Bölüm 37: Kara Büyü

3.3K 358 160
                                    


Bu bölümü kesinlikle şarkısını dinleyerek okumalısınız. Alt satıra geçtiğiniz anda şarkıyı başlatın. Beni dellendirmeyin :-)

Tom öfkenin içinde kaynadığını hissetti. Kaynayan öfke peşinden kurnazlığı getirdi. Alexander'ı biraz odaklanmayla yenebilirdi. Beraberlikleri sadece bu sefere özeldi. Bunu ikisi de içten içe biliyordu. Porsuk ağacından yapılma uzun beyaz asasını kaldırıp arkası dönük genç adama doğrulttu. Yasaklı büyüyü serbest bırakacak kelimeleri söylemek için dudaklarını kıpırdattığında birden ciğerlerindeki bütün havanın çekildiğini hissetti ve nefes alabilmek için ellerini panikle boğazına dayadı.

"Aklından geçirmeye bile cüret etme Riddle!"


İşte bunu hesaba katmamıştı.

______________________________


Şaşkınlıkla çevresinde oluşmuş koyu renk dumandan bulutun arkasını görmeye çalıştı. Nefes almak için çabaladığında boğazından tuhaf bir ses çıktı. Elini boğazına götürdüğünde etrafındaki koyu renk enerji yavaşça dağılmaya başladı.

Siyah duman sanki çağırılmış gibi tek bir yöne gitmeye başladığında Tom önce Alexander'ın çoktan arkasında kaybolduğu kapıya sonra biraz önce nefesini kesen yoğun büyünün gittiği yöne baktı. Kara büyü Tom'un dehşetli bakışları eşliğinde kızın bedeninin etrafını sardı. Tom yaşadıklarına rağmen çabucak kendine gelmiş, asa tutan elini genç kıza kaldırmıştı. Kara büyünün ne kadar tehlikeli ve güvenilmez olduğunu biliyordu. Bu yüzden koyu renk dumanın kızın bedeninden ellerine yönelişini, gittikçe yoğunlaşıp renginin koyulaşmasını ve sonunda Capella'nın bileklerindeki katran karası damarlara dönüşmesini izledi.

"Sen nasıl-"

Capella sesli bir kahkaha attı ve sol elini omuz hizasına kadar kaldırıp Tom'a uzattı. Dantel ve satenden oluşan, oldukça pahalı olduğu belli siyah elbisesinin uzun kolunu sıvadığında Tom kızın parmak uçlarından başlayarak kalınlaşıp birleşerek dirseklerine kadar uzanan siyha damarlara bakakaldı. Kara büyü sahip olmak istediği şeylerin başında geliyordu. Onu mutlak güce götürecek her şeye sahip olmalıydı. Elini güç açlığından kör olmuş bir şekilde kaldırıp parmaklarıyla kızın bileğini sarmaya yeltendiğinde birden ateşe değmiş gibi geri çekildi.

"Sen! Kara büyüyü ben bile daha doğru düzgün kullanamıyorken, nasıl senin gibi biri onu kontrol edebilir?"

Capella dudaklarındaki alaycı gülümsemeyi bozmadan tek kaşını hafifçe kaldırdı. İkisi de kızın aslında kara büyüyü taşıyabilecek kadar güçlü olduğunu biliyordu. Capella'nın dersleri Tom'un işine gelecek şekilde birkaç sene önce bir anda düşmüştü. Fakat kızın gücünden hiçbir şey kaybetmediğini son sınıflarla girdikleti düello derslerinden biliyordu.

"Büyü senin seçebileceğin bir şey değildir Riddle. Aksine, o seni seçer."

Tom Morgana'nın sözlerini hatırlamadan edemedi. Ardından genç cadının böyle bir anda bile aklını meşgul etmesine izin verdiği için kendini lanetlemek istedi.

"Hanemizin ismini en sevdiği renk siyah olan bir ilk çağ büyücüsünden aldığını düşünmedin herhalde? Kara büyü benim kanımda var."

Capella başını tehditkar bir şekilde dikleştirip öne çıkarak Tom'un etrafında bir daire çizecek şekilde yürümeye başladı. Tom asasını indirmeden kızın hareketlerini takip etti.

Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin