"Yeşil, hadi kalkma vakti."
Duyduğum sesle oturduğum yerde doğruldum ve gerindim. Ardından etrafa bakındım. Amfide uyuyakalmıştım.
Erik yere çömelmiş beni inceliyordu..sanırım. Yani dikkatlice baktığına göre öyle olmalıydı. Gözlerimi açmakta zorlanıyordum, bu yüzden kısıktı.
Elimi tutup yanağımı öptü. Daha sonra yerden çantamı sırtına alıp "Çok şirin görünüyorsun. Hadi gidelim." dedi. Ondan destek alıp ayağa kalktım.
Bahçede ilerliyorduk. Başım omzuna yaslı kolu bana sarılıydı.
"Her sene uyku problemi çektiğin bir dönem oluyor."
"Benim yüzümden. Her sene dikkatimin dağıldığı bir dönem oluyor bu nedenle derslere ağırlık veremiyorum. Sonra konulardan geri kalıp birkaç gecede hepsini halletmeye çalışıyorum."
Ağaçlardan birinin yanına gelip oturduk. Beni kendine çekip göğüsüne yatırdı. Saçlarımla oynarken konuşmaya başladı.
"Doğru bir tavsiye mi olacak bilmiyorum ama fazla takma derim ben. Derslerin oldukça iyi. Senden başarılı sadece birkaç öğrenci var. Belki biraz rahatlamak senin için daha iyi olur."
Başımı sürttüm ve biraz daha sokuldum ona.
"Aynı fikirdeyim aslına bakarsan. Sadece böyle konularda panik yapıyorum biraz."
Alnımı öptü.
"Hiç panik yapmana gerek yok. Sen çok zeki birisin güzelim. Yapabileceğini biliyorum."
Gülümsedim. Doğruldum ve dudaklarına minik bir öpücük bırakmamla onun da yüzünde bir tebessüm belirdi.
Sanırım aldığımız bu karar yerinde olmuştu.
Onunla mutluyum ve onu seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need You | sebastian stan
Rastgele"Ya ben burada olmazsam?" dedim çatallaşmış sesimle. "Bunu düşünmek bile istemiyorum. Sen gidersen n'aparım ben Melanie?"