Buraya Gelmiş Olamaz (4)

232 34 24
                                    


Nihayet ders bitmiş ve eve gitme zamanı gelmişti. Kitaplarını toplayıp çantasına yerleştirdiği sırada Sehun, Baekhyun’un yanına geldi.

"Hey, akşam ne yapıyorsun? Hep birlikte basket oynamaya gidelim mi?"

"Üzgünüm ama bu akşam başka planlarım var, Sehun."

"Ne planı Baek? Sen en fazla evde müzik dinlersin," dedi Sehun.

"Anlamadın mı?" dedi alaycı bir sesle Suho. "Belli ki akşam Chanyeol’la buluşacak. Baksana suratına, nasıl da heyecanlı bizim kedicik."

Suho neden bunu yapıyordu? Ne zaman kızdırmak istese ona kedicik diyordu.

"Senin derdin ne? Rahat bırak Baek’i," dedi Sehun. "Sorun değil. Başka zaman gideriz, hem Chanyeol da gelir. Hadi sen git, oyalanma."

Baekhyun, Suho’ya baktı son kez, çantasını alıp sınıftan çıktı. Suho’yu anlamıyordu neden ona böyle davranıyordu. Bu zihnini o kadar meşkul ediyordu ki, kendisini almaya gelen Chanyeol’u farketmedi bile. "Hey, nereye? Beni görmeden geçip gittiğine inanamı yorum," diyen Chanyeol’un sesiyle irkildi birden.

"Üzgünüm, dalmışım."

"Sorun ne? Biri birşey mi dedi?" derken sınıfa doğru kafasını uzatıp baktı.

"Yok bir şey. Hadi, gidelim."

Birlikte otobüs durağına doğru yürüdüler. "Ne tür filmlerden hoşlanırsın?" O sırada otobüs gelmiş ve arkaya geçip yanyana oturmuşlardı. Baekhyun bir an düşündü.

"Hmm, Bilmem. Öyle belli bir kısıtlamam yok, güzel olan her filmi izlerim."

"Peki, korkuya ne dersin? Yeni bir film gelmiş <Train To Busan>. Başrolde Gong Yoo ve Yu-Mi oynuyormuş."

Baekhyun, kısa bir süre düşündükten sonra. "Bu filmi duymuştum, geçen Suho bahsetmişti. Olur, ona gidelim. Kaçta ve nerede buluşalım?"

"Önce filmin gösterim saatlerine bakalım. Akşam dokuzda var. Nasıl, iyi mi? Sana uyar mı? Öncesinde buluşup birşeyler yeriz, saat yedi buçuk gibi parkın orada buluşalım, olur mu?"

"Olur, parkın orda buluşuruz."

Otobüs inecekleri durağa gelmişti. Yol boyunca konuşup gülmüşler, nasıl geldiklerini anlamamışlardı. Yanyana eve doğru yürüyorlardı. Chanyeol evin kapısına kadar bırakmakta ısrar etti. Baekhyun itiraz etsede onu dinlemedi. Eve varınca, Chanyeol aniden eğilip Baekhyun’un dudaklarına bir öpücük kondurdu, Baekhyun şaşırarak ona baktı.

"Ne yapıyorsun, Chanyeol? Annemler görecek," diye kızdı. Bir taraftan da eve doğru baktı, acaba annesi görmüş müydü? Chanyeol güldü.

"Neden? Sevgilimi evine bırakırken öpemez miyim? Bundan doğal ne var?" Baekhyun, tam konuşmak için ağzını açıyordu ki, Chanyeol İşaret parmağını onun dukaklarına koyup susturdu. "Hadi, git hazırlan meleğim. Geç kalma, beni fazla bekletme," dedi ve arkasını dönüp gitti. Baekhyun, Chanyeol’ün arkasından baka kaldı.

"Baek, oğlum tehlikeli sularda oynuyorsun," dedi kendi kendine ve eve girdi.

Annesine akşam arkadaşıyla dışarı çıkacağı için yemek yemeyeceğini söyledi. Odasına çıkıp hazırlanmalıydı. Saat tam yediydi. Birazdan çıkmak zorundaydı. Kapının çaldığını duydu, annesi biriyle konuşuyordu. Birden sesler kesildi. Annesi biraz şaşırmış bir ses tonuyla ona seslendi.

"Baek, oğlum aşağıya gelir misin? Arkadaşın geldi."

"Arkadaşım mı?" diye tekrarladı iyi de kimseyi beklemiyordu ki. Birden aklına gelen düşünceyle irkildi, başını iki yana hayır anlamın da salladı.

"Olamaz, o buraya gelmiş olamaz değil mi?" diye söylendi sessizce.

Telaşla odasından çıkıp koşarak merdivenlerden aşağıya indi. Yanılmıyordu, gelen gerçekten de oydu. Orada, annesinin yanında, elinde bir demet çiçekle durmuş, ona gülümsüyordu.




=============================

Y/N: Hepinize kucak dolusu sevgiler 🙆

    Bu bölümde hiçbir değişiklik yapmadım, öyle orijinali neyse paylaşıyorum 🙈

    Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız lütfen?

    Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın, mutlu kalın 💙💙💙💙

    Helinizi klasik Baekhyun öpücüğüyle öpüyorum 😙😙😙😙 mu mu mu mu...

Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin