Tekrar Merdivenlerden Düşmek Mi İstiyorsun? (19)

152 20 22
                                    


    Baekhyun, yattığı yerde gözlerini yavaşça açtı, boğazı kurumuştu. Kalkıp su içmek için yatağında oturarak doğruldu. Masada akşam Chanyeol’la birlikte yaptıkları makete boş gözlerle bakarken, dün akşam yaşananları hatırladı. Chanyeol ona sarılmış öperken birden onu bırakıp kapıyı kilitlemiş, bu hareketi Baekhyun’a kötü anıları hatırlatmıştı. Neden öyle tepki vermişti ki sanki? Uzanıp ışığı yaktı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. İnip mutfaktan suyunu alıp odasına geri geldi. Bugün üçüncü ve son gündü.

     ’’Zaman neden bu kadar hızlı akıyor?’’ dedi sessizce.

    Derin bir nefes alıp ışığı kapatıp yatağına uzandı, gece lambasının loş ışığında odanın tavanını izledi, başını yavaşça çevirip Chanyeol’un penceresine doğru baktı. Gözlerini kapatıp kendini uykunun huzur dolu kollarına bıraktı.

    Saatin alarmı çalmaya başladığında, söylenerek uzanıp alarmı kapatıp tek gözünü açıp baktı, iç çekerek başını tekrar yastığa gömdü. ’’Offf...’’ Neden bu kadar çabuk sabah oldu?’’ Yatakta döndü kalkıp okul için hazırlanması gerekiyordu. Annesinin aşağıdan ona seslendiğini duyunca gülümsedi.

     ’’Baek! Kalk hadi, kahvaltı hazır okula geç kalacaksın.’’

     ’’Kalktım anne! Geliyorum.’’

      Yataktan kalkıp banyoya gitti, hazırlanıp aşağıya indi. Kahvaltısını bitirmek üzereyken kapı çaldı, hemen masadan fırladı. ’’Gelen Chanyeol olmalı, ben açarım.’’ Onu karşısında görmek Baekhyun’u çok mutlu etmiş kalbinin daha hızlı atmasına neden olmuştu. Küçük bir çocuk gibi dudak bükerek, ’’Günaydın,’’ diyerek gülümsedi. Chanyeol onun bu hareketine gülümseyerek karşılık verdi.

     ’’Günaydın meleğim, bugün sabah yeni açan çiçekler kadar taze görünüyorsun,’’ derken eğilip yanağından öptü. Baekhyun, utanarak başını hafifçe aşağı çevirdi yine yanakları kızarmıştı yana çekilip onun içeri girmesini izledi. Chanyeol annesini selamladıktan sonra Baekhyun’a döndü.

    ’’Hazırsan gidelim, okuldan önce uğramamız gereken bir yer var.’’

   ’’Uğramamız gereken mi? Nereye gideceğiz ki?’’

  ’’Gidince görürsün. Şimdi şu maketi alıp çıkalım.’’ Yukarı onun odasına doğru yürümeye başladı. Baekhyun da koşarak ardından odaya girdi çantasını almak için uzandığında Chanyeol onu durdurdu.

     ’’Ne yaptığını sanıyorsun, Baek? Sırtın henüz düzelmedi sen montunu giy ben bunları alırım.’’

      Baekhyun itiraz edecek oldu ama Chanyeol  dinlemedi.  Eline montu alıp onun giyinmesine yardım etti, ardından çanta ve maketi alıp onun önden çıkması için başıyla işaret etti. Baekhyun çaresiz kabul etti. Evden çıkıp taksiye bindiler. Taksi okula gelmeden durunca Baehyun etrafına bakındı nereye geldiklerini anlamadı. Chanyeol şoföre onları burada beklemelerini söyledikten sonra onun elini tutup taksiden indirdi ve elini hiç bırakmadan onu bir dükkanın içine sürükledi. Baekhyun, Chanyeol’a şaşkın şaşkın baktı, Chanyeol gülerek, ’’Telefonun kırılmıştı, değil mi? Sana yeni telefon almaya geldik,’’ dedi.

    ’’Telefon mu? Chanyeol, buna hiç gerek yok. Ben tamire verecektim zaten.’’

   ’’İtiraz istemiyorum. Şimdi seç bakalım, hangisini beğenirsen onu alacağız.’’

     Baekhyun, kısa bir süre ona baktıktan sonra heyecanla telefonları incelemeye başladı. Chanyeol, gece onun odasını ışığının yandığını görünce merak edip telefona sarılmış, ama sonra telefonun kırık olduğunu hatırlamıştı. Gece yarısı evine de gidemezdi. Kısa süre sonra ışıkları sönünce rahatlamıştı, ona ulaşamamak canını sıkmıştı. Bu yüzden sabah okula gitmeden ona bir telefon almaya karar vermişti.

Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin