1.7

3.3K 224 208
                                    

Şiddetli kar yağışından dolayı dönemin son bitkibilim dersleri iptal olan Gryffindor'lular noel planlarından bahsediyorlardı. Harry ilk defa Noel'in bu kadar kalabalık kutlayacağına dair inanmakta güçlük çekiyordu.

"Potter?"

Harry'nin düşünceleri, Lily'nin ona seslenmesiyle yarım kalmıştı.

"Büyük olan Potter." hem James'in, hem Harry'nin kafasını Lily'e doğru dönmüş, efendim dercesine bakıyorlardı.

"En son bana da adımla seslendiğini hatırlıyorum, Lily-çiçeğim." dedi ve iç çekti James. "Efendim."

"Hala alışamadım, James üzgünüm."  Lily cümlesini tamamlar tamamlamaz yanlarına Snape gelmişti.

"Cezalarınızı belirledim birazdan ofisime gelin." dedi, Snape zalimlikle.

"Ne cezası?" 

"Yasak ormanda gecenin bir vaktinde koşmanız cezasız kalamaz." dedi düz bir yüzle Snape.

"Ne? O olay yaşanalı aylar oldu Snape. Şimdi mi ceza veriyorsun?!" James ayağa fırlamış, tam anlamıyla Snape'in üstüne yürüyordu.

"Beni sınıyor musun? Gryffindor'dan 100 puan. Profesör olduğumu unutuyorsun Potter." Snape, James'le arasında birkaç adım boşluk kalana kadar ilerlemiş ve yüzüne bakarak sadece ağzını oynamıştı. (Bir de öpüştüler yaz istersen.) James'in yüzündeki gerilmeye bakılırsa, Snape ona hoş olmayan şeyler dediği gayet açıktı. Lily tehlikeyi sezmiş, ikisinin arasına girmişti. James'in kulağına usulca fısıldamış ve onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Yeter bu kadar." dedi Snape, gördüğü manzarayı sindirmek istercesine "ofisime cezalarınız için gelin."

***

Şüphesiz aldıkları en kötü noel hediyesi buydu. Aslında Lily, Marlene ve Harry'nin cezası çok kötü sayılmazdı, çapulcuların yıllar boyunca aldıkları tüm cezaları düzenlemeleri lazımdı ama onların cezaları için ayrılmış 4 raf bu işi kolaylaştırmıyordu. Çapulcular ise aldıklaeı cezayı yapmayı reddetmiş ve onlara katılmışlardı. Ne de olsa mezun olmuşlardı ve Snape'in onlara burda kaldıkları süre boyunca zorbalık yapacaklarının farkındalardı. Lily ve Marlene, Harry'i yalnız bırakmamak uğruna cezalarını yapacaklarını söylediklerinde onlara katılmayı uygun bulmuşlardı.

"Hogwarts tarihinde en çok ceza alan onlar değil mi?"

"Bunu başardığımıza inanamıyorum." dedi Sirius rafa şaşkınlıkla bakarak.

Harry ensesini kaşma bahanesiyle gülerek kafasını eğdi. "Aslında onlara rakip sayılabiliriz elbette Fred ve George'da var."

"Bu başarıyı başkasına kaptırmamalıyız. Bu bizim başarımız olmalı."

"Onlardan daha çok ceza alan birisinden korkuyorum. Burası neden bu kadar dağınık?" öfkeyle sordu Lily.

"Bu cezayı bana Snape daha önce de vermişti." dedi, Harry. "Tüm yaptıklarını size göstermek için burayı dağıtmış olmalı." Lily'nin yüz ifadesine bakılırsa Snape'e hiç hoş olmayan şeyler planladığı açıktı.

"Onu öldüreceğim." dedi baba moduna tamamıyla giren James. Lily ona katıldığını belli edercesine hararetle başını salladı.

"Aslında o kadar kötü sayılmaz," yerde duran bir dosyayı alıp okumaya başladı, Marlene. Sirius omzunun yanından dosyayı okumuş ve gülmüştü. "James Potter, Sirius Black, Remus Lupin ve Peter Pettegrew kızlar yatakhanesine girmek için ayaklarına zonkodan aldıkları görünmezlik pelerinini ayak ölçülerine göre kesip, yatakhaneye yardımla girdiler." inanmazlıkla Lily'e baktı, Marlene. Harry bu hallerine gülmüş ve devamına verecekleri tepki için sabırsızlıkla bekliyordu.

"Evet, sizden her şeyi bekliyordum ama bu kadarı fazla olmamış mı? Ayrıca nasıl Remus'u ikna ettiniz?" dedi Lily olayı tartarcasına.

"Ben de bir çapulcuyum Lily, bunu unutuyor olman beni üzüyor."

"Lily, yatakhaneye girmeleri için yardım eden bizmişiz." Marlene hala inanmamazlıkla dosyaya bakıyordu. Lily adeta vahşi bir hayvan gibi Marlene'nin elindeki dosyaya saldırdı. Bu haline hepsi gülmüştü.

"Tanrı aşkına! Bunu nasıl yapmış olabilirim hemde sizi almışım yatakhanemize. Bence bize büyü yapmışsınız. Kesinlikle bu yüzdendir." dedi kendi söylediklerinden emin olurcasına Lily.

"Bana olan aşkından da almış olabilirsin, Lily." dedi muziplikle, James. Lily, James'in omzuna vurduğunda sadece gülümsemekle yetinmişti.

"Aslında, Sirius'un anlattığına göre bunu hepiniz planlamışsınız." dedi, Harry gülerek.

"Korkuyorum ama orda ne yaptığımızı biliyor musun?"

"Sirius bu kısmı bana hiç anlatmadı. Kendiniz sormalısınız bence."

"Olayın anlatılmaması beni korkutuyor. Harry sen ne zaman doğmuştun canım?"

Lily'nin verdiği tepki hepsini güldürmeye yetmişti.

***

Hermione cezanın nasıl kendine ve Ron'a sektiğini merak ediyordu. Yasak ormana girmemiş, profesörlere haber vermeye gitmişti ve nasıl olmuşta Ron'la beraber ceza alabilmişlerdi? Aldıkları cezanın saçmalığı ve zorluğu bu işi kolaylaştırmıyordu. Kütüphaneye  öğrenciler tarafından geri getirilen kitapları alfabetik sıraya göre yerlerini koymaları lazımdı.

"Ginny'nin asasıyla bu işi halledemez miyiz?" diye homurdandı, Ron.

"Snape tüm Gryffindor öğrencilerin asasını alıp son yaptıkları büyüleri kontrol eder, Ron." dedi, Hermione umutsuzlukla.

"Luna?"

"Onunda asasını kontrol eder."

"Bu iş bittikten sonra kendime Slytherin'den bir arkadaş edineceğiz." dedi kararlılıkla Ron.

"Safkansın, bence bir arkadaş bulabilirsin Slytherin'den. Benimle ordan konuşacak birinin olduğunu sanmıyorum."

"En az senin kadar benden nefret ediyorlar, Hermione." iç çekti ve ekledi Ron. "Kanıbozuk bir aileyiz, onlar için."

"Güzel, başka bir çözüm yolumuz olmadığına göre başlamalıyız."

"Bunun asla sonu gelmeyecek."

"Organize olursak, birkaç saat içinde bitiririz."

"Elbette bize birileri sataşmazsa." Dedi ve  kafasıyla onlara yaklaşan Draco'yu gösterdi.

"Granger ve Weasley! Duyduğuma göre ceza almışsınız."

"Evet, Malfoy şimdi bas git."

"Size yardım edebilirim."

"Yüce Malfoy bize yardım teklif etti! Bir kanıbozuk ve bulanığa."

"Sizinle düşman olmak istemiyorum. Bu zamana söylediğim ve yaptığım her şey için üzgünüm. Eğer sizi rahatlatacaksa özür dilerim."

Şaşkınlıkla Ron ve Hermione birbirine baktı. Bunları gerçekten o mu söylemişti? İnanılır gibi değildi.

"Yardım edebilirim."

"Saol, Malfoy ama biz Hermione ile halledebiliriz." dedi soğuklulukla, Ron.

"Pekala." Draco başka bir şey demeden onların yanından ardından da kütüphaneden ayrıldı.

"Bu da neydi böyle?"

"Bilmiyorum. Hadi Ron daha yerleştirmemiz gereken kitaplar var."

Çapulcular golden trionun zamanındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin