Yeni bir hikayeye başlıyorum. Bu hikaye benim için çok farklı olacak. O yüzden çok heyecanlıyım.
Arkadaşlarınıza önerirseniz çok sevinirim. Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Buraya hikayeye başlama tarihinizi atar mısınız?
.
.
.
.
.Yaşadıklarıma, bi altına saklandığım masa bir de şu âmâ olmasını istediğim dünya gözlerim şahitti. Daha altı yaşındaydım ben. Ama annemde şuan altı yaşındaki bir çocuk kadar savunmasızdı. Ona atılan her tokat, her tekme benim ciğerlerime buz kırağı düşürüyordu. Ve bu nefes almamı zorlaştırıyordu. Oysa ki ben zaten razıydım bütün nefeslerimi anneme vermeye. Saklandığım masanın altında uzun süredir bekliyordum. Bu yüzden bacaklarım uyuşmaya başlamıştı. Bir çırpıda önüme düşen saçlarımı elimle çektim. Sonra tekrar sıkıca oyuncak ayıma sarıldım. Onu çok seviyordum. Hiç yanımdan ayrılmazdı, en iyi arkadaşımdı.
"Bu senin için son damla oldu. Anladın mı beni?" Sesler iyice yükselmeye başlamıştı. Yabancı adamın tehdit dolu sözleri, annemin hıçkırıkları... Oturduğum masanın altında sadece onların bacaklarını görüyordum. Annemin bacakları titriyordu.
Ve bu benimde titrememe sebep oldu.
Annem korkuyorsa bende korkardım. Annem güçlü olursa bende dünyadaki en güçlü çocuk olurdum.
Karşısında duran adamın ayağında siyah bir bot vardı. Bu adamın kim olduğunu bilmiyordum. İlk defa şu an görmüştüm.
Sert bir tokadı anneme doğru yönelttiğinde nefesimi tutup o nefesi bir daha vermemek istedim. Ve sonra kulaklarım annemin çığlığıyla doldu.
Öyle bir çığlık attı ki kulaklarımı tıkamak istedim. Sanki benim yerime de çığlık atıyordu.
Sanki dünyadaki bütün şiddet gören kadınlar için çığlık atıyordu.
Bütün susturulmuş çığlıklar için çığlık atıyordu.
Sanki geleceğimi görür gibi, bana örnek olur gibi çığlık atıyordu.
O an aslında annemin ne kadar güçlü bir kadın olduğunu anladım. Susmanın bir acizlik olduğunu anlatıyordu bana. Susarsan ezilirsin. Susarsan yok olmaya mahkumsun...
Anneme doğru "Sus! Sus yoksa öldürürüm seni!" diye bağırdı. Ama annem susmadı.
Sonra birden yabancı adamın eli, beline gitti. Ve eliyle bir şey çıkardı. Siyah renkteki metal şeyin ne olduğunu biliyordum.
Bir silahtı...
O an o metalin soğukluğunu bütün hücrelerimde hissettim. O silahı gerçekten anneme mi doğrultuyordu yoksa çacukluğuma mı?
Ela gözlerimden akan damla damla yaşlar sanki benden ruhumu alıp bedenimi katran karasıyla boyuyordu.
Yapmak istedim. Gidip adamın elinden o silahı almak istedim. Ama annem demişti ki 'Eğer sen bu masanın altından çıkarsan bir daha beni göremezsin. Ve bende seni göremem. Burdan sakın çıkma. '
Ben çıkarsam bir daha annemi göremezdim ki. Ama çıkmazsamda göremeyecektim... Bilemedim... O masanın altından çocuk aklımla çıkamadım.
Artık annemin bacakları titremiyordu. Duruşu dikleşmişti. Güçlü olmaya, direnmeye çalışıyordu.
"Tamam. Beni öldür Ferhat. Ama burada değil. Lütfen burda olmaz."
O an bile aslında annemin beni düşündüğünü anladım. Birazdan olacakları benim görmemi istemiyordu.
Annemin son cümlelerinin bu olduğunu bilemedim. Bir silah sesi patladığında annemle birlikte bende vurulmak istedim. Neden böyle olmuştu ki? Neden bu yabancı adam benden annemi almaya çalışıyordu ki? Bilmiyormuydu çocuklar annesiz yaşayamaz? Annesiz nefes alamaz.
Annemin bedeni yere düştüğünde yüzü bana dönüktü. Göğsünün oradan yere sızan kan benim bedenimi çürütüyordu sanki.
Daha fazla bakamadım o kana. Gözlerimi annemin ışığı sönmüş gözlerine çevirdim. Ağzını oynatarak sessizce "seni seviyorum" dedi.
Kafamı iki yana salladım. "Bende seni seviyorum anne. " dedim sessizce.
Son kez bana baktı ve gülümsedi. Öyle bir gülümseyişti ki beni bütün korkularımdan çekip almıştı sanki. Gözleri yavaş yavaş kapanırken gözlerimden akan yaşlar annemi görmemi istemiyormuş gibi önümü buğulandırıyordu.
Ve annemin gözleri sonsuzluğa kapandı. Bende gözlerimi kapattım. Onunla birlikte öldüm.
Dedim ki içimden "Senden akan her kanın üzerine yemin ederim intikamını alacağım anne..."
💎
Derin bir nefes ve büyük bir korkuyla gözlerimi açtığımda bedenimi oynatamadığımı fark ettim. Yine aynı rüyayı görmüştüm. Kafamı sola çevirip saate baktığımda 5'e geldiğini gördüm.
Başımı çevirmemle yastığımın ıslandığını fark ettim. Bugün annemin ölüm yıldönümüydü. Ve bugüne o anları hatırlayarak başlamak beni yine mahvetmişti.
Yataktan doğruldum ve daha sağlıklı düşünmek için kendime biraz zaman tanıdım. Tam iki yıl geçmişti yurttan çıkalı. Ve artık zamanı gelmişti. O yemin bugün yerini bulacaktı. Bugün ben annemin intikamını alarak yeniden doğacaktım.
Çocukluğuma doğrultulan o silah bugün gerçek sahibini bulacaktı.
Ciğerime saplanan ve yıllardır orada duran buz kırağı bugün eriyecekti.
Onun suyuyla annemin mezarını sulayacaktım. O su hem anneme, hem de bana can verecekti.
Ben Süreyya Yıldız...
Bugün benim doğum günüm olacak...
.
.
.
.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece İzmihlâli ~ SÜREYYA
Подростковая литератураKaç yıkılışta dirilecektik? O yemin bugün yerini bulacaktı. Bugün ben annemin intikamını alarak yeniden doğacaktım. Çocukluğuma doğrultulan o silah bugün gerçek sahibini bulacaktı. Ciğerime saplanan ve yıllardır orada duran buz kırağı bugün eriyece...