Kıyametin Dengesi

Şehir Hayatı 2

1 ay çabuk geçti seviye yükseltemedim ama Gp puanım çok yükseldi.
Istatistikler
Isim: Fatih Seviye:32
Sınıf:Acemi dövüşçü
Ünvan: Yok Güç GP:1193620
- Can: 1134650/1134650
- BH:0 Dyn:1134650/1134650
- BG:0 FG:1135
- BD:0 FD:56700
- Çeviklik:1135 KŞ:%100 KH:%25100
-Ateş elementi Direnci:%99.9
Bu sürede diğer elementlere karşı direnci kendim elde etmeye çalıştım ama hiç birini elde edemedim sanırım bana hasar varamadıkları için dirençte kazanamıyorum. Kıvrık'a bana doğru kaya fırlatırdım ama yinede toprak elementi direnci kazanamadım. Okullar 3 gün sonra başlıyordu fakat bana görev geldi.
- Acil görev: Okullar başlayana kadar sehre sızmış olan şeytanları ve yardakçılarını yok et.
Düşman sayısı: 68
Not: şeytanlar her okullara, hastanelere veya yetimhanelere saldırı gerçekleştirdiğinde alacağın ödül azalacaktır.
Ödül: 300 kilo en yüksek kalite basit demir (seviye 2 cennet ordusu demircileri tarafından işlenip, efsunlanmış demir)
Benim daha önceki görevlerden de ödül kazanmış olmam lazım ama nasıl elde edeceğimi keşke bilseydim.
Sabah yine antrenmana gittim. Geri geldiğimde Kıvrık'ı da alıp dışarı çıktım.
- Fatih nereye gidiyorsun?
- Biraz gezinmek istiyorum
- Akşam yemeğine geç kalma.
- Tamam Hatçe abla geç kalmam
Elif içerden koşarak çıktı.
- Kıvrık gidiyorsa bende gelicem.
- Elif abinin işi varmış akşam yemeğine gelicekler gir içeri.
- Ama anne nolcak bende gitsem
- Fatih Elif'te gelsin mi ?
Bana doğru 'hayır de' der gibi baktı.
- Hatçe abla ben Kıvrık'ı element direnci kazanması için şehrin doğusuna götüreceğim. Biliyorsun hayvanlara acı azaltan kasktan takmıyorlar. Elif'in gelmesi kötü olur.
- Elif duydun abini içeri gir hadi.
- Tamam
Başını eğip içeri girdi.
- Akşama görüşürüz.
Koşa koşa evden uzaklaştık.
- Kıvrık şeytan arıyoruz hadi aramaya başlayalım.
Hemen koklamaya başladı sağa sola sonra 5 dakika koştuk terkedilmiş 5 katlı bir hotele geldik.
- Kıvrık içlerdeler mi? Binayı yıkalım tuzağa falan düşmeyiz en azından.
Dedim Kıvrık binanın alt katında duvardan duvara koşmaya başladı.
Bende duvarlara tekmeler attım yarım dakikada binayı yıktık. Tam bina yıkılırken yukardan aşağı atlayanlar oldu. Ölen varmı bilmiyorum ama bana hemen saldırdılar. Gelenlerin 2sini yumrukladım onları yumruklarken 2 kişinin kaçtığını gördüm.
- Kıvrık koş kaçmasınlar.
Kıvrık'ın önünü kesmeye çalışan birisi anında öldü ve Kıvrık hiç hız kaybetmeden kaçanları yakaladı.
Burda 3'ü şeytan 9 kişi öldürdük. Savaş bitmişti ki Kıvrık sokağa dogru hırlamaya başladı. Bende o yöne doğru baktım. 3 gölge kaçmaya başladı 2'si havalandı kalan yerin altına girdi. Yerde ölenlerden birinin silahını aldığım gibi fırlattım. Havadakilerden birinin Bacağı koptu yere düştü bu sırada Kıvrık yerin altına girenin kafasını koparmış bana getirdi. Yüzü gözü kan ve toprak olmuş.
- Aferin oğluma kaçanları kovalayalım
Bacağını kopardığım şeytan yerde sersemlemiş yatıyordu. Kıvrık onu tek hamlede öldürdü. Bu sırada siren sesleri duymaya başladım.
- Polisler geliyor diğerinin izini kaybetmeyelim hadi koş
Öğlen vakti savaşırsak tabi polis gelicek. Havada kaçan şeytanı kovaladık yaklaştığımızda başka bir silah daha fırlattım ve ıskaladım. Bu sefer bir depoya girdi ve bizde ardından içeri girdik. Bu şeytan salak herhalde bizi diğerlerinin yanına getirdi.
- Kıvrık binanın arkasından saldır ben önden giricem.
Içeri yürüyerek girdim
- Yaklaşma Insan yoksa kadın ölür. Haa çocuk! bana böyle küçük bir çocuğun hepinizi öldürdüğüne inanmamı beklemiyorsun herhalde. Rehin aldığı kadın aniden rahatladı ve bana doğru yürümeye başladı.
- Ay şuna bak sen ablayı kurtarmaya mı geldin bakayım.
Demesiyle yüzüne tokadı vurdum, duvara doğru uçtu ve sümük gibi yapıştı. Aynı anda Kıvrık'la ben birer birer öldürmeye başladık. Kadını rehin alan kaçmaya başladı. O kaçarken cesetleri saymaya başladım 12 ölü vardı. 9 artı 2 artı 12 eşittir 23 kaldı geriye 45 kolay başladık.
- Kıvrık koş yetişelim kaçmasın.
Tam binadan çıkacaktık ki binanın içinde patlamalar oldu. Canım 200 bin kadar azaldı. Kıvrık'a baktım yaralanmıştı fakat derin değildi ve uzuvları yerindeydi. Onun canını göremiyorum görsem ona göre hareket edicem ama en iyisi savaşmak
Yüzümü gördü peşimize düşebilir.
Yıkıntıya dönüşmüş depodan çıktık. Kıvrık tekrar koşmaya başladı bende arkasından takip ettim. biz koşarken canım yine fullendi. Kıvrık'ın yaraları duruyordu.
- Kıvrık bundan sonraki savaşlarda ben savaşırım sende arkamı korursun.
Şeytan görüşümüzdeydi fakat fazla yaklaşmadık. Yere indi, etrafına bakındı ve içeri girdi. Yine bir terkedilmiş hotel. Bu sefer biraz konuştuklarını dinlemeye karar verdim.
- Kıvrık dışarı kaçan olursa öldür.
Üçüncü kata zıpladım. Içeridekiler insan şeklindeydi ve beni fark etmediler.
- Lord Hibbert geldi 2 birlik yok edilmiş. Saldıranlar Lord Hibbert tarafından yok edilmiş.
- Lord Hibbert efendilerimizin en güçlüsü onun gücü karşısında herkes titrer.
- hehehe bence Lord Ketyun en güçlüsü geçen konuşmalarını duydum
Lord Ketyun ne derse onu din..
Konuşmalarını dinlemek beni iğrendirdi. içeri dalıp üçünüde öldürdüm. Sanki büyülenmiş gibi şeytanları övüyorlardı. Aşağı kata indim. Beni fark etmemiş olan iki kişiyi daha öldürdüm. Dışardan sesler geldiğini duydum dışarı fırladım 8 kişi Kıvrık'ı sarmıştı. Kıvrık'ın arka bacaklarına sürekli büyü yapıyorlardı hareket edemeyen Kıvrık saldırı yapamıyordu ama yakınınada yaklaştırmıyordu.
- Kıvrık dayan ben geldim.
Önce büyücülere saldırmak için atıldım önüme kalkanlı biri çıktı tekme attım ama anca yarım metre geri itildi,bir daha attım kalkanı parçalandı, bir kere daha ve öldü.
Arkasındaki büyücüyüde tek vuruşta öldürdüm. Yerden büyücünün diğer elindeki bıçağı aldığım gibi büyücülerden birine fırlattım. Büyücünün etrafındaki şeffaf büyü cam kırılması gibi kırıldı ve bıçak büyücüyü delerek öldürdü. Kıvrık büyüden kurtulup diğer büyücüye atladı ve öldürdü. Daha önceki binayı patlatan şeytan tekrar kaçmaya başladı. 3 kişi önümüzü kesmişti. Havada kaçmaya çalışan şeytana yerden mermi yağdı. Delik deşik oldu. Kıvrık mermilerin geldiği yöne doğru baktı.
- Kıvrık kaçalım.
Döndüm ters yöne doğru koşmaya başladık. Neden kaçtığımız anlam veremeyen şeytanlar arkalarından gelen insanlar tarafından yaylım ateşine tutuldu. 2 sokak ötede bulunan 4 katlı binanın çatısına zıpladım Kıvrık'ta benle beraber geldi
Şeytanlar ölmüştü ama her yer asker doldu 2 tanede helikopter savaş alanına doğru geliyordu. Kıvrık'a baktım kan içindeydi çatıya asılmış kıyafetlerden birini aldım ve üzerindeki kanları temizledim benimde üstümdeki kıyafetler parçalanmıştı. Bulduklarımı giydim.
- Kıvrık gidiyoruz.
Böyle eve gitmek kötü olur. Bu yaşta maceracı lisansı alamamam çok kötü. Sırf bu yüzden bedava iyileştirme kullanamıyorum. Herşeyde yaşım küçük kalıyor. Kahretsin ya ne zaman büyüyeceğim. Hemen büyümek istiyorum.
Eve gittim. Ilk Doruk amca bizi gördü
- Noldu size bu hal ne? Yeşil kan mı yine mi şeytanlar. Içeri geç hemen banyo yap.
Hehe Yalan atmak zorunda değilim. Eve girmeden konuştum.
- Bize iyileştirme iksiri bulabilir misin? Şehirde birsürü şeytan var okula başlamadan avlamak istiyorum.
- Bulurum ama Kıvrık'a düşük seviye iksirler yeterli olmaz. Büyüklerin tanesi 300 altından gidiyor ama param onlara yetmiyor.
- Sen tüccar degil miydin?
- Tüccarım ama kendi şirketim yok. Bende bir çalışanım.
- Acil çözüm bulmama yardım et. Şeytanlar saldırılarına başlamadan Kıvrık'ı iyileştirmemiz lazım. Bazılarını öldürmeden önce konuşmalarını dinledim. Okullara hastanelere saldıracaklarmış.
- Çok korkunç böyle birşeyi anca şeytanlar yapar. bunu geçtim bu kadar yükü 6 yaşındaki bir çocuğa yüklemek beni utandırıyor. Sana elimden geldiğince yardım edeceğim. Gel benimle macecılar locasına gidiyoruz. tanıdıklardan yardım isteyeceğim.
- Ben yanlızca Kıvrık'la savaşırım.
- Sana yardım edebilecek kadar güçlü maceracı tanımıyorum ama güçlü bir iyileştirici sınıfı olan birini tanıyorum.
- Anladım hadi gidelim.