Zwanzig

1.4K 97 44
                                    

Lily, Snape ona doğru gelirken taşlaşmış gibi hissediyordu. 'Acaba yine ne yaptım?' diye düşündü. Gerçi Snape'in ona doğru çatık kaşlarla gelmesi için illa da kötü bir şey yapmış olması gerekmiyordu.

Ya da gerekiyor muydu? Aslında şu an için bunun pek bir önemi yoktu. Çünkü Snape tam karşısında duruyordu.

"Mrs. Potter. Beni takip edin." Snape bunları dedikten sonra hemen arkasını dönüp gerisin geri gitmeye başlamıştı.

Lily yanında yemeklerinden başlarını kaldırmış olan arkadaşlarına baktı ve pes edip Snape'i takip etti.

Severus İksir sınıfına kadar çok sessizce ilerledi. Çocuğu da hemen arkasından geliyordu. Dün verdiği kararı gece hiç uyumayıp uzunca süre düşünmüştü. (Zaten her zaman gözlerinin altı morumsu olduğu için kimse uyumadığını fark etmemişti.) Kafasında sahneyi her haliyle düşünmüştü.

Hangi cevapları vereceğini, hangi soruların sorulabileceğini, kısacası her şeyi. Çoğu senaryoda Lily/Harry bağırıyor, bir şeyleri kırıyor, ondan nefret ettiğini haykırıyor ve onun babası olmasını istemediğini söylüyordu. Zannediyordu ki
Harry/Lily bunu sadece ilk şokla yapacaktı ve sonrasında birbirlerine alışıp mutlu mesut yaşayacaklardı.

Ki bu, bir yarı Potter ve iki tam Snape'in hayatına pek de uymuyordu.

Sonuçta ikisi de belayı çağırıştıran isimlerdi.

Severus, kafasındaki tüm düşünceleri bir kafa sallamasıyla bir kenara attı ve oğluna baktı.

Harry (Artık Harry diyeceğim,kafanız karışmasın. Benim bile kafam karıştı. Ne oğlu,ne kızı. Ne diyeceğimi bilmiyorum artık) taze kurbağa turşusu rengindeki gözleri parlayarak ona bakıyordu. Fakat gözlerinden başka duygular da okunuyordu. Yapmış olabileceği bir şey için suçluluk, korku ve merak.

Snape bir an için kendine lanet etti. Çocuğa hiç bir şey söylemeden uzun bir süre arkasından dolandırmıştı. Kendi olsa kendi de huylanırdı.

O kadar duygunun içinde boğulurken ne çoktan sınıfta olduklarını ne de çocuğa gözlerini dikip baktığını fark etmemişti.

"Ah, evet. Geldiğimizi fark etmemişim."

Bu ne saçma bir cümle böyle. Sıvıyorsun.

Biliyordu tabiki. İç sesinin bunu söylemesine gerek yoktu.

Hemen normaldeki ciddi haline dönmeye çalıştı ve konuştu: "Sizin için bir iksir hazırlamıştım. Bir demeniz gerekiyor."

Harry bu iksirin ne için olduğunu bildiğini düşünse de salağa yattı. "Neden benim için bir iksir hazırladınız ki, efendim?"

Snape şu anda ter dökmemek için kendini zor tutuyordu. Tabii oğluna gerçeği bağırarak söylememek için de.

Bu yüzden de sadece aklına gelen ilk yalanı uydurdu: " Hastaymışsınız diye duydum ve Madam Pomfrey bana bu iksiri yapmamı söyledi."

Daha da sıvadın.

İşte buna verecek cevabı yoktu. Harry için iksiri olduğu doğruydu ama bu sadece hastalık için yapılan iksirlerden değildi.

Ama tanrıya şükür ki Harry bunu yutmamışsa bile yutmuş gibi yapmıştı: "Peki efendim. O zaman içebilirim. Bir saat içinde dersin başlıyor da."

Severus içinden çocuğa teşekkür etti.

"Ama siz bu iksiri içmeden önce söylemek istediğim bir şey var."

Harry bu sefer şaşırmış göründü. "Pekiii?"

Severus aldığı cevaplar onu mutlu etmiş gibi Harry'nin göremeyeceği bir şekilde sırıttı. Hemen diğer odasına geçip küçük bir şişeyle geri döndü.

"Buyurun. Ama lütfen hemen içmeyin. Ben size içebileğiniz zaman söyleyeceğim."

Harry başıyla onayladı ve küçük şişeyi eline alıp incelemeye başladı.

Severus kendinde cesareti bulduğunda elini yavaşça oğlunun çenesine koydu ve başını kaldırdı.

"Lily, ben senin... babanım."

***

Zuhahahahahah

Tam gzl yerde bitiriyorum yhaa

Merak etmeyin,yeni bölüm yakında gelir inş ndkdmdk

Bu arada,

1,600 okunma olmuş :D?

Men sizi yerem yaaaaa

Bakın bir şey buldum:

Aslında daha öncesinde çekilmiş foto vardı ama bunu buldum :")
Sağolun beyaaa

Ve tebrik ederim. Bu iğrennç kitabın -tabii kitap denilirse- sonuna yaklaşıyoruz :')

Bir de oy veriverseniz çok gzl olur

♡♡

waldeinsamkeit ➵ severitus  ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin