Sen Ona Aşık Değilsin (25)

137 17 18
                                    


    Suho, hastane odasında ki yatağında ayaklarını karnına doğru çekmiş, başını dizlerinin arasına gömmüştü. Yaptığı onca şeyden sonra bunu haketmişti. Doktor yüzüne aldığı darbeler yüzünden bu gece hastanede kalması gerektiğini söylemiş ve polisi aramayı önermişti.

    Ama Suho karşı çıkmıştı. Bütün bunların sorumlusu kendisiydi bunu yapmayacaktı, yeterince acı çektirmişti onlara. Baekhyun’u merak ediyordu. En son hastaneye gelince sedyede bilinçsiz yatarken görmüştü onu. Kapı açılıp elinde su şişesiyle Sehun girdi odaya, refakatçi olarak bu gece Sehun kalacaktı yanında. Doğrulup ona baktı sessizce konuşmasını bekler gibi ardından, "Gördün mü?nasıl? İyi mi?" diye sordu.

     Sehun derin bir nefes alıp yavaşça yürüyüp suyu ona uzattı. "Evet. Şu an iyi, doktor yatıştırıcı verdiği için her şeyden habersiz uyuyor."

   "Yatıştırıcı mı?"

    "Evet, yatıştırıcı. Yaşadığı yoğun sterse bağlı kriz ve şok geçirmiş." Sehun kısa bir süre ona baktı, öfkeyle bağırmaya başladı. "Tanrı aşkına! Sen onu bu hale getirecek ne yaptın? Söylesene!"

     Suho, her şeyi Sehun’a en baştan anlattı, Sehun duyduklarına inanamadı. "Tanrım" dedi ellerini başına koyup. "Suho, sen çıldırmış olmalısın." Suho ona bakıyordu.

   "Neden? Ben onu sevemez miyim? Ona aşık olamaz mıyım? Buna hakkım yokmu?"

     Sehun güldü. "Ah, Suho, sen ona aşık değilsin ki."

   "Bunu nereden biliyorsun? Yanılıyorsun. Ben ona, kediciğe, aşığım. Onu seviyorum,"

     Sehun, bakıp gülümseyerek başını salladı. Ona doğru hafifçe eğilip gözlerinin içine baktı. "Hayır Suho, yanılan sensin. Baek’i sevdiğin doğru ama aşık değilsin." Suho’un kendine boş gözlerle baktığını görünce devam etti. "Evet, seviyorsun. Ama sadece çok iyi bir arkadaş olarak."

     "Arkadaş..." diye tekrarladı Suho.

     :Evet arkadaş. Sen iki sevgiyi karıştırdın sanırım. Baek seni çok sever sana değer verirdi. Seni herkese karşı savunurdu, çünkü sen onun kahramanıydın. Hatırla bakalım ilk okuldan beri Baek’i sürekli koruyan, onun üzülmesini istemeyen, bir şey istediği zaman koşup alan kim? Sen değil misin? Suho, dinle. Baek her zaman zayıf bir çocuktu biliyorsun. Sürekli hasta olur, ya da kendini yaralardı. Üst sınıfalar küçük olduğu için onu korkuturdu, onu sen savunurdun. Ailesiyle buraya taşındıklarında hiç arkadaşı yoktu. Ta ki sen yaklaşana kadar. Çünkü kimse yabancı diye onunla konuşmak istemez aralarına almazdı."

    Suho düşündü, Baekhyun hep yalnız dolaşır yaklaşmaya çekinirdi. Bir gün okulun arka bahçesinde tek başına ağlarken görmüş üzülmüştü. Baekhyun onu görünce korkmuş gitmeye çalışmıştı, onu durdurup neden ağladığını sormuştu. Baekhyun da ona burada kimsenin onu istemediğini, hiç arkadaşı olmadığını yalnız kaldığını ve arkadaşlarını özlediğini söylemişti. Suho ona bakarak gülümsemi, "Kim demiş arkadaşın yok? Ben varım ya," demişti.

      Baekhyun’un suratında ki şaşkınlığı dün gibi hatırlıyordu. Baekhyun ona, "Sen mi?" diye şaşırarak sorduğunda, "Evet, ben. Bundan sonra senin en iyi arkadaşın benim, tamam mı?" demişti. Baekhyun’un mutluluğu yüzünden belli oluyordu.

    "Sahi mi? Benimle arkadaş mı olacaksın?"

    "Evet, dedim ya. Ah, kendimi tanıştırmayı unuttum. Ben Suho, senin adın ne?"

     Baek gülerek, "Baekhyun, ama bana herkes Baek der." Suho bunları düşünürken, Sehun ona bakıyordu.

    "Suho, şimdi anladın mı? Sen Baek’i sadece arkadaş olarak görmüyordun onu küçük kardeşin yerine koymuştun. Bu yüzden Chanyeol ortaya çıkınca onun artık sana ihtiyaç duymayacağını, seni sevmeyeceğini sandın. Ama şimdi kendinde gördün, Baekhyun seni sevmese, hâlâ sana ihtiyacı olmasa, bu kadar kırılır mıydı? Kendi canına kıyar mıydı? Biri kardeşten öte sevdiği en iyi arkadaşı, diğeri kalbini verdiği sevdiği genç. Nasıl seçim yapmasını beklersin? İkinizide üzmektense kendisi aradan çekilmeyi tercih etti."

     Suho ne büyük yanlış yaptığını şimdi Sehun’u dinlerken anlamıştı. Baekhyun’a duyduğu sevgi aşk değil, arkadaş, kardeş sevgisiydi. Sehun’a üzgün gözlerle baktı.

     "Ben ne yaptım? Bu hatayı nasıl yaptım? Her şeyi mahfettim. Baek artık benim yüzüme bile bakmaz." Sehun ona gülümseyerek baktı.

    "Merak etme. Baek bir iyileşsin, sonra oturur konuşuruz. Baek’in seni affedeceğine eminim. Sadece ona biraz zaman ver."

     Suho bunu gerçek olmasını diledi ama yakın bir gelecekte bunun pek mümkün olmadığını biliyordu.



=====================

Y:N: Hepinize kucak dolusu sevgiler 🙆

    Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız lütfen?

    Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın, mutlu kalın 💙💙💙💙

    Hepinizi klasik Baekhyun öpücüğüyle öpüyorum 😙😙😙😙 mu mu mu mu...

Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin