09

1.6K 122 37
                                    

Üçüncü Kişi Anlatımından;

"Okulun daha yeni başladığını biliyorum ama hepinizin bilmesini isterim ki bir proje ödevi yapacaksınız, takım halinde."

Öğretmen duyurusunu bitirdiğinde, kızlar ve erkekler Seokjin'in önünde sıraya girip o utangaçça gülümserken ona grup olmak istediklerini söylüyorlardı.

Olan biteni fark edemeyen Jungkook çünkü Seokjin'in etrafını sarmışlardı.

"Oturun! Grupları zaten planladım, tamam mı?"

"Aish" Grup arkadaşının kim olacağı konusunda heyecanlı olan Seokjin dışında tüm öğrenciler iç geçirdi.

"Ahn Jeia ve Bom Ji Young"

"Cha Eun Go ve Do Kyung Seo"

Jungkook'un ismi okunana kadar liste okundu. Parmaklarını Seokjin'in kendi partneri olmasını umarak birbirine geçirdi.

"Jeon Jungkook ve Kim Seokmin."

Jungkook kaşlarını çattı, partneri olarak istediği tek şey Kim Seokjin'di, onun ismine benzer isimli bir erkek değil, Tanrım.

"Ah, çok üzgünüm! Jeon Jungkook ve Kim Seokjin olacaktı. Adını yanlış telaffuz ettim. Üzgünüm."

Öğretmen listeyi okumaya devam etmeden önce özür diledi.

"Partner olacağız, ha?" Jungkook sırıtırken, flörtöz şekilde göz kırparken çocuğun yapabildiği tek şey kızarmaktı.

Ders devam etti. Seokjin sınıftaki en aktif öğrenci olsa da hala utangaçtı. Cevabı biliyorsa elini kaldırır, bazen de  o da söylesin diye Jungkook'un kulağına cevapları fısıldadı ancak onun yaptığı tek şey omuz silkmek oldu.

Öğlen tenefüsü geldi ve Seokjin yemeğini Taehyung ile yerken Jungkook'un yaptığı tek şey onları izlemekti. Tabi ki çok uzaktan değil, en fazla iki masa.

"Oh Hyung." Jungkook Seokjin'i tanımıyormuş gibi yaparak onlarla yemeğe karar verdiğinde Taehyung'a seslendi. "Yeni arkadaşın mı?" Parmağıyla Seokjin'i işaret ederken Taehyung  onu onayladı. " Güzel ve aynı zamanda yakışıklı, çok tapılası." Jungkook kafasını Seokjin'e çevirdiğinde  genç olanın kızardığını gördü.

"Doğru, hehe" Bu Taehyung'un diyebileceği  tek şeydi.

Öğle tenefüsü bitti, dersler de aynı şekilde. Jungkook aceleyle Seokjin'inelini tutarak sessiz şekilde eve varana kadar koştu.

İkisi de soluk soluğalardı. Sertçe ve hızlı şekilde nefes alıyorlardı. Jungkook Seokjin'i yine odasına sürükledi. Şanslarına kimse geldiklerini görmemişti. Kapıyı da kilitledi.

"Jungkook-Hyung. Beni neden buraya getirdin?" Genç olan gözlerini masumca kırpıştırırken sordu.

"Projemizi konuşmamız gerek, değil mi? Ailene yaz da haberleri olsun." Okul süveterinin düğmelerini açarken söyledi.

"Yoongi-Hyung ve Tae-Hyung'a yazmam gerek o halde." Seokjin Jungkook'un duyabileceği seviyede mırıldandı.

"Neden?"

"Yoongi-Hyung onun ve Tae-Hyung'un telefon numarası olan bu telefonu verdi bana. Benim ailem artık onlar."

"Huh? Niye?"

"Ben evsizim, gidecek kimsem yok."

Seokjin o küçük zımbırtıya bir şeyler yazmaya başladı.  Cevap aldığında gülümsedi. 'Sorun yok, Bitirince evden çık, bize de seni nereden almamız gerektiğini söyle.'

"Aç mısın?"Jungkook pantolonunu çıkarırken sordu.

Seokjin bakışlarını telefonundan çekti ve gözleri üstü çıplak sadece baksırı üzerinde olan Jungkook'u gördü. Gözleri kocaman açıldı ve anında elleri ile gözlerini kapadı.

"Aww, nasıl da tatlısın." Seokjin'in önünde diz çöktü, hala sadece baksırı vardı ve çıplaktı.

Seokjin'in ellerini gözlerinden yavaşça gözlerinden çekti ve ellerini kafasını üzerinde sabitlerken genç olanı nazikçe yatağa itti.

Jungkook genç olanın nasılda kızardığını görünce alaycı şekilde sırıttı. Seokjin'le Yoongi'nin odasında ilk tanıştıklarında olduğu gibi üstünde geziniyordu.

"Malın anlamını şu an öğrenmek ister misin?"* Boğuk sesle sordu, kesik nefesi kulağını gıdıklıyordu.

"Mal kötü bir şey mi? Ya da kötü bir kelime?"

"İkisi de."

 Jungkook küçük olanı şaşırtarak Seokjin'in boynunu öpmeye başladı. "H-hyung n-ne yapıyorsun?" Seokjin nefes alamadı.

Diğer bir yandan, Jungkook kendini daha fazlasını yapmaktan alıkoydu. Yataktan anında kalktı ve fark etti ki yine bir çadırı vardı.

"İstediğin gibi takıl, istersen kıyafetlerini bunlarla değiştirebilirsin." Jungkook Seokjin'e favori  kazağını ve yarım şortunu verdi.

"Tuvalette küçük bir işim var. Geri geleceğim." 

Seokjin kafasını nazikçe sallarken büyüğüne gülümsedi ve okul formasının düğmelerini açmaya başladı.

"Yani mal hem kötü bir şey hem de kötü bir söz mü?" Seokjin somurttu, şerefsizin ne anlama geldiğini öğrenmeliydi, hemen!

                                                                                 -----

Yavrularım işin çığrından çıktığı yerdeyiz tam olarak. Biraz önce Jungkook "Şerefsizin anlamını öğrenmek ister misin?" derken  orijinalinde 'Dick' kelimesini kullandı. Yani yafrularım "Penisin ne anlama geldiğini öğrenmek ister misin?" diye bir anlam doğması gerekiyor. Ki bu da Jungkook'un orada "Benimkini görmek ister misin?" "Seni sikeyim mi?" diye imalarda bulunabilmesine imkan sağlıyor. Bu nedenle o kısımları "ilk şerefsiz diye yazdığım kısımları" mal'a çevirdim. Belki daha iyi olur.

-16.01.2020

HYUNGS • Jin × BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin