Adrien
Gözlerimi her zaman ki gibi Nino'nun bağırması ile araladım. Gene benden önce kalkmış ve kahvaltı hazırlamıştı.
"Adrien hemen kalk seni pis maymun!"
Tabi gene her gün başka olan lakaplarını unutmamak lazım.
"Kalktım!"
Diye bağırıp yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim. Nino hemen elime şişede ki kanı tutuşturup masaya oturdu. Tabi biz vampirler önce kan içer sonra yemek yerdik. O yüzden şişede ki kanı bir dikişte bitirip masaya oturdum.
Sakin geçen bir kahvaltının ardından kendimi hemen içeride ki koltuğa attım. Nino nasıl olsa kurduğu gibi toplardı masayı. Her ne kadar bu huyuma kızsa da hep üşeniyordum.
Üşengeç olmam benim sorunum değil. Vücudum bunu istemiyor ve beynim vücudumu yönetemiyor.
Kısa bir süre sonra yanıma gelmiş ve konuşmaya başlamıştı.
"Adrien bugün flört ettiğim kızla buluşacağım."
Dediğinde sırıtarak ona baktım.
"Hım bu flörtün bir insan mı?"
Diye sorduğumda koltukta ki yastığı yüzüme yemiştim.
"Bana bak eğer ona en ufak şekilde yaklaşırsan seni gebertirim!"
Dediğinde kahkaha attım.
"Tamam ya banane senin flörtünden."
Dediğimde çatık kaşlarını yukarı kaldırdı.
"Bu ikinci buluşmamız ve bu sefer arkadaşını da getirecekmiş yani senin de gelmen lazım."
Dediğinde gene sırıtarak ona döndüm.
"Peki arkadaşı insan mı?"
Diye sorduğumda bu sefer vazoyu fırlatacakken bağırdım.
"Tamam birşey demedim say!"
Dediğimde vazoyu yerine bıraktı.
"Hadi git hazırlan birazdan çıkacağız."
Dediğinde hemen odama gittim. Kızın arkadaşını merak ediyorum. Umarım insandır.
Hemen güzel bir kombin yapıp Nino'nun yanına gittim. İkimizde dışarı çıkıp kafeye yürümeye başladık. Tabi bende bu sırada Nino dan flörtü hakkında sorular soruyordum.
Kafeye geldiğimizde Nino aniden bir masaya doğru yürümeye başladı. Esmer, gözlüklü, güzel bir kızın yanında durunca ikisi de birbirine sarıldı. Evet Nino'nun flörtü buydu.
Nino'nun suratına baktığımda resmen kızın boynuna yapışmamak için kendini zor tutuyordu. Sanırım kıza vampir olduğunu söylememişti.
O sırada burnuma gelen güzel bir koku ile arkamı döndüm. Aman Tanrım!
Böyle birisi dünyada cidden var mı yoksa ben hayal mı görüyorum?
Karşımda gece mavisi saçlı, beyaz tenli, kocaman mavi gözlü, aşırı güzel ve kanı mükemmel kokan bir kız vardı!
Ben ona dalmış bir şekilde bakarken Nino elini gözlerimin önünde salladı ve diğer eliyle beni sarstı.
"Ah kusura bakma onun gözleri çok dalıyor."
Dedi Nino, karşımda ki güzel kıza. Acaba kaç dakikadır ona bakıyorum?
Hemen kendime gelip ona elimi uzattım ve o da nazik, çekingen bir tavırla elimi kavradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir: Adrinette - Marichat
FanfictionAdrien bir vampir ve bu zamana kadar tek bağımlı olduğu şey Marinette'nin kanı. Adrien Chatnoir halinde her akşam Marinette'nin kanını içerken, Adrien haliyle ise Marinette ile sevgili olmaya çalışır. Maalesef ki Marinette sevdiği adamın her geces...