere atıp siyah vansının ucuyla söndürdü dalı.