Temas | Rogue [One-Shot]

Temas

Alexandra Daddario = Anna Marie | Rogue

Michael Fassbender = Erik Lehnsherr 

Çiçeklerin arasında yürüyordu. Bütün o yeşilliklerin, ağaçların ve bitkilerin arasında yürüyebilen tek çiçek oydu. Etrafındaki tüm o bitkilerin yeşilliğini almıştı. Aynı zamanda, çömelip elini yaklaştırdığı papatyanın da beyaz yapraklarındaki beyazlığı almıştı kendine. Kendini bildi bileli böyleydi. Saçının beyazlığı, kimseye papatyaları ya da diğer türlü çiçekleri hatırlatmamıştı.

Ancak o ne zaman ormanda yürüyüş yapsa ve çiçeklerin yanından geçerken dursa, bunu düşünürdü. Sürekli giyindiği kıyafetlerinin rengi ve saçlarının rengi... Bir bitki gibiydi.

Kimsenin dokunamadığı, kimsenin toprağından koparamadığı bir bitki. Bir bitki için bunun iyi bir durum olması gerekirdi. Köklerinin toprağından ayrılmayacağı ve çürüyüp ölene kadar sağlıklı bir şekilde büyüyeceği bir ömür, her bitki için mümkün değildi artık. Anna gibi bir bitki için mümkündü...

Yalnızca, o istemiyordu.

Tüm hayatı boyunca yerinde kala kalmamıştı. Onu, toprağından alan ve onu yanında istemeyen ağaçların yanından uzaklaştırıp çok uzaklara, bambaşka diyarlara götüren biri olmuştu. Ancak o kişi de, Anna'yı alırken toprağından koparmamış, toprağı ile birlikte almıştı. Anna nereye giderse gitsin köklerini topraktan ayırmayacak, her daim ölümle bağdaştırılan kara toprağı peşinden sürükleyecek ve ağırlığını defalarca hissedecekti.

Yeşil eldivenlerinin arasına aldığı papatya çiçeğini koparmadı. Kendisini, koparılmak istenen bir çiçek üzerinden türlü metaforlara sığdırsa da başka çiçekleri kendi iradesiyle toprağından söküp alamıyordu henüz. Onun için çiçek toplayanlar, demet demet çiçek sunanlar olmuştu.

O günden önce.

Papatya çiçeklerinin yapraklarının sıra sıra koparılmasıyla bir oyun oynanırdı. Öncelikle, kime oynanacağı seçilir ve ondan sonra yapraklar teker teker yolunmaya başlanırdı. Her bir yaprak koparıldığında "Sevmiyor, seviyor," diye gidilir ve son yaprak koptuğunda kişi neyi söylemiş olursa aklındaki kişinin ona karşı duyduğu duyguları niteliyor olduğu bir oyundu. Anna bu oyunu oynamıştı. Anna için bu oyunu oynamışlardı.