İlişkimizi Biraz Geliştirmek İstiyorum (28)

142 17 10
                                    


    Chanyeol, Baekhyun’u temizleyip canını yakmamaya özen göstererek pijamalırını giydirip yatağa yatırdı. Üzerini sıkıca örtüp burnuna küçük bir öpücük kondurdu. "Xiumin yemeği hazırlayana kadar biraz dinlen meleğim, bugün senin için yorucu bir gün oldu. Yemek hazır olunca seni uyandırırım tamam mı?"

    Baekhyun, aldığı ilaçtan mı, yoksa az önce Chanyeol’la yaşadığı heyecandan mı bilemiyordu ama gerçekten de kendini yorgun hissediyordu. Chanyeol’un bu önerisini itiraz etmeden kabul etti. Chanyeol odadan çıkarken o kendini uykunun tatlı kollarına bırakmıştı bile.

    Chanyeol, odadan çıkıp Xiumin’in yanına mutfağa doğru gitti. Onun yanına geldiğini gören Xiumin gülümseyerek sordu. "Baek nasıl? Uyudu mu?"

    "Evet. Şimdi daha iyi. Ben odadan çıkarken uykuya dalmak üzereydi." Xiumin anlamlı bir şekilde ona bakarak başını salladı.

   "Dostum, onu gerçekten seviyorsun, değil mi? Seni daha önce hiç böyle görmemiştim, orda, çatıda kendini kaybetmiştin sanki."

   "Ah, Xiumin, sevmek ne kelime ona tapıyorum," dedi gülerek. "Baek’e bir şey olacak diye çok korktum. Tanrım! Ya ona bir şey olsaydı? Bunu düşünmek bile istemiyorum."

    Xiumin onu rahatlatmak için elini omuzuna koyup sıktı. "Neyseki kötü bir şey olmadı ve iyi. Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sorarken bir taraftan da yemeği hazırlamaya devam ediyordu. Chanyeol da ona yardım ediyordu, onun bu sorusu üzerine biraz durdu.

     "İlişkimizi biraz geliştirmek istiyorum."

    "Geliştirmek mi? Ne gibi mesela?"

   "Hmmm... Henüz tam olarak karar vermedim ama, Baek’in bana alışmasını sağlamalıyım. Meleğimi o çekingen halinden çıkarmalıyım. Bunun için bir tatil ayarladım"

   "Tatil mi? Ne tatili?"

   "Biliyorsun, sınavlar bitince bir haftalık bir ara tatilimiz var."

   "Evet, biliyorum."

   "Ben de onu Çin’e götürmeye karar verdim. Nasıl? İyi fikir, değil mi?"

   "Baek, bunu kabul edecek mi peki?"

   "Çoktan etti bile. Hatta bu hafta sonu alışverişe bile gidecektik. Bütün bu yaşananlar olmasaydı tabi."

    Xiumin arkadaşının bu azmine güldü. "Dostum senden korkulur, aklına ne geliyorsa yapıyorsun. Nerede kalacaksınız peki? Oteli belirledin mi?"

   "Hayır, otelde kalmayacağız. Lay bizi evin de ağırlayacak, hava alanından da o alacak."

   "Her şeyi ayarladın yani. Lay’in sizin otelde kalmanıza izin vermeyeceğini biliyordum zaten, harika bir arkadaş o." İkisi bir taraftan konuşarak yemeği hazırlamıştı, Xiumin yemeklere baktı. "İşte oldu. Yemekler hazır, bence  Baek’in yemeğini odaya götürsen iyi olur. Buraya kadar gelip yorulmasın, ne dersin? Ben de sonra ilacını getiririm." Chanyeol minnetle dostuna baktı.

    "Teşekkür ederim dostum, bu iyiliğini nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum."

    Xiumin, hazırladığı tepsiyi onun eline tutuşturdu. "Hadi Chanyeol, soğutmadan götür şunları, hepsini yediğinden de emin ol gerisini düşünme."

    Chanyeol, elinde ki tepsiyle odaya doğru giderken, Xiumin arkasından gülümseyerek baktı.

    Baekhyun, yanağına yumuşak sıcak bir şeyin dokunduğunu hissederek gözlerini yavaşça açtı. Gözleri ışığa alışınca kendine gülümseyerek bakan Chanyeol’un yüzünü gördü. Gülümsemeye devam ederek eğilip Baekhyun’un yanağına küçük bir öpücük kondurdu, demek az önce hissettiği yumuşak sıcaklık onun dudaklarıydı. Chanyeol tarafından böyle uyandırılmak harika hissettirmişti, gülüşüne gülümseyerek karşılık verdi.

    "Uyandırdığım için üzgünüm meleğim, ama yemek hazır çabucak iyileşmek için yemelisin." Elindeki tepsiyi işaret ederek gösterdi. "İlaç saatin yaklaşıyor." Baekhyun’un doğrulmasına yardım etti.

    "Buraya kadar getirmene gerek yoktu, ben gelirdim."

    "Katiyen olmaz, bugün yataktan çıkmak yok dinlenmelisin. Sana ben kendi ellerimle yedireceğim." Ardından tepsiyi onun kucağına koydu ve kaşığı yemekle doldurup ona uzattı. "Xiumin bunların hepsini bitirtiğine emin olmamı istedi."

     Baekhyun güldü.

     Chanyeol, ben bebek miyim? Kendim yiyebilirim."

   "Evet, sen benim bebeğimsin ve sana ben yedireceğim, aç bakalım ağzını hadi aaaa..."

    Baekhyun gülerek ağzını açtı, Chanyeol onu beslerken garip sesler çıkarıp onu güldürüyordu. Birbirleriyle o kadar meşkuldüler ki, elinde ilaçlarla odaya giren Xiumin’i fark etmediler.

     Xiumin kapıda durup ikisine baktı, çok komik görünüyorlardı. Chanyeol’un ona yemek yedirmeye çalışması görülmeye değerdi, daha fazla kendini tutamadı gülmeye başladı. Onun sesini duyunca ikiside Xiumin’e baktı.

    "Ah, Tanrım, siz ikiniz gerçekten de beni gülmekten öldüreceksiniz."

     Baekhyun utanmış yüzü kızarmıştı, Chanyeol ona baktı.

    "Niye meleğimi utandırıyorsun?" Şakadan kızmış gibi yaparak. "Ben onu doyurmaya çalışıyorum."

    "Hey, takılıyorum sadece, sizi izlemek çok hoşuma gidiyor, ama itiraf edin gerçekten de komiksiniz." Elinde ki suyla ilaçları uzatarak, "Al hadi, iç şunları."

    Baekhyun uzatılan ilaçları içerken Xiumin’in çalan telefonun sesi odaya kadar geliyordu. Xiumin telefonuna bakmak için odadan çıkarken Chanyeol ona dönerek, "Meleğim, biraz daha dinlen ben bunları bırakıp geliyorum," dedi.

     Baekhyun yatağa uzandı, yatak yumuşacıktı. Bu akşam Chanyeol’la birlikte yatacaktı aklına gelen düşüncelerle yanakları kızardı. Baehyun, "Neler düşünüyorsun böyle?" dedi kendi kendine.

    Saate baktı akşam olmak üzereydi. Vakit ne kadar çabuk geçti, diye düşündü. Kış olduğu için hava erken kararıyordu.

    Chanyeol odaya geldiğin de, Baekhyun’un uykuya dalmak üzere olduğunu gördü. Ses yapmadan yanına uzandı ona sarılıp başını kendi göğsüne yasladı, eliyle saçını okşayıp gözlerini kapattı. Baekhyun iyice ona sokulup uykuya daldı. Chanyeol, onun uykuya daldığını anlayınca üzerini sıkıca örtüp yataktan kalktı, ilaçlar yüzünden sürekli uyuyordu, sessizce odadan çıktı. Geç saate kadar Xiumin’le konuşmuşlardı.

    "Geç oldu dostum, yatsam iyi olacak. Sabah erken işim var. Sen de git uyu bugün çok yoruldun."

    "Haklısın, geç olmuş. Baek uyanıp beni göremezse korkmasın, sonuçta burası onun için yabancı bir ev. İlk defa evinden başka yerde yatıyor. Sana iyi geceler dostum," dedi Chanyeol odaya doğru ilerlerken.

    "Sanada iyi geceler, gece bir şeye ihtiyacın olursa haber ver, çekinme."

    Chanyeol sessizce odaya girdi. Baekhyun melekler gibi uyuyordu, üzerini değiştirip yatağa sessizce girip ona sokuldu yavaşça kollarına alıp sarıldı. Baekhyun uykusunda onun sıcaklığını hissetmiş gibi ona sokulup başını onun göğsüne gömdü.

    Chanyeol onu tanıdığı günden beri hep bunu hayal etmişti. Onu böyle kollarında tutarak uyumak harika bir his bırakmıştı kalbinde. Gözleri uykuya yenik düşerek yavaşça kapandı.

====================

Y/N: Hepinize kucak dolusu sevgiler 🙆

    Neden hiç yorum yok? 😢 Ve tabii oy da yok :(((

    Aslında çok okunan bir kitaptı ama artık ilgi görmüyor, neden ki? Eğer istemiyorsanız belirtin ki, yeniden paylaşmakla uğraşmayayım :(

    Her neyse 😢  kendinize iyi bakın mutlu kalın 💙💙💙💙

    Hepinizi klasik Baekhyun öpücüğüyle öpüyorum 😙😙😙😙 mu mu mu mu...

Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin