Ödülümü Alayım (17)

163 21 24
                                    

    Saat akşam dokuza geliyordu ve Chanyeol ortalarda görünmüyordu. Baekhyun masaya yanaşıp aldıklarına baktı, hiçbir eksik yoktu. Bugün ona söylediği söz geldi aklına. ’Hazır etsen iyi olur. Sonra yok o eksik, yok bu eksik dersen seni cezalandıra bilirim.’ Utangaç bir şekilde güldü, yanakları kızardı. Acaba nasıl bir ceza verir? Düşününce daha çok kızardı. Kendini sakinleştirmek ister gibi kendi kendine söylendi.

     ’’Baek oğlum, çok utanmazsın.’’

      Kendine güldü. Chanyeol nerede kaldı acaba, diye düşünürken evin kapı zili çaldı. Nihayet geldi derken içini bir heyecan kapladı, kalbi ağzından çıkacakmış gibi hızlı atıyordu. Aşağıdan Chanyeol’un ailesiyle konuşma sesleri geliyordu, ardından merdivenlerden çıkan ayak sesi. Baekhyun nefesini tutup kapının açılmasını bekledi. Kapı açılıp Chanyeol’u karşısında görünce ona doğru koşup, kendini onun kollarına bıraktı. Kendine daha fazla engel olamamış sarılmasını ve öpüşünü özlemişti. Chanyeol sıkı sıkı ona sarılıp başını onun boynuna gömdü. Baekhyun dudaklarını ona uzatırken büyük bir memnuniyetle onun dudaklarını kabul etti. Uzun ve sevgi dolu bir öpücüktü. Baekhyun öpüşüyle ona tüm kalbiyle güvendiğini, onu sevdiğini, ona teslim olduğunu söylüyordu. Chanyeol da aynı duygularla onu daima koruyacağını ve sevdiğini söyler gibi öptü.

   Chanyeol, kendini hafifçe geri çekip onun kızaran yüzüne hayranlıkla baktı.

     ’’Meleğim beni özlemiş sanırım.’’ Baekhyun’un yüzü kızarmıştı ve bu haliyle ne kadar güzel göründüğünün farkında bile değildi. ’’Bütün gece böyle burada mı duracağız? Yetiştirmen gereken bir projen var sanıyordum.’’ Chanyeol, Onunla eğleniyordu. Baekhyun kızmış gibi yaparak ondan uzaklaşıp dudaklarını küçük bir çocuk gibi büzdü.

      ’’Anlaşılan birileri özlememiş.’’

     Küser gibi yaparak sırtını dönüp kollarını göğsünde birleştirdi. Chanyeol gülerek gelip arkasından iki koluyla sıkıca sarıldı. ’’Benim meleğim alınır mıymış?’’ diyerek yanağına kocaman sesli bir öpücük kondurup gülmeye başladı. Baekhyun da kendini daha fazla tutamayıp onun gülüşüne katıldı.

    ’’Hadi, bir an önce başlayıp bitirelim. Bütün gün yoruldun, dinlenmelisin.’’

      Baekhyun saate baktı, tam bir saattir uğraşıyorlardı ve maket artık şekillenmeye başlamıştı. Birde Chanyeol rahat dursaydı.

      ’’Chanyeol! Nereye bakıyorsun? Bana değil, elinde tuttuğun kartona bak. Yanlış tutuyorsun.’’

       ’’Önümde böyle bir güzellik varken bu karton parçasına bakmayı reddediyorum.’’ Baekhyun’un yüzüne sırıtarak bakmaya devam etti. ’’Yah! Hadi ama Chanyeol, mızıkçılık yapma on dakikadır yapıştıramadık şunu. Daha bir sürü iş var.’’ Baekhyun sızlanarak söylendi. Chanyeol onun konuşmasını ve hareketlerini taklit ederek eğleniyordu. Onun gibi dudak bükerek konuşmaya başladı.

     ’’Bakıyorum da her şey tamam, eksik yok. Ben de bir umut unuttuğun şeyler olurda seni cezalandırırım diyordum,’’ derken bir taraftanda  başıylada masadaki malzemeleri işaret ediyordu. Baekhyun, onun kendisini taklit edip dudak bükerek söylediği bu söz karşısında ağzı açık kaldı bir anlık şoktan sonra gülmeye başladı.

    ’’Efendim her şeyi eksiksiz tam almamı söylerken, ben nasıl unutabilirdim?’’ Onun oyununa katılmıştı. Birbirlerinin baktılar ardından ikisi birlikte aynı anda gülmeye başladı, sesleri odanın içinde yankılanıyordu .Odanın kapısı hafifçe tıklanıp açıldığında hâlâ gülüyorlardı. Annesi onlara yemeleri için atıştırmalık getirmişti. Onları öyle gülerken, birbirlerine sevgi dolu gözlerle bakarken görmek annesini çok mutlu etmişti. ’’Kendinizi fazla yormayın, biraz dinlenip bunları yiyin,’’ dedi gitmeden önce. Annesinin getirdiği atıştırmalıkları yerlerken Baekhyun, ’’Peki, eğer uslu durup güzel çalışırsan sonunda benden bir ödül alabilirsin,’’ dedi muzip bir şekilde gülümseyerek. İşaret parmağını ona doğru uzattı. ’’Amaaa! Uslu durursan.’’

Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin