Selamun aleyküm. Elazığ'da deprem olmuş. Bizzat yaşayan ya da orada, o civarda akrabası olan tüm okurlarıma/kardeşlerime sabır ve şifa dilerim. Allah beterinden muhafaza etsin.
🥀
"Aşkından delirdim, kıymetimi bil."
"Aşkından akıllandım, kıymetimi bil."🥀
Yüzüme vuran ışık nedeniyle uykum bölünürken, elimi yüzüme gölge yapıp gözlerimi araladım. Saat kaçtı bilmiyorum fakat hava kararmıştı. Ensar dolabın önünde kendine giysi alıyordu.
"Ensar." Kafasını çevirip bana baktı. Yorgun duruyordu. "Efendim." Sesi çok durgundu. Yüzü neden bilmem biraz soğuktu. "Aç mısın?" Kafasını sağa sola salladı.
"Açım ama canın bir şey çekmiyor." Kafasını çevirip giysi seçmeye devam ederken doğrulup sırtımı başlığa yasladım. Merkezden geldikten sonra yemek hazırlayıp uyumuştum. Ensar'sa yeni gelmişti.
"Duyduklarından dolayı mı kızgınsın bana?" Dolabın önünden çekildi. Elindeki giysileri masaya bırakıp bana yanaştı. Yatağın kenarına oturup ellerini dizlerine yasladı.
"Onun için değil." Kaşları çatılmıştı. "Ne için?"
"Ediz abiyle sahilde çay içmişsiniz." Kaşlarımı kaldırdım. "Ha. Evet" Bir şey söylemeden yüzüme baktığında yanak içlerimi ısırdım. O kadar şey üzerine buna takılıp kalmış olması beni şaşırttı.
"O senin abin gibi Ensar."
"Evet. Benim abim gibi. Senin değil." Yüzümü buruşturdum. "Onunla samimiyetin doğru olmaz."
"Samimi falan değilim. Moralim bozuktu. Çay ısmarladı. Onu da içemedim zaten." Elleri uzanıp ellerimi kavradı.
"Neden moralin bozukken bana değilde, benden başka herkese gidiyorsun?" Gözlerimi kaçırdım.
"Moralimi bozan sendin." Çenemi kavrayıp yüzümü kendine çevirdi.
"Olsun. Yine bana gel."
"İşin başından aşkın. Birde benimle uğraşma-"
"Bunu bir daha tekrar etme!"Kızgın bir tınıda çıkan sesiyle sessiz kaldım.
"Sen bana gel yeter. İşim var diyen, meşgulüm diyen namert olsun." Kıkırdadım elimde olmadan."Niye öyle şeyler söylüyorsun ya?" Muzurca güldü. Beni koltuk altlarımdan tutup çektiğinde küçük bir çığlık attım. Dizlerimin üzerindeydim şimdi.
"Banyo yapacaktım bende." Ellerimi omuzlarına yaslayıp kafamı yüzüne eğdim. "Sırtını mı lifliyim Ensar? Ne istiyorsun?" Güldü. Anlına düşen saçları geriye ittirdim.
"Neden olmasın?" Gülerek geri çekildim. "Uslu bir koca ol ve banyonu yap." Ayaklandığımda ardımdan ayaklandı. Muzur bir yüz ifadesiyle bana baktı.
"Uslu koca görmemişsin sen." Eğilip beni kucakladığında bir çığlık daha attım. "Kulağım hakkın rahmetine kavuşmuş olabilir." Omzunda bir çuval gibi duruyordum. Saçlarım yüzüme döküldüğü için etrafı tam olarak görmüyordum.
"Biraz daha ters durursam kusabilirim." Dedim ağzıma gelen safrayı zaptetmeye çabalarken. Sanırım banyoya yürüyordu. Banyoya girdiğimizde beni yavaşça ayaklarım üzerine bıraktı. Dönen başımla kollarına tutundum.
"Başını döndürdüğümü biliyordum." Kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım. Üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladığında kapıya doğru harekete geçmiştimki belimden kavrayıp sırtımı göğsüne yasladı. Aynadaki yansımamıza sırıtarak baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kekre
ChickLitTAMAMLANDI Geçmiş bir gölge gibi takip ediyordu kadını. Onu büyütenler, kirli eller ve yaptığı tercihler kanatlarını kırmıştı. Gökte asılı kalmış bir güvercin gibi çırpınıyordu. Geçmişten bir adam çıkıp geldi. Gözleri deniz, yüreği kafes, kalbi mem...